“Türkiye’de Otoriterlik ve Direniş: Demokratik ve Sosyal Sorunlar üzerine Konuşmalar” kitabının editörlerinden olan Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Emrah Altındiş, Amerikan New Yorker dergisine verdiği röportajda, Türkiye’deki koronavirüs vaka sayısının çok yüksek olduğunu ve bunun da ciddi bir konu olduğunu, ancak eğer rakamlar doğru ise ölüm sayısının İspanya ve İtalya’ya göre az olduğunu ifade etti.
Türkiye’de salgın hastalıklar üzerine araştırmalar yapan Boston College Biyoloji bölümünde çalışan, Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Emrah Altındiş, Türkiye’de açıklanan koronavirüs vaka sayısının buzdağının görünen yüzü olduğunu çünkü hastalanan kişilerin haftalar öncesinden enfekte olduklarını, dolayısıyla pek çok insanı da enfekte ettiklerini, önümüzdeki haftalarda durumun daha da kötü olacağını belirtiyor.
Koronavirüs salgın nedeniyle Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomiyi ön plana çıkarması ile ilgili iki teori olduğunu, ilk teorinin Türk ekonomisinin tecriti kaldıramayacağı yönündeki görüş, ikinci teorinin ise toplum bağışıklığı olduğunu belirten Prof. Altındiş, toplum bağışıklığı konusunun hiçbir zaman açıkça dile getirilmediğini dile getirerek, “Burada gizli bir toplum bağışıklığı ajandası göze çarpıyor. Bu şu anda bir tek adam rejimidir” dedi.
24 Şubat’ta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, Ahmet Hakan’a verdiği röportaja değinen Prof. Altındiş, “Koca, Wuhan ve İtalya’nın tam tecrit uygulayarak büyük bir iş yaptığını söyledi. İran’ın Kum şehrinde vakalar ortaya çıktığında İran Sağlık Bakanı’nı arayarak benzer bir uygulamaya, yani tam tecrite gitmelerini önermiş. Ancak İran böyle bir karar alamayacakları cevabını vermiş. Ve ondan sonra da koronavirüs ülkede hızla yayılmış. Dolayısıyla sokağa çıkma yasağının koronavirüsü engelleyeceğini biliyor. Ne yazık ki, tek adam karar veriyor ve dolayısıyla da onu sokağa çıkma yasağı konusunda ikna edemiyorlar” diye konuştu.
Altındiş, “Sağlık Bakanı birkaç gün önce vaka sayısı 6 bin iken yaptığı açıklamada, yoğun bakım ünitesindeki doluluk oranının yüzde 63 olduğunu söyledi. Şu anda 13 binden fazla vaka sayısı var ve o hala kapasitemizi doldurmak üzereyiz diyor” dedi.
Başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere tıp doktorları örgütleriyle hiçbir şekilde danışmalarda bulunmayan hükümetin şeffaflıktan bahsetmesine rağmen şeffaf olmadığını aktaran Prof. Emrah Altındiş, hastalıkla ilgili açıklama yapan doktorların da özür dilemeye zorlandıklarını kaydetti.
Salgın hastalıklardan en fazla etkilenenlerin toplumun zayıf kesimini oluşturan fakirler, çalışanlar, mülteciler ve hapistekiler olduğunu söyleyen Altındış, “Türkiye’de yaklaşık 4 milyon civarında olan mültecilerle ilgili bir şey yapıldığını görmedim” dedi.
Türkiye’nin sağlık sisteminin Orta Doğu ülkeleri içinde en iyisi olduğunu, ancak Avrupa ve OECD ile kıyaslanacak kadar güçlü olmadığını da aktaran Altındiş, hastanelerin özelleştirilerek sağlık sisteminin zayıf düşürüldüğünü belirtti.
“Türkiye’ye koronavirüs ile ilgili büyük bir tsunaminin geldiğini ve hükümetin bunu ciddiye almadığını” söyleyen Prof. Emrah Altındiş, “Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ve Brezilya Lideri Bolsonaro arasında büyük benzerlikler var. Ve maalesef bu süreçte rolleri var. Tarihi bir andayız. Gelecekteki tarihçiler bununla ilgili yazacaklar ve faktörlerden biri de şu olacak: O ülkede otoriter bir lider var mıydı?” diye konuştu.
Türkiye’de salgın hastalıklar üzerine araştırmalar yapan Boston College Biyoloji bölümünde çalışan, Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Emrah Altındiş, Türkiye’de açıklanan koronavirüs vaka sayısının buzdağının görünen yüzü olduğunu çünkü hastalanan kişilerin haftalar öncesinden enfekte olduklarını, dolayısıyla pek çok insanı da enfekte ettiklerini, önümüzdeki haftalarda durumun daha da kötü olacağını belirtiyor.
Koronavirüs salgın nedeniyle Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomiyi ön plana çıkarması ile ilgili iki teori olduğunu, ilk teorinin Türk ekonomisinin tecriti kaldıramayacağı yönündeki görüş, ikinci teorinin ise toplum bağışıklığı olduğunu belirten Prof. Altındiş, toplum bağışıklığı konusunun hiçbir zaman açıkça dile getirilmediğini dile getirerek, “Burada gizli bir toplum bağışıklığı ajandası göze çarpıyor. Bu şu anda bir tek adam rejimidir” dedi.
“Erdoğan’ı sokağa çıkma yasağı konusunda ikna edemiyorlar”
24 Şubat’ta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, Ahmet Hakan’a verdiği röportaja değinen Prof. Altındiş, “Koca, Wuhan ve İtalya’nın tam tecrit uygulayarak büyük bir iş yaptığını söyledi. İran’ın Kum şehrinde vakalar ortaya çıktığında İran Sağlık Bakanı’nı arayarak benzer bir uygulamaya, yani tam tecrite gitmelerini önermiş. Ancak İran böyle bir karar alamayacakları cevabını vermiş. Ve ondan sonra da koronavirüs ülkede hızla yayılmış. Dolayısıyla sokağa çıkma yasağının koronavirüsü engelleyeceğini biliyor. Ne yazık ki, tek adam karar veriyor ve dolayısıyla da onu sokağa çıkma yasağı konusunda ikna edemiyorlar” diye konuştu.
Altındiş, “Sağlık Bakanı birkaç gün önce vaka sayısı 6 bin iken yaptığı açıklamada, yoğun bakım ünitesindeki doluluk oranının yüzde 63 olduğunu söyledi. Şu anda 13 binden fazla vaka sayısı var ve o hala kapasitemizi doldurmak üzereyiz diyor” dedi.
“Hastalıkla ilgili konuşan özür dilemeye zorlanıyor”
Başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere tıp doktorları örgütleriyle hiçbir şekilde danışmalarda bulunmayan hükümetin şeffaflıktan bahsetmesine rağmen şeffaf olmadığını aktaran Prof. Emrah Altındiş, hastalıkla ilgili açıklama yapan doktorların da özür dilemeye zorlandıklarını kaydetti.
Salgın hastalıklardan en fazla etkilenenlerin toplumun zayıf kesimini oluşturan fakirler, çalışanlar, mülteciler ve hapistekiler olduğunu söyleyen Altındış, “Türkiye’de yaklaşık 4 milyon civarında olan mültecilerle ilgili bir şey yapıldığını görmedim” dedi.
“Tsunami geliyor ve hükümet bunu ciddiye almıyor”
Türkiye’nin sağlık sisteminin Orta Doğu ülkeleri içinde en iyisi olduğunu, ancak Avrupa ve OECD ile kıyaslanacak kadar güçlü olmadığını da aktaran Altındiş, hastanelerin özelleştirilerek sağlık sisteminin zayıf düşürüldüğünü belirtti.
“Türkiye’ye koronavirüs ile ilgili büyük bir tsunaminin geldiğini ve hükümetin bunu ciddiye almadığını” söyleyen Prof. Emrah Altındiş, “Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ve Brezilya Lideri Bolsonaro arasında büyük benzerlikler var. Ve maalesef bu süreçte rolleri var. Tarihi bir andayız. Gelecekteki tarihçiler bununla ilgili yazacaklar ve faktörlerden biri de şu olacak: O ülkede otoriter bir lider var mıydı?” diye konuştu.