EGE'YE BAKIŞ/ CHP İzmir Gençlik Kolları'nın 29 Ağustos'ta yapılan başkanlık seçiminde haberi takip etmek için seçim salonunda bulunan gazetecilere saldıran ve basın mensuplarını linç etmeye çalışan CHP Gençlik Kolları üyelerine sahip çıkılmaya devam ediliyor. Her fırsatta basın özgürlüğünden dem vurulmasına ve cezaevindeki gazetecilere gönderme yapılmasına rağmen gazetecilere saldırarak fiili zarar veren parti üyeleri görmezden gelinerek yaşananlar hafifleştirilmeye ve önemsizleştirilmeye çalışılıyor. Son olarak da Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilen CHP Buca eski Gençlik Kolları Başkanı Hüseyin Gül ve Tarık Akbaba ile sosyal medya üzerinden canlı yayın gerçekleştirdi. Yayında ayrıca CHP Çiğli İlçe Başkanı Hasan Mert Özcan da bulundu. Yayının linki ise kısa süre sonra paylaşıldığı mecradan silinerek kaldırıldı. Yaşanan linç girişiminin ardından İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Genç Gazeteciler Platformu sert açıklamalarda bulunmuş, İl Başkanı Deniz Yücel de saldırganlarla ilgili gereğinin yapılacağı sözünü vermişti. Saldırıya uğrayan gazeteciler de karakola giderek şikayetçi olmuşlardı.
Gürbüz: Art niyet aramak yanlış
Görüşmeyle ilgili açıklama yapan Başkan Gürbüz görüşmenin herhangi siyasi bir yanı olmadığı, görüşmenin whatsapp üzerinden gerçekleştiğini bildirdi. Kendisinin de gençlik kollarından geldiğinin altını çizen Gürbüz, ''Basına saldırıyı elbette tasvip etmiyoruz ve kendilerini basına saldırıdan sonra arayarak yanlışlarını aktardık. Hatta bu yanlışlarını ilk söyleyenlerdenim. Arkadaşlarımızı uzun yıllardır tanıyoruz. Akşam aradılar, evlerimizden whatsapp üzerinden görüşerek çok insani bir şekilde sohbet gerçekleştirdik. Bu basına gerçekleştirdikleri saldırıyı tasvip ettiğimiz anlamına gelmez. Sonuna kadar kınıyoruz ve basın özgürlüğü için de her türlü mücadelenin yanındayız. Her şeyin altında bir art niyet aramak yanlış'' ifadelerini kullandı.
Özcan: Kendilerini tanımam
CHP Çiğli İlçe Başkanı Hasan Mert Özcan ise görüşmeye katılan arkadaşların bir çoğunu tanımadığını, ne kendi telefonunun onlarda ne de onların telefonlarının kendisinde olmadığını söyledi. Gelen aramaya cevap verdiğinde arkadaşları gördüğünü ve ardından bir anda kamera açılarak canlı yayına geçildiğini aktaran Özcan, ''Ben arkadaşları tanımam. Telefonu kapatmam da nezaketen olmazdı. Sadece bir kaç dakika havadan sudan konuşuldu, ardından da görüşme sonlandırıldı. Yaptıkları saldırıyı da tasvip etmemiz mümkün değil. Görüşmede yaşanan süreçle ilgili herhangi bir şey de konuşulmadı. Sadece bir aramaya cevap verdim ve nezaketen görüşmeden ayrılmadım. Hepsi bu'' diye konuştu.
Ne ceza almışlardı?
Yaşanan olaydan 3 ay sonra 8 Aralık günü toplanan CHP İzmir İl Disiplin Kurulu kongrede yaşanan arbedede basın mensuplarına saldırdığı ve olaylara karıştığı tespit edilerek partiden kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilen Hüseyin Gül, Emre Gelen, Yakup Yılmaz, Tayfun Ozan, Atakan Demirtaş, Tarık Akbaba, Taner Gül ve Onur Kurt ile kınama istemiyle disipline sevk edilen Mehmet Tokan’ın savunmalarını almıştı. Disiplin Kurulu’nun aldığı karara göre; Hüseyin Gül hakkında kınama cezası, Yakup Yılmaz hakkında geçici ihraç, Tayfun Ozan hakkında geçici ihraç, Atakan Demirtaş hakkında kınama cezası, Emre Gelen hakkında uyarı cezası, Mehmet Tokan hakkında kınama cezası, Taner Gül hakkında geçici ihraç, Onur Kurt hakkında geçici ihraç kararı verilmişti. Başkan Gürbüz'le görüşenler arasında bulunan Tarık Akbaba'ya ise ceza verilmemişti. Geçici ihraç cezalarının süresi 1 yıl olarak belirlenmişti.
Gürbüz: Art niyet aramak yanlış
Görüşmeyle ilgili açıklama yapan Başkan Gürbüz görüşmenin herhangi siyasi bir yanı olmadığı, görüşmenin whatsapp üzerinden gerçekleştiğini bildirdi. Kendisinin de gençlik kollarından geldiğinin altını çizen Gürbüz, ''Basına saldırıyı elbette tasvip etmiyoruz ve kendilerini basına saldırıdan sonra arayarak yanlışlarını aktardık. Hatta bu yanlışlarını ilk söyleyenlerdenim. Arkadaşlarımızı uzun yıllardır tanıyoruz. Akşam aradılar, evlerimizden whatsapp üzerinden görüşerek çok insani bir şekilde sohbet gerçekleştirdik. Bu basına gerçekleştirdikleri saldırıyı tasvip ettiğimiz anlamına gelmez. Sonuna kadar kınıyoruz ve basın özgürlüğü için de her türlü mücadelenin yanındayız. Her şeyin altında bir art niyet aramak yanlış'' ifadelerini kullandı.
Özcan: Kendilerini tanımam
CHP Çiğli İlçe Başkanı Hasan Mert Özcan ise görüşmeye katılan arkadaşların bir çoğunu tanımadığını, ne kendi telefonunun onlarda ne de onların telefonlarının kendisinde olmadığını söyledi. Gelen aramaya cevap verdiğinde arkadaşları gördüğünü ve ardından bir anda kamera açılarak canlı yayına geçildiğini aktaran Özcan, ''Ben arkadaşları tanımam. Telefonu kapatmam da nezaketen olmazdı. Sadece bir kaç dakika havadan sudan konuşuldu, ardından da görüşme sonlandırıldı. Yaptıkları saldırıyı da tasvip etmemiz mümkün değil. Görüşmede yaşanan süreçle ilgili herhangi bir şey de konuşulmadı. Sadece bir aramaya cevap verdim ve nezaketen görüşmeden ayrılmadım. Hepsi bu'' diye konuştu.
Ne ceza almışlardı?
Yaşanan olaydan 3 ay sonra 8 Aralık günü toplanan CHP İzmir İl Disiplin Kurulu kongrede yaşanan arbedede basın mensuplarına saldırdığı ve olaylara karıştığı tespit edilerek partiden kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilen Hüseyin Gül, Emre Gelen, Yakup Yılmaz, Tayfun Ozan, Atakan Demirtaş, Tarık Akbaba, Taner Gül ve Onur Kurt ile kınama istemiyle disipline sevk edilen Mehmet Tokan’ın savunmalarını almıştı. Disiplin Kurulu’nun aldığı karara göre; Hüseyin Gül hakkında kınama cezası, Yakup Yılmaz hakkında geçici ihraç, Tayfun Ozan hakkında geçici ihraç, Atakan Demirtaş hakkında kınama cezası, Emre Gelen hakkında uyarı cezası, Mehmet Tokan hakkında kınama cezası, Taner Gül hakkında geçici ihraç, Onur Kurt hakkında geçici ihraç kararı verilmişti. Başkan Gürbüz'le görüşenler arasında bulunan Tarık Akbaba'ya ise ceza verilmemişti. Geçici ihraç cezalarının süresi 1 yıl olarak belirlenmişti.