Gazeteciler Adem Nakçı ve Adem Sarıkaya Gerçek Haberci ile Ege’ye Bakış programında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Ak Parti’nin İzmir’deki seçim gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Nakçı ve Sarıkaya, CHP ve Ak Parti’nin İzmir’de belediye başkan adaylarının açıklaması sonrası iki partide de yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"DOĞRULARI SÖYLEMEYE DEVAM EDECEK"
Geçtiğimiz günlerde tutuklanan gazeteci Süleyman Gençel hakkında konuşan Nakçı; “Toplumsal tepki artık arttı. Dünkü yaptığımız açıklamada da beklediğimizden fazla bir katılım oldu. Geldiğimiz noktada bıçak kemiği kırdı artık. Sayın Erdoğan ‘oy vermezseniz size hizmet gelmez’ şeklinde yaptığı son açıklamalarında da gelen tepkileri gördük. Gazeteci muhaliftir, yanlışları söyler. Süleyman Gençel’in yaptığı da buydu. Biz de bazen yaptığımız yayınlar veya yazdığımız yazılar sonrası tepkiler geliyor. Biz ne yapılım peki. Bizim işimiz bu. Gazetecilik suç değildir. Süleyman Gençel 10 sene de içerde kalsa hep bildiği doğruları söylemeye devam edecek. Devir kimseye kalmaz. Devran bir gün döner” dedi.
"SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
Gazeteci Süleyman Gençel’in tutuklanmasını hukuksuz bulan Sarıkaya ise; “Sonuna kadar takipçisi olmamız gerekiyor bu davanın. Haklı olduğu bir konuda suçsuzken suçlu konumuna düşürüldü. Devletin gücünü kullanarak bir gazeteci tutuklandı. Bir taraf kalemini kullanıyor diğer taraf ise fiiliyete döktüğü suçlar var. Devletin gücünü kullanıyorsun ama bir gün devletin o gücü size karşı da kullanılacaktır” diye konuştu.
"ETNİK KÖKEN ÜZERİNDEN BİR BİRİLERİNİ DIŞLAMALARI MANTIKSIZ"
Aday belirleme sürecinde yerli ve ithal aday tartışmalarını eleştiren Sarıkaya, metropol şehirlerde yerli ve göçmen kavramlarının karıştığını ifade etti.
CHP’nin bireylerin etnik kökeni üzerinden siyaset yapmasını kabul etmediğini söyleyen Sarıkaya; “Ak Parti’de birbirlerini tutuyorlar ve onlardaki bu tür tartışmalar CHP’deki kadar çok yansımıyor. Atatürk ilke ve inkılaplarına inanmış bir Türkiye Cumhuriyet’inin vatandaşı olduğunu iddia eden insanlar üzerinden etnik köken tartışmalarla bir birilerin dışlamaları çok mantıksız. Ancak şunu diyebiliriz: madem ki CHP’lisiniz niye kendi şehirlerinizde çalışmıyorsunuz. İzmir kolay yere diye mi burada çalışıyorsunuz? Ama bazıları önceden gelmiş buraya gelmiş yerleşmiş. Bu noktada göçmen diye tartışılmaması gerekiyor” dedi.
‘MESELE GÖÇMENLİK DEĞİL KOLTUK’
Sosyolojik ve demografik analizler yeterli yapılmadan seçim çalışmalarının yapıldığını vurgulayan Nakçı, ‘göçmen aday’ tartışmasına ilişkin şu şekilde konuştu; “Mesele göçmenlik değil mesele koltuk. Konu koltuk olunca onun nimetlerinden faydalanmak istiyorlar. Kendi koltuğunuzu düşündüğünüz kadar hiç o kenti düşündünüz mü? Seçim zamanı herkesin etnik kimliğini ortaya çıkarıyorlar. Aday adaylar kentin Sosyoekonomik ve sosyopolitik yapısına dikkat etmiyor. Mevcut belediye başkanları her şeyi kendilerine hak zannediyorlar. Geçenlerde de yazmıştım. Gaziemir belediye başkanı Halil Arda apar topar dosyasını çekiyor. Benzer durum başka yerlerde de var. Şu isim olmazsa olmaz deniliyor. Benim sordum soruşturdum Halil Arda TİP’le görüşüyor diye öğrendim. Ben Halil Arda’yı önceden de tanıyorum. Daha önce koltuk merakı olan biri değildi. Şimdi niye böyle koltuk meraklısı oldu?” şeklinde konuştu.
‘BEN KAZANMAZSAM PARTİ DE KAZANMASIN’
Mevcut CHP belediye başkanlarının adaylara gösterdikleri tepkilere değinen Nakçı şu şekilde devam etti;
“Ben kazanmasam parti de kazanmasın diyorlar. Bu durum Ak Parti’de de var. Bazı ilçelerde çok iyi dostluklar olmasına rağmen ismi açıklanan adaylara tepeden inme deniliyor. Daha dün tartıştığın aday adaylarıyla bir olup aday gösterilen kişiye tepeden inme diyorlar. Belediye başkanlarına seni bu dönem bulunduğun ilçeden aday göstermeyeceğiz denilmiş. CHP genel merkezinin bu kadar genç aday göstermesinin sebebi çıkar grupları yüzünden. Mevcut adaylar partide çok çalışmış ve kimseye bağlı olmayan insanlar.”
"MEVCUT BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARININ SOKAKTA OLMASI LAZIM"
Sarıkaya mevcut belediye başkanlarının parti için çalışmalara devam etmesi gerektiğini ifade ederek; “Mevcut belediye başkan adayları 5 yıl sonra tekrar seçim olacağını unutmuş durumdalar. CHP iktidarı alacaksa mevcut belediye başkan adaylarının da sokakta olması lazım. Sadece belediye başkan adayları değil bütün CHP’nin iyi çalışması lazım. Koltuk gidince partiye küsüyorlar. Koltuk gittiyse çık sokakta çalış. Madem Gaziemir’de göçmenlere oy veriyorlar çık sahaya insanlara CHP’nin Cumhuriyet partisi olduğunu anlat, insanlara aday desteklemek için çalışmaları gerektiğini anlat. Önümüzdeki genel seçimlerde ‘hep birlikte olalım ve seçeceğimiz adayın cumhurbaşkanı olması için çabalamamız gerektiğini’ anlatın” diye belirtti.
TARİHİN TOZLU SAYFALARINDA YER ALIR
Sarıkaya şu şekilde devam etti; “Mendereste mevcut belediye başkanı kısa dönemde de güzel işler yaptı, güzel dostluklar kurdu. Ancak bizim duyduğumuza göre Erkan beyin son dönemde belediye personeline karşı tuttuğu tutum parti içinde kabul edilebilir tutum değil. Başkan adayı İlkay Bey’e destek anlamında yaptırımlar uyguluyor. Erkan Bey’i şahsen yakından tanımıyorum ama sevilen bir isim. Kendisine naçizane tavsiyem eğer partisinin arkasında durursa ilerde örgüt desteğini arkasında görür ve daha iyi yerlere gelir. Benim tavsiyem mevcut adaya destek çıkması. Ancak bu tutumunu devam ettirirse tarihin tozlu sayfalarında yer alır.”
"AK PARTİ İZMİR’DE ISRARLA SAHİL TARAFINDA ÇALIŞIYOR"
Ak Parti’nin İzmir seçim çalışmalarına ilişkin konuşan Nakçı, Hamza Dağ’ın asıl hedefinin bir önceki seçimde alınan oy oranının egale etmek olduğunu söyledi.
Nakçı; “Hamza Dağ AK Parti için çok kritik görevlerde bulundu ama hiçbir zaman birincil güç olamadı. İzmir’in güç odakları belliydi Ak Parti için. Ak Parti İzmir’de ısrarla sahil tarafında çalışıyor. Hamza Dağ’ın sahil tarafında birçok pankartı var ama buradaki pankartlara logo basmıyorlar çünkü antipatik ortamı kaldırmak istiyorlar. Logo insanların gözlerine batıyor ve Hamza Dağ da İzmirliliyim vurgusu yapmaya çalışıyor. Ak Parti daha iyi propaganda yapıyor.” şeklinde konuştu.
İZMİR’DE DEVLET YATIRIMI YOK
Son olarak Ak Parti’nin İzmir’deki seçim çalışmalarına ilişkin konuşan Sarıkaya da “Hamza Dağ, Ak Parti’nin İzmir’de aday gösterdiği en doğru aday çünkü bir önceki dönemlerde aday gösterilen diğer isimler gibi başka yerlerden gelmedi. İzmir’de siyaset yaptı. Ancak Dağ ne kadar sempatik davransa da bir gerçeklik var ve biz İzmirliler de bu gerçeği biliyor ve yaşıyoruz. Devlet yatırımları yok ve yapılan yatırımlar da yarım kalıyor. İngiltere bankası hızlı tren için tarihin en büyük kredisini verdi ama Ankara- İzmir hızlı treni halen yapılmadı. O zaman Hamza Dağ’a şunu soralım; bu parlar nerede ve nereye harcandı. Hangi yatırım, ne zaman gelecek bize? Ak Parti’de karar veren en tepe ve en tepenin İzmir’e bakışı malum. Bir de şöyle bir nokta var; Ak Parti niye İzmir’i alsın ki? İbretlik olarak bir yerin olması lazım. İzmir’de Ak Parti için ibretlik bir yer” dedi.
"DOĞRULARI SÖYLEMEYE DEVAM EDECEK"
Geçtiğimiz günlerde tutuklanan gazeteci Süleyman Gençel hakkında konuşan Nakçı; “Toplumsal tepki artık arttı. Dünkü yaptığımız açıklamada da beklediğimizden fazla bir katılım oldu. Geldiğimiz noktada bıçak kemiği kırdı artık. Sayın Erdoğan ‘oy vermezseniz size hizmet gelmez’ şeklinde yaptığı son açıklamalarında da gelen tepkileri gördük. Gazeteci muhaliftir, yanlışları söyler. Süleyman Gençel’in yaptığı da buydu. Biz de bazen yaptığımız yayınlar veya yazdığımız yazılar sonrası tepkiler geliyor. Biz ne yapılım peki. Bizim işimiz bu. Gazetecilik suç değildir. Süleyman Gençel 10 sene de içerde kalsa hep bildiği doğruları söylemeye devam edecek. Devir kimseye kalmaz. Devran bir gün döner” dedi.
"SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
Gazeteci Süleyman Gençel’in tutuklanmasını hukuksuz bulan Sarıkaya ise; “Sonuna kadar takipçisi olmamız gerekiyor bu davanın. Haklı olduğu bir konuda suçsuzken suçlu konumuna düşürüldü. Devletin gücünü kullanarak bir gazeteci tutuklandı. Bir taraf kalemini kullanıyor diğer taraf ise fiiliyete döktüğü suçlar var. Devletin gücünü kullanıyorsun ama bir gün devletin o gücü size karşı da kullanılacaktır” diye konuştu.
"ETNİK KÖKEN ÜZERİNDEN BİR BİRİLERİNİ DIŞLAMALARI MANTIKSIZ"
Aday belirleme sürecinde yerli ve ithal aday tartışmalarını eleştiren Sarıkaya, metropol şehirlerde yerli ve göçmen kavramlarının karıştığını ifade etti.
CHP’nin bireylerin etnik kökeni üzerinden siyaset yapmasını kabul etmediğini söyleyen Sarıkaya; “Ak Parti’de birbirlerini tutuyorlar ve onlardaki bu tür tartışmalar CHP’deki kadar çok yansımıyor. Atatürk ilke ve inkılaplarına inanmış bir Türkiye Cumhuriyet’inin vatandaşı olduğunu iddia eden insanlar üzerinden etnik köken tartışmalarla bir birilerin dışlamaları çok mantıksız. Ancak şunu diyebiliriz: madem ki CHP’lisiniz niye kendi şehirlerinizde çalışmıyorsunuz. İzmir kolay yere diye mi burada çalışıyorsunuz? Ama bazıları önceden gelmiş buraya gelmiş yerleşmiş. Bu noktada göçmen diye tartışılmaması gerekiyor” dedi.
‘MESELE GÖÇMENLİK DEĞİL KOLTUK’
Sosyolojik ve demografik analizler yeterli yapılmadan seçim çalışmalarının yapıldığını vurgulayan Nakçı, ‘göçmen aday’ tartışmasına ilişkin şu şekilde konuştu; “Mesele göçmenlik değil mesele koltuk. Konu koltuk olunca onun nimetlerinden faydalanmak istiyorlar. Kendi koltuğunuzu düşündüğünüz kadar hiç o kenti düşündünüz mü? Seçim zamanı herkesin etnik kimliğini ortaya çıkarıyorlar. Aday adaylar kentin Sosyoekonomik ve sosyopolitik yapısına dikkat etmiyor. Mevcut belediye başkanları her şeyi kendilerine hak zannediyorlar. Geçenlerde de yazmıştım. Gaziemir belediye başkanı Halil Arda apar topar dosyasını çekiyor. Benzer durum başka yerlerde de var. Şu isim olmazsa olmaz deniliyor. Benim sordum soruşturdum Halil Arda TİP’le görüşüyor diye öğrendim. Ben Halil Arda’yı önceden de tanıyorum. Daha önce koltuk merakı olan biri değildi. Şimdi niye böyle koltuk meraklısı oldu?” şeklinde konuştu.
‘BEN KAZANMAZSAM PARTİ DE KAZANMASIN’
Mevcut CHP belediye başkanlarının adaylara gösterdikleri tepkilere değinen Nakçı şu şekilde devam etti;
“Ben kazanmasam parti de kazanmasın diyorlar. Bu durum Ak Parti’de de var. Bazı ilçelerde çok iyi dostluklar olmasına rağmen ismi açıklanan adaylara tepeden inme deniliyor. Daha dün tartıştığın aday adaylarıyla bir olup aday gösterilen kişiye tepeden inme diyorlar. Belediye başkanlarına seni bu dönem bulunduğun ilçeden aday göstermeyeceğiz denilmiş. CHP genel merkezinin bu kadar genç aday göstermesinin sebebi çıkar grupları yüzünden. Mevcut adaylar partide çok çalışmış ve kimseye bağlı olmayan insanlar.”
"MEVCUT BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARININ SOKAKTA OLMASI LAZIM"
Sarıkaya mevcut belediye başkanlarının parti için çalışmalara devam etmesi gerektiğini ifade ederek; “Mevcut belediye başkan adayları 5 yıl sonra tekrar seçim olacağını unutmuş durumdalar. CHP iktidarı alacaksa mevcut belediye başkan adaylarının da sokakta olması lazım. Sadece belediye başkan adayları değil bütün CHP’nin iyi çalışması lazım. Koltuk gidince partiye küsüyorlar. Koltuk gittiyse çık sokakta çalış. Madem Gaziemir’de göçmenlere oy veriyorlar çık sahaya insanlara CHP’nin Cumhuriyet partisi olduğunu anlat, insanlara aday desteklemek için çalışmaları gerektiğini anlat. Önümüzdeki genel seçimlerde ‘hep birlikte olalım ve seçeceğimiz adayın cumhurbaşkanı olması için çabalamamız gerektiğini’ anlatın” diye belirtti.
TARİHİN TOZLU SAYFALARINDA YER ALIR
Sarıkaya şu şekilde devam etti; “Mendereste mevcut belediye başkanı kısa dönemde de güzel işler yaptı, güzel dostluklar kurdu. Ancak bizim duyduğumuza göre Erkan beyin son dönemde belediye personeline karşı tuttuğu tutum parti içinde kabul edilebilir tutum değil. Başkan adayı İlkay Bey’e destek anlamında yaptırımlar uyguluyor. Erkan Bey’i şahsen yakından tanımıyorum ama sevilen bir isim. Kendisine naçizane tavsiyem eğer partisinin arkasında durursa ilerde örgüt desteğini arkasında görür ve daha iyi yerlere gelir. Benim tavsiyem mevcut adaya destek çıkması. Ancak bu tutumunu devam ettirirse tarihin tozlu sayfalarında yer alır.”
"AK PARTİ İZMİR’DE ISRARLA SAHİL TARAFINDA ÇALIŞIYOR"
Ak Parti’nin İzmir seçim çalışmalarına ilişkin konuşan Nakçı, Hamza Dağ’ın asıl hedefinin bir önceki seçimde alınan oy oranının egale etmek olduğunu söyledi.
Nakçı; “Hamza Dağ AK Parti için çok kritik görevlerde bulundu ama hiçbir zaman birincil güç olamadı. İzmir’in güç odakları belliydi Ak Parti için. Ak Parti İzmir’de ısrarla sahil tarafında çalışıyor. Hamza Dağ’ın sahil tarafında birçok pankartı var ama buradaki pankartlara logo basmıyorlar çünkü antipatik ortamı kaldırmak istiyorlar. Logo insanların gözlerine batıyor ve Hamza Dağ da İzmirliliyim vurgusu yapmaya çalışıyor. Ak Parti daha iyi propaganda yapıyor.” şeklinde konuştu.
İZMİR’DE DEVLET YATIRIMI YOK
Son olarak Ak Parti’nin İzmir’deki seçim çalışmalarına ilişkin konuşan Sarıkaya da “Hamza Dağ, Ak Parti’nin İzmir’de aday gösterdiği en doğru aday çünkü bir önceki dönemlerde aday gösterilen diğer isimler gibi başka yerlerden gelmedi. İzmir’de siyaset yaptı. Ancak Dağ ne kadar sempatik davransa da bir gerçeklik var ve biz İzmirliler de bu gerçeği biliyor ve yaşıyoruz. Devlet yatırımları yok ve yapılan yatırımlar da yarım kalıyor. İngiltere bankası hızlı tren için tarihin en büyük kredisini verdi ama Ankara- İzmir hızlı treni halen yapılmadı. O zaman Hamza Dağ’a şunu soralım; bu parlar nerede ve nereye harcandı. Hangi yatırım, ne zaman gelecek bize? Ak Parti’de karar veren en tepe ve en tepenin İzmir’e bakışı malum. Bir de şöyle bir nokta var; Ak Parti niye İzmir’i alsın ki? İbretlik olarak bir yerin olması lazım. İzmir’de Ak Parti için ibretlik bir yer” dedi.