Gazeteciler Adem Nakçı ve Adem Sarıkaya, Artı35’de yayınlanan Gerçek Haberci ile Ege’ye Bakış programında İzmir’in seçim gündemini değerlendirdi. Nakçı ve Sarıkaya, temiz siyaset vurgusu yaparak adaylardan mal varlığı beyanı istedi.
‘KARŞIMIZA ÇIKACAK MALİYET ÇOK FAZLA OLACAK’
Sarıkaya, Ak Parti’nin körfezde gerçekleştirmeyi planladıkları projelerin maliyetlerinin ne kadar olacağının merak konusu olduğunu ifade ederek; “Yap işlet devret modelinde Ak Parti’nin yaptığı çok sayıda proje var. Ancak burada konuşmamız gereken konu bu projelerdeki pahalılık. Battı çıktı ve köprü projesinin maliyeti ne olacak merak edilen konular. Bu projeler için büyük şantiyeler kurulacak. Ben İzmirlilerin battı çıktıyı çok kullanacağını pek düşünmüyorum çünkü bu proje bittiğinde karşımıza çıkacak maliyet çok fazla olacak. İzmirlilerin bu parayı vereceğini düşünmüyorum. Cemil Tugay’ın Karşıyaka’da Cengiz İnşaat’a arsa satması hep eleştirildi. Hamza Dağ’ın gelmesi halinde bu projeleri gerçekleştirecek olan herhalde beşli grup olacaktır. Körfez projesi tam anlamıyla beşli grubun İzmir’e sokulması anlamına geliyor. Bu kadar elzem bir proje ise hükümet daha önce niye yapmadı? İnsanların aklıyla dalga geçiyorlar” diye konuştu.
‘DAHA ÖNCE DE YAPABİLİRDİNİZ’
Türkiye’de büyük projelerin yapımında ‘beşli gruba’ dikkat çeken Nakçı ise; “Ak Parti yap işlet modelini çok beğeniyor ama vatandaş çok beğenmiyor. Ak Parti’nin köprü ve battı çıktı projesi var ancak bunu yap işlet ile yapacaksa bunun maliyeti ne ve geri ödemesi ne kadar olacak? Hamza Dağ’ın belediyeyi kazanması halinde bu projeleri gerçekleştirmesi için beş sene ona yetmeyecek çünkü körfezin farklı bir aurası var. Körfezde balçık problemi var. Balçığın temizlenmesi uzun süre alacak. Beşli grup son zamanlarda çok fazla büyüdü ve öyle bir ortam yaratıldı ki projelerin yapılması onlara kalıyor. Daha büyük inşaat şirketleri var ama bu işlere onlar sokulmuyor. Bu projeleri daha önce de yapabilirdiniz, on senedir elinden tutan mı vardı? Her seçim dönemi bu projeleri ortaya çıkarmanın anlamı yok” dedi.
Nakçı ve Sarıkaya, ayrıca siyasetçilerin tutarsız siyaset yürüttüklerini belirtti.
RANT KARDEŞLİĞİ
Belediye başkan adaylarına mal varlığı bayanında bulunulması çağrısında bulunan Nakçı; “Karaburun Kaymakamı’nın yaptığı lansmanın maliyeti çok büyük. Nerden geliyor bu paralar. Kentin göbeği İnciraltı’nda 5 bin dönüm bakir arazi var. Çeşme’de ve diğer ilçelerde yine birçok bakir arazi var. Bunlar hep rant yerleri. Siyasi partiler arasında rant kardeşliği var. Bütün belediye başkan adaylarından, belediye meclis üyeleri ve adaylarından ‘mal beyanınızı açıklayın’ çağrısında bulunuyorum. Yalnız sakın ‘takı paralarını bozdum’ gibi yalanlar söylenmesin çünkü kimse artık bu söylemlere inanmıyor. Bir tuşla herkesin mal varlığı öğrenilebiliyor. Ak Parti’den 4 kişiye belediye başkan adaylığı teklifi yapıldı ama reddettiler. Merak ediyorum; niye belediye başkan adayı olmuyorlar da meclis üyesi oluyorlar. CHP’de de bu durum var” ifadelerine yer verdi.
‘PARALAR NEREDEN GELİYOR’
Kamu kurumunda çalışıp belediye başkan adayı olanların seçim kampanyasını yürütmek için parayı nerden bulduğunu soran Sarıkaya da “Belediye başkan adayları parayı nerden buluyor?” diye soru sordu.
Sarıkaya, temiz siyaset vurgusu yaparak; “Temiz siyaset nasıl yapılır peki? Belediye başkanı olduğun zaman adaylık sürecinde çalışmalarını yapmak için parayı nerden bulduğunu açıklamakla temiz siyaset yapılır. Sana kim sponsor oluyor veya destek oluyorsa belediyeyi o yönetiyor. Buradan soruyorum; bu paralar nerden geliyor. Adaylar da aileleri de mal beyanında bulunacak. Meclis üyeleri niye başkan adaylarına sponsor oluyorlar? Kamu kurumlarından gelen adaylar bu paraları nerden buldular? Bunları sormak hakkımız. Bazı adaylar zengin biliyoruz ama kamu kurumunda çalışmış aday parayı nerden bulduğunu çıkıp anlatması lazım. Ben Buğra Gökçe’ye ‘kampanya yapacak parayı nerden buldunuz?’ diye sormuştum ve o da arkadaşlarım destek oldu dedi. Para veren arkadaşlar kim? Merak ediyorum” şeklinde konuştu.
‘HER YERDE PAZARLIKLAR DÖNÜYOR’
Partilerin belediye meclis üyelerinin liste düzenlemelerine ilişkin konuşan Nakçı şu şekilde konuştu; “Bir iddiadan bahsetmek istiyorum. Karabağlar Belediye Başkan Adayı Helil Kınay, Karabağlar CHP ilçe başkanı Bülent Sözüpek’e ‘belediye meclis üyelerinin listesini ben yapacağım’ diyor. Sözüpek ise olmaz diyor ve ‘isterseniz istifa edeyim o zaman’ diyor. Gelinen nokta bu. Helil hanım Bornova’dan iki kişiyi monte etmek istiyor. AK Parti de CHP’de sanki Karabağlar’ı almak istemiyor. Siyaset değişik bir şey. Kime nerde ne yapıyor bilinmiyor. Ak Parti’de durumlar karışık. Listeler değişik bir şekilde hazırlanıyor. Bütün ilçelerde aynı şey. Bayraklı ’da birçok kişi CHP’ye geçti, Gültepe’de CHP’den Ak Parti’ye geçecek olanlar var. Her yerde pazarlıklar dönüyor. Kimse ne dediğini ve ne yaptığını bilmiyor. Ben bu kadar kötü geçen bir seçim süreci hatırlamıyorum.”
PARTİDEN İHRAÇ EDİLMEYİ GEREKTİRİR
Sarıkaya; “Bayraklı da çok değişik bir olay yaşandı. Ak Parti’nin adayı Bayraklı Belediyesini ziyaret etti, mevcut Başkan Serdal Sandal adayı kabul etti. Ancak arkadaş gidip çalışanlarla da konuşmuş. Bir tane CHP’li aday gitsin de Ak Partili belediyelerde işçilerle konuşsun bakalım neler oluyor. Bir tane örnek gösterin bana. Partiden ihraç edilmeyi gerektiren bir olaydır. Bu kadar da olmaz” dedi.
Sarıkaya şu şekilde devam etti; “Tunç Soyer giderayak büyükşehir belediyesine büyük kötülük yaptı. 120 dakikayı kullanacak insan sayısı da az. 120 dakikaya çıkarmak çok gereksiz bir şeydi.”
‘KARŞIMIZA ÇIKACAK MALİYET ÇOK FAZLA OLACAK’
Sarıkaya, Ak Parti’nin körfezde gerçekleştirmeyi planladıkları projelerin maliyetlerinin ne kadar olacağının merak konusu olduğunu ifade ederek; “Yap işlet devret modelinde Ak Parti’nin yaptığı çok sayıda proje var. Ancak burada konuşmamız gereken konu bu projelerdeki pahalılık. Battı çıktı ve köprü projesinin maliyeti ne olacak merak edilen konular. Bu projeler için büyük şantiyeler kurulacak. Ben İzmirlilerin battı çıktıyı çok kullanacağını pek düşünmüyorum çünkü bu proje bittiğinde karşımıza çıkacak maliyet çok fazla olacak. İzmirlilerin bu parayı vereceğini düşünmüyorum. Cemil Tugay’ın Karşıyaka’da Cengiz İnşaat’a arsa satması hep eleştirildi. Hamza Dağ’ın gelmesi halinde bu projeleri gerçekleştirecek olan herhalde beşli grup olacaktır. Körfez projesi tam anlamıyla beşli grubun İzmir’e sokulması anlamına geliyor. Bu kadar elzem bir proje ise hükümet daha önce niye yapmadı? İnsanların aklıyla dalga geçiyorlar” diye konuştu.
‘DAHA ÖNCE DE YAPABİLİRDİNİZ’
Türkiye’de büyük projelerin yapımında ‘beşli gruba’ dikkat çeken Nakçı ise; “Ak Parti yap işlet modelini çok beğeniyor ama vatandaş çok beğenmiyor. Ak Parti’nin köprü ve battı çıktı projesi var ancak bunu yap işlet ile yapacaksa bunun maliyeti ne ve geri ödemesi ne kadar olacak? Hamza Dağ’ın belediyeyi kazanması halinde bu projeleri gerçekleştirmesi için beş sene ona yetmeyecek çünkü körfezin farklı bir aurası var. Körfezde balçık problemi var. Balçığın temizlenmesi uzun süre alacak. Beşli grup son zamanlarda çok fazla büyüdü ve öyle bir ortam yaratıldı ki projelerin yapılması onlara kalıyor. Daha büyük inşaat şirketleri var ama bu işlere onlar sokulmuyor. Bu projeleri daha önce de yapabilirdiniz, on senedir elinden tutan mı vardı? Her seçim dönemi bu projeleri ortaya çıkarmanın anlamı yok” dedi.
Nakçı ve Sarıkaya, ayrıca siyasetçilerin tutarsız siyaset yürüttüklerini belirtti.
RANT KARDEŞLİĞİ
Belediye başkan adaylarına mal varlığı bayanında bulunulması çağrısında bulunan Nakçı; “Karaburun Kaymakamı’nın yaptığı lansmanın maliyeti çok büyük. Nerden geliyor bu paralar. Kentin göbeği İnciraltı’nda 5 bin dönüm bakir arazi var. Çeşme’de ve diğer ilçelerde yine birçok bakir arazi var. Bunlar hep rant yerleri. Siyasi partiler arasında rant kardeşliği var. Bütün belediye başkan adaylarından, belediye meclis üyeleri ve adaylarından ‘mal beyanınızı açıklayın’ çağrısında bulunuyorum. Yalnız sakın ‘takı paralarını bozdum’ gibi yalanlar söylenmesin çünkü kimse artık bu söylemlere inanmıyor. Bir tuşla herkesin mal varlığı öğrenilebiliyor. Ak Parti’den 4 kişiye belediye başkan adaylığı teklifi yapıldı ama reddettiler. Merak ediyorum; niye belediye başkan adayı olmuyorlar da meclis üyesi oluyorlar. CHP’de de bu durum var” ifadelerine yer verdi.
‘PARALAR NEREDEN GELİYOR’
Kamu kurumunda çalışıp belediye başkan adayı olanların seçim kampanyasını yürütmek için parayı nerden bulduğunu soran Sarıkaya da “Belediye başkan adayları parayı nerden buluyor?” diye soru sordu.
Sarıkaya, temiz siyaset vurgusu yaparak; “Temiz siyaset nasıl yapılır peki? Belediye başkanı olduğun zaman adaylık sürecinde çalışmalarını yapmak için parayı nerden bulduğunu açıklamakla temiz siyaset yapılır. Sana kim sponsor oluyor veya destek oluyorsa belediyeyi o yönetiyor. Buradan soruyorum; bu paralar nerden geliyor. Adaylar da aileleri de mal beyanında bulunacak. Meclis üyeleri niye başkan adaylarına sponsor oluyorlar? Kamu kurumlarından gelen adaylar bu paraları nerden buldular? Bunları sormak hakkımız. Bazı adaylar zengin biliyoruz ama kamu kurumunda çalışmış aday parayı nerden bulduğunu çıkıp anlatması lazım. Ben Buğra Gökçe’ye ‘kampanya yapacak parayı nerden buldunuz?’ diye sormuştum ve o da arkadaşlarım destek oldu dedi. Para veren arkadaşlar kim? Merak ediyorum” şeklinde konuştu.
‘HER YERDE PAZARLIKLAR DÖNÜYOR’
Partilerin belediye meclis üyelerinin liste düzenlemelerine ilişkin konuşan Nakçı şu şekilde konuştu; “Bir iddiadan bahsetmek istiyorum. Karabağlar Belediye Başkan Adayı Helil Kınay, Karabağlar CHP ilçe başkanı Bülent Sözüpek’e ‘belediye meclis üyelerinin listesini ben yapacağım’ diyor. Sözüpek ise olmaz diyor ve ‘isterseniz istifa edeyim o zaman’ diyor. Gelinen nokta bu. Helil hanım Bornova’dan iki kişiyi monte etmek istiyor. AK Parti de CHP’de sanki Karabağlar’ı almak istemiyor. Siyaset değişik bir şey. Kime nerde ne yapıyor bilinmiyor. Ak Parti’de durumlar karışık. Listeler değişik bir şekilde hazırlanıyor. Bütün ilçelerde aynı şey. Bayraklı ’da birçok kişi CHP’ye geçti, Gültepe’de CHP’den Ak Parti’ye geçecek olanlar var. Her yerde pazarlıklar dönüyor. Kimse ne dediğini ve ne yaptığını bilmiyor. Ben bu kadar kötü geçen bir seçim süreci hatırlamıyorum.”
PARTİDEN İHRAÇ EDİLMEYİ GEREKTİRİR
Sarıkaya; “Bayraklı da çok değişik bir olay yaşandı. Ak Parti’nin adayı Bayraklı Belediyesini ziyaret etti, mevcut Başkan Serdal Sandal adayı kabul etti. Ancak arkadaş gidip çalışanlarla da konuşmuş. Bir tane CHP’li aday gitsin de Ak Partili belediyelerde işçilerle konuşsun bakalım neler oluyor. Bir tane örnek gösterin bana. Partiden ihraç edilmeyi gerektiren bir olaydır. Bu kadar da olmaz” dedi.
Sarıkaya şu şekilde devam etti; “Tunç Soyer giderayak büyükşehir belediyesine büyük kötülük yaptı. 120 dakikayı kullanacak insan sayısı da az. 120 dakikaya çıkarmak çok gereksiz bir şeydi.”