EGE’YE BAKIŞ - Gazeteciler Adem Sarıkaya ve Adem Nakçı, Atrı35’te Gerçek Haberci ile Ege’ye Bakış programında önemli açıklamalarda bulundu. CHP, AK Parti ve İYİ Parti adaylarının masaya yatırıldığı programda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay’ın ekibinde önemli sorunların olduğu konuşuldu.
NAKÇI: TUGAY’IN EKİBİNDE SORUN VAR
Adem Sarıkaya’nın “İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay’a, çalışmaların görülmediği, sokağa fazla inilmediği hakkında eleştiriler var. Ne düşünüyorsun?” sorusunu yanıtlayan Adem Nakçı; “Sokağa iniliyor ama anlatılamıyor. Siyaset konuşurken üzerinde inatla durduğumuz bir söz var: Şeyh uçmaz, mürit uçurur. Demek ki Tugay’ın ekibinde bir sıkıntı var. Çok fazla anlatamıyorlar. Ya da herkes kendi reklamının peşinde. Hamza Dağ’ın çalışmalarını görüyorsunuz. Dağ, bir paylaşım yapıyorsa ya da sosyal medyadan sponsor basıyorsa ya da diğer gazetelerin tamamına reklam veriyorsa, Cemil Tugay ekibinin de siyasette kendini öne çıkarması için bunları yapması gerekiyor. Gördüğümüz kadarıyla önümüze çıkan bir şey yok. Facebook, Instagram ve Twitter üzerinden bir Hamza Dağ haberi veya projesi düşüyor. Her ne kadar yeni bir proje olmasa da CHP’nin yıllardır yaptığı işleri anlattıysa da düşüyor önünüze, görüyorsunuz yani. Ama ben sosyal medyada karşıma çıkan bir tane Cemil Tugay haberi görmedim. Sponsorlu içeriği geçtim, herhangi bir partinin paylaştığı haberini görmedim” ifadelerini kullandı.
Nakçı, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
İlk defa AK Parti, CHP’de yaşanan kaostan sonra kazanacağına ilan etmiş vaziyette. Tugay’ın reklamının ya da projelerinin çok öne çıkmamasının 2 temel ve 1 yan sebebi var. Birincisi; parti içinde süregelen ‘aday değişmeli mi?’ tartışması. İkincisi; Büyükşehir ekibinin yeterince destek vermemesi. Üçüncüsü ise; hesaplaşma içine girdiler. Ama bence en önemlisi kötü bir ekiple çalışıyor olması. Şunu gördüm: Daha önce Tunç Soyer etrafında yer alan, Soyer’i bugünkü sonuna getiren ekipler, kendi ticaretleri, kendi iktidarları devam etsin diye bugün Cemil Tugay etrafında.
TUGAY’IN EMİR SULTAN ZİYARETİ
Geçtiğimiz hafta Cemil Tugay’ın Emir Sultan Mahallesi’ne ziyaretini eleştiren Sarıkaya, “Geçtiğimiz hafta Cemil Tugay, Konak Belediye Başkan Adayı Nilüfer Çınarlı Mutlu ile birlikte Emir Sultan Mahallesi’ne gitti. Başkan adayları gitmeden önce biz Mahalle Muhtarı Hüseyin Heptepe’yi aradık. ‘Tugay’la birlikte biz de mahalleye geliyoruz’ diye haber verdik. Ancak muhtar orada değildi. Peki muhtar neredeydi? İl Başkanlığı önünde Tunç Soyer eylemindeydi. Heptepe ile konuştuğumuzda kendisine haber verilmediğini söyledi. Kendisinin programa katılmadığını hatta dışlandığını belirtti. Mahalleye gittiğimizde, Cemil Tugay’ı karşılayacak ekiple konuştuk. Heptepe’yi çağırmadıklarını söylediler. Bu nasıl olabilir? Emir Sultan Mahallesi’ne gelen Roman vatandaşların büyük çoğunluğu Karşıyaka’dan gelmişti. Ege Mahallesi’nden, İkiçeşmelik’ten birkaç kişi vardı. Muhtar orada olmayınca mahalleli de işin içine dahil olmadı. Bir 40-50 kişiyle program bitirildi” diye konuştu.
Muhtarlık karşısındaki kahvehanelere girmeyerek CHP’nin oy potansiyeline zarar verildiğini dile getiren Nakçı; “Emir Sultan Muhtarlığı karşısında 2 tane kahvehane var. Tugay’ın ekibi, Tugay’ı birine bile götürmedi. İnsanlar gelmesini bekliyordu. Kahvede 50-55’er adam vardı. Her aileyi 3 kişi saysan 300 oy vardı. Yine muhtarlığın karşısındaki polis karakolunun önünden geçtik. Bir Allah’ın kulu Cemil Tugay’ı karakola yönlendirmedi. Nezaketen bile olsa gidip bir iyi nöbetler denilebilirdi” dedi.
SARIKAYA: EMİR SULTAN’A OY ARTIRILMAYA MI GİDİLDİ, AZALTILMAYA MI?
Emir Sultan Mahallesi programını sonrasında Roman seçmenlerde kötü bir imaj çizildiğini belirten Sarıkaya; “Alel acele yapıldı. Cemil Bey arabadan indirildi ve hızlı bir konuşma yaptırıldı. Sonra da Hamam Sokağı’nın o taraftan tekrar bindirildi ve götürüldü. Sadece çalışma yapmak için yapıldı. Bize gelen bilgilere göre de bu mahallede ters tepti. Aldığımız haberlere göre insanların Cemil Tugay hakkındaki konuşmaları olumsuza döndüğü yönünde. Zaten Roman nüfusun bulunduğu yerler, AK Parti’nin güçlü olduğu yerler. Oy çoğaltılmaya mı gidiliyor, oy azaltılmaya mı gidiliyor? Kim neyin savaşını veriyor? Gördüğümüz kadarıyla bu birçok yerde böyle” şeklinde konuştu.
SARIKAYA: TUGAY’IN ETRAFINDAKİ İNSANLAR AKP AJANI MI?
Cemil Tugay’ın çevresinde olan insanların AK Parti ile yakın ilişki içerisinde olduklarını söyleyen Sarıkaya, “Basın camiasında da konuşulan, tepki gösterilen konular var. İnsanların yıllardır AK Parti ile çok yakın olan insanların, Tugay’ın etrafına geldiği söyleniyor. AK Parti’nin reklam listeleri vardır. AK Parti’den büyük paralar alan insanların, Cemil Tugay’ın etrafını örmesi nedir? Niye örülür, niye ördürülür? Bu insanlar AK Parti’den böyle büyük para alıyorsa insanlar ve Cemil Tugay’ın ekibine insanlar koyup çıkarabiliyorlarsa, diğer CHP’li belediyelerin basın birimine müdahale edebiliyorlarsa; o zaman ben şunu düşünürüm: AK Parti’nin ajanı mı bu adamlar? Ben gazeteciyim, benim aklıma ilk gelen soru bu. Bu paralar bu insanlara neden bu kadar çok veriliyor? Bu insanlar buralara neden bu kadar dahil olmak istiyor? Bunun bir açıklaması olması lazım. Ya da bu kadar mı iyi gazeteciler? Her yaptıkları haber Türkiye’yi mi sallıyor? Demek ki ortada bir sıkıntı var…” ifadelerini kullandı.
NAKÇI: HER KUŞUN ETİ YENMİYOR
Cemil Tugay ve Yıldız Ünsal İşçimenler üzerinden partinin karıştırılmaya çalışıldığından söz eden Nakçı, “Cemil Tugay için envai çeşit laf yazan insanlar, Yıldız Hanım atanınca ‘Kendisini şahsen tanımam ama çok iyi bir insana benziyor’ diye mesajlar attı. Öğrendiğim kadarıyla; ‘Cemil Tugay ile ilgili evraklar var’ demişler. Yıldız Hanım; ‘Siz ne yapıyorsunuz? Siz partili misiniz, düşman mısınız?’ diye terslemiş. Tabii bunu verip makam mevki isteyecekler. Genelde böyle bağıran çağıran olur ama makam-mevki alamayanların yandaşları olarak geçiyor. Sadece Karşıyaka için demiyorum. Genel anlamda söylüyorum bunu. Adaylardan ters tepki alınca, bu sefer adaylara düşman olmaya başlıyorlar. Bunlar, ‘Biz bir-iki bağırırsak, ses çıkarsak istediğimizi alırız’ zannediyorlar. Ama her kuşun eti yenmiyor. Cemil Tugay insanlık yaptı, mahkemeye vermedi. Verseydi de bu sefer, ‘CHP’de demokrasi nerede? Eleştiri hakkımız elimizden alınıyor’ diye başlayacaklar” dedi.
SARIKAYA: CHP AÇISINDAN KARABAĞLAR’I KAYIP GÖRÜYORUM
CHP’nin Karabağlar ilçesindeki seçim çalışmalarının, oy potansiyeline bir fayda sağlamayacağını düşündüğünü söyleyen Sarıkaya, “Karabağlar’da AK Parti cephesinde güçlü bir aday var. Eski Kaymakam Sadık Tunç. Karşısında CHP’li Helil İnay Kınay var. Bornova’dan aday olduğu için çok eleştiriler oldu. Bu CHP’de daha önce yaşanmamış bir şey değil. Sonuçta Sadık Tunç da Karabağlarlı değil. Helil hanımın çalışmalarını takip ediyorum. Çalışmalara bakınca Karabağlar’ı, CHP açısından kayıp görüyorum. Karabağlar, İzmir’de siyasetin en zor olduğu 2-3 ilçeden biri. Hem kozmopolitik yapısı hem bölgeler arasındaki geçişkenliğin kısıtlı olması, İzmir’in emekçi kesiminin yoğun olarak yaşaması, gecekondu bölgeleri… Zor bir gölge Karabağlar. Benim Karabağlar’da gördüğüm şöyle bir durum var: Helil Hanım AK Partili kesime çalışıyor. Geçen gün de bir fotoğraf paylaşıldı, Vanlıların derneğine gitmişler. Helil Hanım güzel de karşılanmış. Ama 3 kişinin karşılamasıyla 300 Vanlının Helil hanıma oy vereceği anlamına da gelmiyor. Çoğu da vermeyecek. Oyların rengi genelde belli. Ama CHP açısından Karabağlar’da şöyle bir sıkıntı var: Karabağlar’da CHP’ye kerhen verilen oy çok fazlaydı. Fahrettin Altay’dan tut, Üçkuyular’a kadar olan yerlerde kerhen verilen oy çoktu. Bu kerhen verilen oyları Helil Hanım tekrar alabilecek mi? Bu oyları alamazsa zaten seçimi kaybedecek. Kerhen oy veren seçmenler İYİ Parti’ye, MHP’ye daha yakın kişiler. Ama Atatürkçü ve laik olarak nitelendiren insanlar. Buralarda biz bir çalışma göremiyoruz. Çalışılan AK Partililerin de oyları gelmeyecek” diye konuştu.
“İYİ PARTİ KİMİN KAZANIP KİMİN KAYBEDECEĞİNE KARAR VEREBİLİR”
Karabağlar’da İYİ Parti Adayı Gökhan Uzun’un doğru politika ile seçimin kaderine etki edebileceğini dile getiren Sarıkaya, “Karabağlar’da AK Parti de CHP de seçimi kaybetmekle karşı karşıya. AK Parti’nin her zaman kaybetme ihtimali daha yüksek. AK Parti’de daha ılımlı diyebileceğimiz bir sağ kesim var. CHP içinde de aslında sağ tandanstan gelen; dünya görüşü cumhuriyetçi, Atatürkçü, laik ama kendini CHP’li olarak isimlendirmeyen büyük bir kitle var Karabağlar’da. Şu an da İYİ Parti’nin adayı çıkıyor orada. İYİ Parti’nin adayı doğru oynayarak kimin kazanıp kimin kaybedeceğine karar verebilir. CHP’li kitle İYİ Parti’ye dönebilir. AK Parti’nin bir kısmı da İYİ Parti’ye dönebilir. Zaten Karabağlar’da, İYİ Parti’nin yüzde 9-10 oyu var. Bu oyları veren İYİ Partililerin çoğu hem CHP’yle hem MHP’yle hem de AK Parti’yle diyalog halinde olan insanlar. Kendi oyunu konsülte edip, taraftarını sokağa çıkarıp insanları ikna etmeye başlarsa yüzde 15’lere çıkabilir oyu. Ya da yüzde 10-11’i korur. Yüzde 10 CHP’ye kaybettirir. İYİ Parti kimden ne kadar oy çalabilecek? CHP’den yüzde 8-9 oy çalarsa, CHP’ye geçmiş olsun. CHP bir daha Karabağları alamaz” ifadelerine yer verdi.
NAKÇI: KARABAĞLAR’DA CHP VE AK PARTİ’DE REHAVET HAVASI VAR
Karabağlar’da İYİ Parti’nin beklenmedik bir şekilde başarılı olabileceğini düşünen Nakçı, “İYİ Parti’nin Karabağlar’da başarılı olması biraz da şuna bağlı: CHP, ‘Nasılsa ben kazanıyorum’ diyor. AK Parti de ‘CHP değişti. İş onlar için kötüye gidiyor. Biz bunları ezerek, geçerek kazanıyoruz’ diyorlar. İkisi de rehavet ortamında. İYİ Parti ve DEVA Partisi bir anda bir patlama yaparsa kimse de önünü alamaz. Karşıyaka’da CHP ile diğer partiler çatışırken aradan DSP’nin çıkması gibi. Bunun gibi bir örneği Aksaray’da da gördüm daha önce. Aksaray gibi muhafazakar, milliyetçi bir kentte 1989 seçiminde Refah Partisi ile MHP birbirine girdiği için CHP aradan yüzde 1,5 oy farkla kazanmıştı. Karabağlar’a baktığımızda Gökhan Uzun dediğimiz isim hem parti içinde seviliyor. Hem sağlık sektöründe çok tanınmış bir aileden. Sokak sokak dolaşmış, bir sürü insanın mağduriyetini gidermiş bir insan. Şimdi Uzun oradan çıkarsa kim ne diyecek?” diye konuştu.
“AK PARTİ KONAK’TA AYIN 20’SİNDEN SONRA KIYAMET KOPACAK”
Meclis üyesi listelerinin belirlenmesi sonrasında Konak’ta büyük sorun çıkabileceğini söyleyen Nakçı; “Konak’ta AK Parti cephesinde en büyük sorun şu şekilde: Konak’ta bütün hikayeyi Mardinli üzerinden kurarsan ya da İl ve İlçe Başkanlıklarında toplantılar yapıp ilçe başkanlarına ayrı liste yaptırıp, belediye başkanlarını baypas eden listeler yaparsan bitiyor bu iş. Yıllardır bazı insanlara belediye başkan adayı ol dedin, olmam dedi. Niye sürekli Büyükşehir Belediye Meclis üyesi zorunda? Bayraklı’da, Bornova’da, Konak’ta, Karabağlar’da, bütün ilçelerde… Hâlâ listenin 1 ve 2. sırasına dayatma var. ‘İl Başkanlığı listeyi ben yaparım’ diyor. Hamza Dağ kendi adamlarını yazacak. Bugün partililer bile sizin bu demirbaşa bağladığınız aday adayları yüzünden, meclis üyeliğine eklettirmeye çalışılan isimler yüzünden, ‘Hayırdır kardeşim, onlar yedi sıra bizde mi?’ diye tepki vermeye başladı. Ayın 20’sinden sonra AK Parti’de kıyamet kopar. En azından her bir ilçede 4-5 puan oy kaybeder” dedi.
SARIKAYA: ADAYLAR KONAKLILARA NE VAAT EDECEK?
Konak’ta belediyenin yapması gereken en önemli hizmetin temizlik olduğunu file getiren Sarıkaya, Konak’ın pislik içinde olduğunu belirterek, “İki tarafta da şöyle bir durum var; Mardinliler, Karslılar, oralılar buralılar… Ama özellikle de bunu yapan Mardinliler. Karabağlar’a gidiyoruz, Mardinliler, Konak’a gidiyoruz Mardinliler. Karşıyaka’ya gidiyoruz Mardinliler… Kapayalım İzmir’i, Mardinlilere verelim! Bura Mardin’e bağlansın. Mithatpaşa Caddesi’nin göbeğinde çöp kutusu duruyor. Yerler pisliği geçtim dışkı dolu. Ara sokaklarda her yere çökülmüş durumda. Nilüfer Hanım bana geldiğinde bana ne vaat edecek? Ceyda Hanım ne vaat edecek? Bir Konak seçmeni olarak bana ne vaat edilecek? Ben proje istemiyorum. Benim sokağımı temizlesin! 1; koku sorunumuz var. 2; kaçak sorunumuz var. 3; tıkanma sorunumuz var. Ben İzmir’den ev aldım. Aldığıma pişman oldum. Gidip İstanbul’dan, Antalya’dan alsam bundan iyiydi. Artık köyden beter. Benim annemin de babamın da köyü; Uşak’taki köyleri Konak’tan temiz. İnsanlar evini satacak, satamıyor. Konak’tan ev alan yok. İnsanlar girmek istemiyor” ifadelerini kullandı.