Saliha KİRİŞCİ/EGE’YE BAKIŞ - TÜM Emeklilerin Sendikası Bornova ve Konak Şubeleri tarafından emeklilerin de katılımıyla İzmir Konak’ta basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasını TÜM Emekliler Sendikası Konak Şube Başkanı Metin Sever okudu. TÜİK, ENAG ve DİSK-AR’ın verilerine yer veren şube başkanı, “Aklımızla alay ettirmeyeceğiz!” şeklinde konuştu. Sever; “Yönetenler, 2024 yılının ilk yarısında emeklilere verilecek maaş zamlarında yine bizi şaşırtmadılar. “Emeklileri enflasyona ezdirmedik, bundan sonra da ezdirmeyeceğiz” hameset nutkuyla cümleye başladıklarında zaten bizler yarının bugünü aratacağını anlıyoruz. Aslında birbirleriyle yarışır şekilde yalan söylemelerine alıştık da aklımızla alay etmelerine tahammül edemiyoruz. Bir insanın nasıl bu kadar vicdansızlaşacağına akıl erdiremiyoruz” ifadelerini kullandı.
“TÜİK YALAN YAŞAM GERÇEK!”
Sendika Başkanı Sever; “TÜİK’in açıkladığı aralık ayı enflasyonu ve 2023 yılı için açıkladığı yıllık enflasyon gerçeği yansıtmıyor. Daha doğrusu yaşamımızda karşılığı yoktur. Artık TÜİK'İN bizim nezdimizde güvenilirliği yoktur. TÜİK'in , merkez bankası başkanlığının aylar önce açıkladığı enflasyon oranının bir tık altında enflasyon açıklayacağını açıklamıştık. Hiç yanılmadık. TÜİK enflasyonu yüzde 64,77 olarak açıkladı. Bağımsız ve bilim insanlarından oluşan ENAG ise enflasyonu yüzde 127,21 olarak açıkladı. Bağımsız kuruluş olan ENAG ve DİSK-AR’IN verileri bizim çalışmalarımızı doğruluyor. Onun için biz TÜİK verilerini hiç dikkate almadan direkt olarak iktidara seslenmek istiyoruz. Gerçek enflasyon emeklinin yaşadığı, çalışanlarımızın yaşadığı, asgari ücretlilerin yaşadığı, gençlerimizin yaşadığı, kadınlarımızın yaşadığı, bil cümle halkın yaşadığı hayat pahalılığıdır. Yapacağınız maaş artışını bu kritere göre yapmalısınız. Birçok kurumun yaptığı araştırmalarda; Aralık 2023 yılı açlık sınırının 17.000 TL. olduğu açıklandı ve iktidar edenlerden bir kişi bile, açıklanan bu rakamların doğru olmadığını ileri süremedi, bu verileri yalanlamadı. Dört buçuk milyona yakın dul ve yetim 4300 TL ile 6200 TL arasında maaş alıyor. Yedi milyona yakın emekli hazineden verilen destekle 7500 TL maaş alıyor bu gerçekler ortadayken halen ne yüzle, hangi vicdanla emeklilerin enflasyona ezdirilmediğini söyleyebiliyorlar.” dedi.
“AKLIMIZLA ALAY ETTİRMECEĞİZ, YALANLARA TESLİM OLMAYACAĞIZ!”
Yeni bir anlayışın, yeni bir uygulamanın devreye sokulması gerektiğini vurgulayan ve bir emekli maaşının işe yeni başlamış memur maaşına eşit olması gerektiğine değinen Sever; “Bizler bizzat yaşamdan örnek verelim de iktidar edenler kendilerini zeki saymasınlar. Bugün bir kişinin yaşamını idame ettirmesi için günde iki öğün yese bile sadece beslenmeye günde 215 TL (Bir ekmek: 10 TL, 1 Yumurta 4,50 TL, 50 gr Zeytin: 7,50 TL, 50 gr peynir:10 TL, 20 gr bal:8 TL, 3 bardak çay:15 TL, 1 kase çorba:40 TL, 1 tabak etli yemek:55 TL, 1 tabak pilav: 20 TL, 1 tabak meyve:35 TL, 3Litre su:10 TL) harcaması gerekiyor bu da ayda 6450 TL eder. Yani emeklilerin birçoğu aldığı maaşla sadece canlılığını devam ettirebiliyorlar. Ey! İktidar çeşitli algılarla belki kitleleri kandırabilirsin ama her gün bu gerçekle yüz yüze olan emekliyi kandıramayacaksın. Buna göre bir emeklinin alacağı maaş, henüz işe yeni başlamış en düşük memur maaşına eşitlenmelidir. Bugün için bu miktar 32 bin lira civarındadır. Prim gün sayısı, prim miktarı, eğitim, ek ödeme vb. kriterler de göz önüne alınarak emekli maaşlarına hak edişler kademe kademe eklenmelidir. Memurlara verilen 8077 lira yeni artışıyla birlikte bütün emeklilere de verilmelidir” ifadelerine yer verdi.
“EMEKLİLER SADAKA İSTEMİYOR”
Sever ifadelerini şu şekilde noktaladı:
“Emekliler, kimseden lütuf, yardım, sadaka istemiyor, karşılığını daha önceden otuz-kırk yıl emek vererek peşinen ödedikleri haklarını istiyorlar. Bizler kırıntı zamlar da istemiyoruz. İnsanca, onurlu yaşayacağımız bir maaş istiyoruz. Böyle dediğimiz de iktidarların aklına ülke kaynaklarının yetersizliği geliyor ve emeklilere/emekçilere fazla maaş verilirse ekonominin batacağını dile getiriyorlar. Halbuki kendi kaynaklarını incelediğimizde sermayenin gelirden aldığı pay sürekli artarken emeklinin/emekçinin aldığı pay sürekli azalmış yani sorunun ülke kaynaklarının kıtlığından değil bir avuç oligarşik yapıya yağma ve talan ettirilmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.”
Kalemine sağlık