PELİN ENGİN/ EGE'YE BAKIŞ- İzmir’de maaş ve toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sebebiyle başlayan eylemlere kıdem tazminatı mağduriyet eylemi eklendi. İZENERJİ ve İZELMAN adına Kenan Aras tarafından gerçekleştirilen basın açıklaması şu şekilde:
“Bizler 2024 yılı Kasım, Aralık ayında İzmir Büyükşehir belediyesinde emekli olup bugün kadar hak ettiğimiz kıdem tazminatlarını alamayan emekçileriniz. Yıllarımızı verdiğimiz, alınterimizi döktüğümüz kendi ailemiz gibi sahiplendiğimiz kurumuz ne yazık ki emekli olduktan sonra defalarca söz verildiği halde tazminatlarımız ödenmemiştir. Mart ayından bu yana yaptığımız görüşmelerde ay sonunda ödeme sözleri tutulmamıştır. Genel Sekreter Ramazan Bey en son Nisan ayında “Ödemelerinizi yapacağız idareden gelen parayı sizlere vereceğiz” sözleri de gerçekleşmemiştir. En son 15 Mayısta Mali İşler Dairesi Başkanı Fatma Hanım önümüzdeki hafta Perşembe günü tazminatımızın tamamını yatıracaklarını söylemişti. Dün 22 Mayıs perşembeydi ve yine paralarımız yatırılmamıştır.”
"AYLARDIR MAĞDUR EDİLİYORUZ"Yaptıkları telefon aramalarına cevap verilmediğini belirten işçiler, “Bizler sizlerden sadaka istemiyoruz, yılllardır emeğimizle, alınterimizle çalıştığımız be hak ettiğimiz hakımızı , tazminatlarımızı istiyoruz. Aylardır mağdur ediliyoruz, bu kuruma yalan söylemek, sözünde durmamak yakışmıyor. Hak ettiğimiz paramızı alamadığımız için bankalara borçlanıyor ve büyük faizler ödemek zorunda kalıyoruz. Çocuklarımıza harçlık verememenin çaresizliğini yaşatmaya hakınız yok Sayın Belediye başkanı Cemil Tugay. Alacakların her gün kapımızı çalıp bizleri mahçup etmesine hakkımız yok sayın başkan. Bizleri 6 aydır mağdur eden, bankalara borçlandıran sizi ve belediye bürokratlarını sorumlu davranmaya davet ediyoruz ve derhal hakkımız olan kıdem tazminatlarımızı ödemenizi istiyoruz.” Sonrasında İZBETON emekli işçileri adına basın açıklamasını gerçekleştiren Kevser Doğru, ‘Şantiyelere girişimiz yasaklandı’ diye konuştu.
“EMEK EN YÜCE DEĞERDİR” “Bugün burada, yıllarını İzbeton’a ve bu şehre emek vermiş alın teri dökmüş işçiler olarak, hakkımız olan kıdem tazminatımızı alamamanın derin hayal kırıklığıyla bir kez daha sesleniyoruz. “Emek en yüce değerdir.”
Bu anlayışla çalıştık. Her koşulda, en ağır şartlarda, gece gündüz demeden görevimizi yaptık. Ama bugün, bu emeğin karşılığı olan tazminatlarımızı alabilmek için mahkeme mahkeme sürünüyoruz. Kimimiz yeni bir iş kurmak için, kimimiz bir borcunu kapatmak için, kimimiz çocukları için bu günlerin hayalini kurmaktaydı. Ama bugün, tüm hayaller yerini belirsizliğe, çaresizliğe ve öfkeye bıraktı. Ekmeğimizi kazandığımız kapı, bugün bize kapatılmış durumda. Sanki hiç çalışmamışız, yıllarca omuz vermemişiz gibi davranılıyor. Şantiyelere girişimiz yasaklandı, ismimiz bile anılmıyor. Bu sadece bir haksızlık değil, bir insanlık ayıbıdır.”
“BAŞKAN’A SESLENİYORUZ”
“Daha da acısı, bu zulüm bizlerin desteklediği, oy verdiği yöneticiler tarafından yapılıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı bugüne kadar emeği savunan tek bir söz etmemiştir. İşçinin yanında olduğunu gösteren bir adımı olmamıştır. Sayın Başkan’a sesleniyoruz:
İşçi hangi dönemde başkanların neler yaptığını neler yapmadığını yakından takip eder ve bu konuda hafızası da çok güçlüdür çünkü birinin hatırlayamadığını yüzlerce binlercesi hatırlar örgütlüdür ve bu örgütlülük onların gücüdür. İşçiyi görmezden gelerek adalet sağlanmaz”
“BU NASIL BİR VEFASIZLIK”
Daha önce bizlerle çalışmış işçinin bir başkan için ne kadar güçlü bir argüman olduğunu bilen ve bu dönemde tekrar yönetici konumunda şirket yöneten ve yıllarca siyasetin içinde bizden destek almış bir isimdi. Miting alanlarına tesis açılışlarına otobüslerle işçiyi taşıyıp 3 dönem işçinin desteğiyle başkanının nasıl seçildiğine şahit olmuş ve bu dönem tekrar şirketimizde yönetici olmuş bu kişi bırakın işçiyle konuşmayı geçtik, bir teşekkür etmeyi bile çok gören, bizleri şantiyeye almayan bir yöneticiyle karşı karşıyayız. Bu nasıl bir körlük, bu nasıl bir vefasızlıktır? Bu nasıl bir sosyal demokrat belediyecilik anlayışıdır bu nasıl emeğe saygısızca takınılan bir tutumdur anlaşılamamaktadır.”
“İŞÇİYİ YARI YOLDA BIRAKAN BİR SENDİKA” Belediye-İş Sendikası’nın bu süreçte işçilere sırtını döndüğünü vurgulayan Doğru, “Ve şimdi sıra geldi sendikamıza…Biz, yıllarca Belediye-İş Sendikası’na sahip çıktık. Her grevde, her toplu sözleşmede omuz verdik. Ama bugün emekli olduk ve sendikamız sırtını döndü. Belediye-İş Genel Başkanına ,Belediye-İş İzmir 3 No’lu Şube Başkanı’na, sesleniyoruz ; biz sizi işi ve işçinin yanında işçinin hakkını aidat alana kadar değil hakkını sonuna kadar savunan bir sendika zannederken ; yıllarca aidat kesen ve işi bitince işçiyi yarı yolda bırakan bir sendikaymışsınız bunu emekli olduktan sonra bizleri yalnız bırakınca anladık ve hakkımızı helal etmiyoruz…
Emeği savunduğunuzu iddia ediyorsunuz, ama biz hakkımızı sizden değil, mahkemelerden almaya çalışıyoruz! Bu sadece kıdem tazminatı meselesi değildir. Bu, yılların emeğine saygı duyulup duyulmadığı meselesidir. Bu, vefa meselesidir. Bu, işçinin onur mücadelesidir. Siz görmezden geldikçe, biz daha çok görünür olacağız. Siz sustukça, biz daha yüksek sesle haykıracağız. İşçinin sesi susmaz, alın teri yerde kalmaz!
Emeğimizin karşılığını istiyoruz! Kıdem tazminatımızı istiyoruz! Adalet istiyoruz! 19 Mayıs Atatürk’ü anma ve Gençlik Spor Bayramında güzel İzmirimiz de miting yapan ve İzmir in her zaman desteklediği işte bu hak hukuk adalet aramanın vücut bulmuş hali sesimizi sizlerinde duymasını istiyoruz.”
“Bizler 2024 yılı Kasım, Aralık ayında İzmir Büyükşehir belediyesinde emekli olup bugün kadar hak ettiğimiz kıdem tazminatlarını alamayan emekçileriniz. Yıllarımızı verdiğimiz, alınterimizi döktüğümüz kendi ailemiz gibi sahiplendiğimiz kurumuz ne yazık ki emekli olduktan sonra defalarca söz verildiği halde tazminatlarımız ödenmemiştir. Mart ayından bu yana yaptığımız görüşmelerde ay sonunda ödeme sözleri tutulmamıştır. Genel Sekreter Ramazan Bey en son Nisan ayında “Ödemelerinizi yapacağız idareden gelen parayı sizlere vereceğiz” sözleri de gerçekleşmemiştir. En son 15 Mayısta Mali İşler Dairesi Başkanı Fatma Hanım önümüzdeki hafta Perşembe günü tazminatımızın tamamını yatıracaklarını söylemişti. Dün 22 Mayıs perşembeydi ve yine paralarımız yatırılmamıştır.”

“EMEK EN YÜCE DEĞERDİR” “Bugün burada, yıllarını İzbeton’a ve bu şehre emek vermiş alın teri dökmüş işçiler olarak, hakkımız olan kıdem tazminatımızı alamamanın derin hayal kırıklığıyla bir kez daha sesleniyoruz. “Emek en yüce değerdir.”
Bu anlayışla çalıştık. Her koşulda, en ağır şartlarda, gece gündüz demeden görevimizi yaptık. Ama bugün, bu emeğin karşılığı olan tazminatlarımızı alabilmek için mahkeme mahkeme sürünüyoruz. Kimimiz yeni bir iş kurmak için, kimimiz bir borcunu kapatmak için, kimimiz çocukları için bu günlerin hayalini kurmaktaydı. Ama bugün, tüm hayaller yerini belirsizliğe, çaresizliğe ve öfkeye bıraktı. Ekmeğimizi kazandığımız kapı, bugün bize kapatılmış durumda. Sanki hiç çalışmamışız, yıllarca omuz vermemişiz gibi davranılıyor. Şantiyelere girişimiz yasaklandı, ismimiz bile anılmıyor. Bu sadece bir haksızlık değil, bir insanlık ayıbıdır.”

“BAŞKAN’A SESLENİYORUZ”
“Daha da acısı, bu zulüm bizlerin desteklediği, oy verdiği yöneticiler tarafından yapılıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı bugüne kadar emeği savunan tek bir söz etmemiştir. İşçinin yanında olduğunu gösteren bir adımı olmamıştır. Sayın Başkan’a sesleniyoruz:
İşçi hangi dönemde başkanların neler yaptığını neler yapmadığını yakından takip eder ve bu konuda hafızası da çok güçlüdür çünkü birinin hatırlayamadığını yüzlerce binlercesi hatırlar örgütlüdür ve bu örgütlülük onların gücüdür. İşçiyi görmezden gelerek adalet sağlanmaz”
“BU NASIL BİR VEFASIZLIK”
Daha önce bizlerle çalışmış işçinin bir başkan için ne kadar güçlü bir argüman olduğunu bilen ve bu dönemde tekrar yönetici konumunda şirket yöneten ve yıllarca siyasetin içinde bizden destek almış bir isimdi. Miting alanlarına tesis açılışlarına otobüslerle işçiyi taşıyıp 3 dönem işçinin desteğiyle başkanının nasıl seçildiğine şahit olmuş ve bu dönem tekrar şirketimizde yönetici olmuş bu kişi bırakın işçiyle konuşmayı geçtik, bir teşekkür etmeyi bile çok gören, bizleri şantiyeye almayan bir yöneticiyle karşı karşıyayız. Bu nasıl bir körlük, bu nasıl bir vefasızlıktır? Bu nasıl bir sosyal demokrat belediyecilik anlayışıdır bu nasıl emeğe saygısızca takınılan bir tutumdur anlaşılamamaktadır.”

Emeği savunduğunuzu iddia ediyorsunuz, ama biz hakkımızı sizden değil, mahkemelerden almaya çalışıyoruz! Bu sadece kıdem tazminatı meselesi değildir. Bu, yılların emeğine saygı duyulup duyulmadığı meselesidir. Bu, vefa meselesidir. Bu, işçinin onur mücadelesidir. Siz görmezden geldikçe, biz daha çok görünür olacağız. Siz sustukça, biz daha yüksek sesle haykıracağız. İşçinin sesi susmaz, alın teri yerde kalmaz!
Emeğimizin karşılığını istiyoruz! Kıdem tazminatımızı istiyoruz! Adalet istiyoruz! 19 Mayıs Atatürk’ü anma ve Gençlik Spor Bayramında güzel İzmirimiz de miting yapan ve İzmir in her zaman desteklediği işte bu hak hukuk adalet aramanın vücut bulmuş hali sesimizi sizlerinde duymasını istiyoruz.”