EGE'YE BAKIŞ- Art arda gelen zamlar sayesinde, halkın geçim derdi gittikçe daha da kendisini gösteriyor. Zamların geri çekilmesi ve işçi maaşlarında iyileştirmeye gidilmesi için Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilciliği meydana indi. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı açıklama metnini okuduktan sonra DİSK üyeleri fatura yakma eylemi yaparak zamları protesto etti.
KRİZİN SORUMLUSU SİYASİ İKTİDAR
Ekonomik krizin işçi ve emkçileri daha da fakirleştirdiğini vurgulayan Memiş Sarı şunları söyledi:“AK Parti elindeki ülke sürekli bir kriz halindedir. Döviz kurlarında başlayan yükselişin tetiklediği güncel ekonomik kriz, bugün işçi ve emekçilerin temel tüketim kalemlerine her gün yapılan zamlarla katlanarak artıyor. Market harcamaları bir önceki yıla göre iki katından fazla artmıştır. elektrik faturaları tam bir soyguna dönüşmüştür. Benzine gelen zamlar otomatiğe bağlanmıştır. Ev kiraları işçilerin ücretleri ile yarışır seviyeye gelmiştir. TÜİK’in resmi enflasyonları bile yoksulluğumuzun son bir yılda yüzde 50 oranında arttığını göstermektedir. Bu kriz koşullarında sermaye çevreleri yüksek karlar açıklamaktadır. Kur garantili TL mevduat hesabı aldatmacası ile zenginlere kaynak transferi yapılırken, faizden para kazanan bankacılık sektörü ve finans kapital rekor karlara kavuşmuştur. Krizin sorumlusu siyasi iktidar iken yükünü işçi sınıfı ve yoksul halk çekmektedir. Buna dur demek tüm emek ve demokrasi güçlerinin ortak sorumluluğudur.”.
ENFLASYON VE HAYAT PAHALILIĞI ÜCRETKERİ ERTTİ
Belediye işçilerinin ücretlerinde iyileştirme yapılması çağrısında da bulunan Sarı; “Bugün belediyelerde kadrolu ya da şirket işçisi olarak çalışan işçilerin ücretleri artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında ciddi bir biçimde erimiştir. Bir önceki yılın ekonomik şartları göz önünde bulundurularak imzalanmış olan toplu iş sözleşmelerinin önemli bir kısmı ne yazık ki, bugünün ekonomik şartlarını karşılamaktan uzak kalmıştır. Belediye işverenlerine çağrımız bu işyerlerinde yeni toplu iş sözleşmelerini beklemeden ücretlerde iyileştirme yapmalarıdır. Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam eden işyerlerinde de artan hayat pahalılığı ve ekonomik koşullar mutlak suretle işverenler tarafından göz önünde bulundurulmalı ve üyelerimizin kayıplarını giderecek tekliflerle masaya gelinmelidir.” ifadelerini kullandı.
BELEDİYE İŞÇİLERİNE AYRIMCILIK YAPILIYOR
Belediye işçileri bugün birçok açıdan ayrımcılıkla karşı karşıyadır. Siyasal iktidar tarafından çalışanlara yönelik yapılan ya da yapılması planlanan kısmi düzenlemelerde belediye işçilerinin adı bile ne yazık ki geçmiyor. Kamu işçileri ve kamu çalışanlarına yönelik yapılan düzenlemelerden belediye işçileri yararlanamıyor ve dışında tutuluyor. Bunun en son örneği kamu işçilerine yapılan ek %2,5’lik iyileştirme zammıdır. Kamu hizmetleri bir bütün olup, merkezi ya da yerel ayrımı olmaksızın kamu çalışanları (işçi/memur) eliyle yürütülür. Kamu çalışanlarının işçi ya da memur, merkezi ya da yerel hakları iyileşecekse toplu olarak iyileştirilmelidir. Bu durumdan hem Hükümet hem de belediye işverenleri sorumludur. Belediye Şirket işçilerinin Kadro ve İlave Tediye Hakları Verilmelidir 696 sayılı KHK ile beraber kamuda çalışan taşeron işçilerden merkezi idarede bulunanlar doğrudan kadroya geçerken, belediyelerde çalışan işçiler ise ne yazık ki kadro yerine belediye şirketlerine geçiş yapmıştır. Bu durum 450 bine yakın belediye işçisine ayrımcılık yapılmasına ve hak mağduriyetine neden olmuştur. Bunun en önemli örneği kamu işçilerinin yararlandığı 52 günlük ilave tediye hakkından belediye şirketlerinde çalışan işçilerin yararlanamamasıdır. KİT’lerde çalışan işçilerin ilave tediye hakkı bulunurken belediye şirketlerinde çalışan işçilerin ilave tediye hakkı olmaması da ayrıca hukuksuzdur.
Bu mağduriyet bir an önce sona erdirilmeli ve belediye şirketlerinde çalışan işçiler de diğer işçiler gibi kadroya geçirilmeli ve ilave tediye hakları ise derhal verilmelidir. Zorunlu Emeklilik Uygulaması Kaldırılmalıdır 696 sayılı KHK ile geçişi yapılan işçiler Anayasa’ya aykırı bir uygulamaya maruz bırakılıyor. Bu kapsamdaki tüm işçiler emeklilik aylığına hak kazanmaları ile beraber çalıştıkları kurumdan zorunlu olarak emekli ediliyor. Yıllarca kadroya geçme hayali kuran binlerce taşeron işçi kadroya geçtikten hemen sonra emekli olmak zorunda bırakılıyor. Halen yüz binlerce işçi benzer bir sorunla karşı karşıyadır. Bu durum Anayasa tarafından güvence altına alınmış çalışma hakkına ve eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Yıllarca taşeronlarda asgari ücretle çalışan işçilerin, bugün zorla emekli edilmesi bu işçilerin asgari ücretin yarısı kadar bir emekli ücreti ile yaşamaya mahkûm edilmesidir. Bu ayrımcı uygulama bir an önce sona erdirilmeli ve gerekli yasal düzenleme bir an evvel yapılmalı, bu süreçte zorla emekli edilen binlerce işçiye yeniden işe geri dönüş imkânı sağlanmalıdır.
BELEDİYELERİN BÜTÇESİ ARTIRILMALI
Ekonomik gelişmeler belediye gelir ve giderlerini de olumsuz etkilemiştir. Merkezi idareden farklı olarak yerel yönetimler daha kısıtlı ve belirli kaynaklarla yönetilmektedir. Son yıllarda hizmetlerin merkezden yerele kayma politikası ile beraber birçok kamu hizmeti yerel yönetimler olan belediyeler eliyle yerine getiriliyor. Belediyelerin sorumluluk ve yetki alanları genişlerken kaynaklar aynı oranda büyümüyor. Belediyelere ayrılan merkezi bütçe kaynakları acilen artırılmalı, işçi ücretleri konusunda merkezi bütçeden belediyelere doğrudan pay ayrılmalıdır.
Ayrıca 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nda öngörülen bütçedeki %30 ve %40 personel harcama giderleri sınırlaması kaldırılmalı ya da daha gerçekçi bir orana yükseltilmelidir. Belediye işçilerinin sesi olan DİSK/Genel-İş, bugün buradan ilan ettiği talepleri bundan sonra yurdun dört bir yanına daha güçlü taşımaya kararlıdır. Gelin bu mücadeleyi hep birlikte verelim. Gelin sesimizi hep birlikte yükseltelim. Hükümet ve belediye işverenleri belediye işçilerinin bu sesine kulak vermelidir.
EK zam VE ÜCRETLERDE İYİLEŞTİRME
Belediye işçileri de kamu işçisidir, bu nedenle, tüm belediye işçilerine ek zam ve ücretlerinde iyileştirme istiyoruz. Belediye şirket işçilerine kadro ve ilave tediye hakkı istiyoruz. Taşerondan kadroya geçen işçiler zorunlu emekli edilmesin istiyoruz. Belediye gelirlerinin arttırılmasını, personel gideri sınırlamalarının kaldırılmasını istiyoruz.
KRİZİN SORUMLUSU SİYASİ İKTİDAR
Ekonomik krizin işçi ve emkçileri daha da fakirleştirdiğini vurgulayan Memiş Sarı şunları söyledi:“AK Parti elindeki ülke sürekli bir kriz halindedir. Döviz kurlarında başlayan yükselişin tetiklediği güncel ekonomik kriz, bugün işçi ve emekçilerin temel tüketim kalemlerine her gün yapılan zamlarla katlanarak artıyor. Market harcamaları bir önceki yıla göre iki katından fazla artmıştır. elektrik faturaları tam bir soyguna dönüşmüştür. Benzine gelen zamlar otomatiğe bağlanmıştır. Ev kiraları işçilerin ücretleri ile yarışır seviyeye gelmiştir. TÜİK’in resmi enflasyonları bile yoksulluğumuzun son bir yılda yüzde 50 oranında arttığını göstermektedir. Bu kriz koşullarında sermaye çevreleri yüksek karlar açıklamaktadır. Kur garantili TL mevduat hesabı aldatmacası ile zenginlere kaynak transferi yapılırken, faizden para kazanan bankacılık sektörü ve finans kapital rekor karlara kavuşmuştur. Krizin sorumlusu siyasi iktidar iken yükünü işçi sınıfı ve yoksul halk çekmektedir. Buna dur demek tüm emek ve demokrasi güçlerinin ortak sorumluluğudur.”.
ENFLASYON VE HAYAT PAHALILIĞI ÜCRETKERİ ERTTİ
Belediye işçilerinin ücretlerinde iyileştirme yapılması çağrısında da bulunan Sarı; “Bugün belediyelerde kadrolu ya da şirket işçisi olarak çalışan işçilerin ücretleri artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında ciddi bir biçimde erimiştir. Bir önceki yılın ekonomik şartları göz önünde bulundurularak imzalanmış olan toplu iş sözleşmelerinin önemli bir kısmı ne yazık ki, bugünün ekonomik şartlarını karşılamaktan uzak kalmıştır. Belediye işverenlerine çağrımız bu işyerlerinde yeni toplu iş sözleşmelerini beklemeden ücretlerde iyileştirme yapmalarıdır. Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam eden işyerlerinde de artan hayat pahalılığı ve ekonomik koşullar mutlak suretle işverenler tarafından göz önünde bulundurulmalı ve üyelerimizin kayıplarını giderecek tekliflerle masaya gelinmelidir.” ifadelerini kullandı.
BELEDİYE İŞÇİLERİNE AYRIMCILIK YAPILIYOR
Belediye işçileri bugün birçok açıdan ayrımcılıkla karşı karşıyadır. Siyasal iktidar tarafından çalışanlara yönelik yapılan ya da yapılması planlanan kısmi düzenlemelerde belediye işçilerinin adı bile ne yazık ki geçmiyor. Kamu işçileri ve kamu çalışanlarına yönelik yapılan düzenlemelerden belediye işçileri yararlanamıyor ve dışında tutuluyor. Bunun en son örneği kamu işçilerine yapılan ek %2,5’lik iyileştirme zammıdır. Kamu hizmetleri bir bütün olup, merkezi ya da yerel ayrımı olmaksızın kamu çalışanları (işçi/memur) eliyle yürütülür. Kamu çalışanlarının işçi ya da memur, merkezi ya da yerel hakları iyileşecekse toplu olarak iyileştirilmelidir. Bu durumdan hem Hükümet hem de belediye işverenleri sorumludur. Belediye Şirket işçilerinin Kadro ve İlave Tediye Hakları Verilmelidir 696 sayılı KHK ile beraber kamuda çalışan taşeron işçilerden merkezi idarede bulunanlar doğrudan kadroya geçerken, belediyelerde çalışan işçiler ise ne yazık ki kadro yerine belediye şirketlerine geçiş yapmıştır. Bu durum 450 bine yakın belediye işçisine ayrımcılık yapılmasına ve hak mağduriyetine neden olmuştur. Bunun en önemli örneği kamu işçilerinin yararlandığı 52 günlük ilave tediye hakkından belediye şirketlerinde çalışan işçilerin yararlanamamasıdır. KİT’lerde çalışan işçilerin ilave tediye hakkı bulunurken belediye şirketlerinde çalışan işçilerin ilave tediye hakkı olmaması da ayrıca hukuksuzdur.
Bu mağduriyet bir an önce sona erdirilmeli ve belediye şirketlerinde çalışan işçiler de diğer işçiler gibi kadroya geçirilmeli ve ilave tediye hakları ise derhal verilmelidir. Zorunlu Emeklilik Uygulaması Kaldırılmalıdır 696 sayılı KHK ile geçişi yapılan işçiler Anayasa’ya aykırı bir uygulamaya maruz bırakılıyor. Bu kapsamdaki tüm işçiler emeklilik aylığına hak kazanmaları ile beraber çalıştıkları kurumdan zorunlu olarak emekli ediliyor. Yıllarca kadroya geçme hayali kuran binlerce taşeron işçi kadroya geçtikten hemen sonra emekli olmak zorunda bırakılıyor. Halen yüz binlerce işçi benzer bir sorunla karşı karşıyadır. Bu durum Anayasa tarafından güvence altına alınmış çalışma hakkına ve eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Yıllarca taşeronlarda asgari ücretle çalışan işçilerin, bugün zorla emekli edilmesi bu işçilerin asgari ücretin yarısı kadar bir emekli ücreti ile yaşamaya mahkûm edilmesidir. Bu ayrımcı uygulama bir an önce sona erdirilmeli ve gerekli yasal düzenleme bir an evvel yapılmalı, bu süreçte zorla emekli edilen binlerce işçiye yeniden işe geri dönüş imkânı sağlanmalıdır.
BELEDİYELERİN BÜTÇESİ ARTIRILMALI
Ekonomik gelişmeler belediye gelir ve giderlerini de olumsuz etkilemiştir. Merkezi idareden farklı olarak yerel yönetimler daha kısıtlı ve belirli kaynaklarla yönetilmektedir. Son yıllarda hizmetlerin merkezden yerele kayma politikası ile beraber birçok kamu hizmeti yerel yönetimler olan belediyeler eliyle yerine getiriliyor. Belediyelerin sorumluluk ve yetki alanları genişlerken kaynaklar aynı oranda büyümüyor. Belediyelere ayrılan merkezi bütçe kaynakları acilen artırılmalı, işçi ücretleri konusunda merkezi bütçeden belediyelere doğrudan pay ayrılmalıdır.
Ayrıca 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nda öngörülen bütçedeki %30 ve %40 personel harcama giderleri sınırlaması kaldırılmalı ya da daha gerçekçi bir orana yükseltilmelidir. Belediye işçilerinin sesi olan DİSK/Genel-İş, bugün buradan ilan ettiği talepleri bundan sonra yurdun dört bir yanına daha güçlü taşımaya kararlıdır. Gelin bu mücadeleyi hep birlikte verelim. Gelin sesimizi hep birlikte yükseltelim. Hükümet ve belediye işverenleri belediye işçilerinin bu sesine kulak vermelidir.
EK zam VE ÜCRETLERDE İYİLEŞTİRME
Belediye işçileri de kamu işçisidir, bu nedenle, tüm belediye işçilerine ek zam ve ücretlerinde iyileştirme istiyoruz. Belediye şirket işçilerine kadro ve ilave tediye hakkı istiyoruz. Taşerondan kadroya geçen işçiler zorunlu emekli edilmesin istiyoruz. Belediye gelirlerinin arttırılmasını, personel gideri sınırlamalarının kaldırılmasını istiyoruz.