GÜLPERİ TİBİN/ EGE’YE BAKIŞ – Bu sene teknoloji temasıyla Kültürpark’ta düzenlenen 93. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın resmi açılış töreni, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir milletvekilleri ve ilçe belediye başkanlarının açılışıyla gerçekleştirildi. Törene, sokak röportajında kullandığı ifadeler nedeniyle tutuklanan ve dün akşam saatlerinde tahliyesi gerçekleştirilen Dilruba Kayserilioğlu katılım gösterdi. Ayrıca törene, yapay zeka robot Sophia da katıldı.
Törende ilk olarak söz alan Tugay, konuşmasının başında İzmir Enternasyonal Fuarı’nın tarihinden bahsetti. Tugay, “Dünyanın en eski genel ticaret fuarlarından, Türkiye’nin ise ilk fuarı olan İzmir Enternasyonal Fuarı’nı, ‘Teknoloji’ temasıyla ve ‘Zamanın ötesine geçiyoruz’ sloganıyla düzenliyoruz. İzmir Fuarı zaten tarihi boyunca hep zamanının ötesine geçmiştir. Çünkü Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, zamanın ötesindeki ülküsü cumhuriyeti henüz planlarken fuarımızın temellerini atmıştır.” dedi.
“İZMİR, EKONOMİ POLİTİKALARININ DA KURUCU ŞEHRİ OLDU”
Tugay, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Atatürk, 29 Ekim 1923’e giden süreçte, kuracağı cumhuriyetin ekonomi politikasını belirlemek için 17 Şubat 1923’te İzmir İktisat Kongresi’ni topladı. Kemeraltı’ndaki kongre binasının girişinde, yerli mallarının sergilendiği Numune Sergisi açıldı. Amaç, ülkedeki zirai ve sınai ürünlerin tanıtılması, yerli mallara ilginin artması, ülke ekonomisinin canlanmasıydı. İzmir Fuarı’nın da Türkiye fuarcılığının da temelleri işte o sergide atıldı.
İzmir, bir kez daha öncülüğünü göstermişti:
15 Mayıs’ta işgal kuvvetlerine ilk kurşunu sıkarak kurtuluşun ateşini yakan,
9 Eylül’de Kurtuluş Savaşı’nı zafere ulaştırarak cumhuriyetin kurulmasına giden süreci başlatan bu şehir, fuarcılığı başlatarak cumhuriyetin ekonomi politikalarının da kurucu şehri olmuştu.
1927’de İzmir Sanatlar Mektebinde yani bugünkü Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesinde 9 Eylül adını alan sergi, 1928 yılında 155 yabancı şirketin katılımıyla ilk kez uluslararası nitelik kazandı.
1933’te sergi büyütüldü; Cumhuriyet Meydanı’nın arkasındaki yangın alanı düzenlendi, 9 Eylül Panayırı yapıldı. 1936 yılında ise efsane Belediye Başkanımız Behçet Uz’un yangın alanında kurduğu Kültürpark’a taşındı. Bugün hâlâ bu tarihi mekânında, kültürel hafızamızın en önemli parçası olarak varlığını sürdürüyor.”
“İZMİR FUARI HAYATIN YANINDA OLDU”
“Fuar, tarihi boyunca pek çok ekonomik krize, savaşa, politik sıkıntılara şahit oldu ama hep yoluna devam etti. Öyle ki sadece Türkiye’de değil, dünyada da insanların yaşama dört elle sarılmasının sembolü oldu.
Fuarımız bugünlerde İzmir halkı olarak bize de yaşadığımız üzücü olayların ardından moral veriyor. Karşıyaka’da, Tire’de, Bayındır’da, Menderes’te, Bergama’da, Urla’da, Çeşme’de üzücü yangınlar yaşadık. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığımızın, ilçe belediyelerimizin büyük gayretleriyle mücadele ettik. Fuarı, bu yangınların ertesinde açıyoruz. İnanıyoruz ki küllerimizden yeniden doğacağız. Tıpkı, şu an içinde bulunduğumuz Kültürpark’ın, Kurtuluş Savaşı’nın ardından çıkan Büyük İzmir Yangını sonrası, küllerinden yeniden doğması gibi… Çünkü o mucizeleri gerçekleştirenler, bizim kahramanlarımız. Onlar; başta Atatürk olmak üzere cumhuriyeti kuran, yıkıntıların arasından hayat yeşertenler…
93. İzmir Enternasyonal Fuarı bizi, yaşadığımız zamanın kötü olaylarının da ötesine taşıyacak. Neşemizi, umudumuzu, sosyal hayatımızın canlılığını hatırlatacak.”
“HEP ZAMANIN ÖTESİNE GEÇTİ”
“İzmir Fuarı, getirdiği yeniliklerle de hep zamanın ötesine geçti. İcatlar, yeni teknolojiler, yeni ürün ve markalar, yıllar içinde hep dünyadan Türkiye’ye, İzmir Fuarı’nın açtığı kapıdan girdi. Bu yıl teknoloji temasını seçerken hedefimiz; İzmir’in geleceği hayal eden, hayallerini gerçeğe dönüştüren ve çağı yakalayan bir kent olmasıydı. Teknoloji temasıyla kentimizi geleceğe taşımayı hedeflediğimiz 93. İEF, uluslararası ve ulusal firmaların iş bağlantılarıyla ülke ekonomisine katkıda bulunacak. Teknoloji sektöründeki girişimciler ve start-uplar kendilerine ayrılmış özel alanlarda, yeni iş fikirlerini ve yaratıcı çözümlerini sergileyecekler. Genç girişimcileri destekleyebilmek amacıyla 50 start-up firmasına ücretsiz stant tahsis ettik. Teknolojiyi, hayatımızı daha da kolaylaştırması, hizmet alanlarımızı daha kaliteli hale getirmesi için kullanacağız. Biz de belediyemizin bu tema özelinde yürüttüğü tüm çalışmalarıyla fuarda yerimizi alacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ ile İzmir’de yeni yapay zekâ uygulamaları hayata geçireceğiz. Teknoloji teması bizim, Türkiye’yi gelecek yıllara nasıl hazırlamak istediğimize dair vizyonumuzun da önemli bir göstergesi.
Teknoloji teması altında düzenlediğimiz, her yaşa hitap eden, birbirinden renkli ve farklı onlarca etkinliğimiz var. Sanattan bilime, spora kadar her alanda teknolojinin nimetlerini deneyimleme, öğrenme şansı bulacağız.”
ONUR KONUĞU, İSTANBUL
“Fuarımızın bu yılki onur konuğu ise İstanbul. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, görkemli bir sergiyle, gastronomisiyle, kültürel mirasıyla, yenilikçi teknolojik girişimleriyle fuarımıza kıymetli katkılarını sunuyor.
İzmir Fuarı, özellikle İzmirlilerin hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Hepimizin büyüme hikâyesinde yerini almıştır. Anne babalarımızın elinden tutarak geldiğimiz fuara daha sonra çocuklarımızı getirdik, kimimiz torunlarını getirdi. Yeni ürünlerle, yeni teknolojilerle olduğu kadar gazinolarla, tiyatroyla, sinemayla da buluştuğumuz yerdir burası. Tüm Türkiye’nin eğlence ve sanat dünyasına adını altın harflerle yazdırmış bir kültür mirasıdır, İzmir Fuarı. Kimimizin de iş hayatına atıldığı ilk yerdir. Fuar dönemi, İzmir’de istihdama önemli katkılar yapar, gençlerimizin ilk iş deneyimlerini yaşamasını sağlar. Kurumların pavyonlarında, stantlarda çalışan gençler, okul harçlıklarını çıkarır. Gençlerin sosyal çevre edinmesine, iş hayatıyla tanışmalarına aracılık eder. Bu, benim için de böyle oldu. O açıdan duygusal bir günümdeyim. Üniversitede okurken dört yıl İzmir Enternasyonal Fuarı’nda çalıştım. Paraşüt Kulesi’nin yanında, Süt Endüstrisi Kurumunda önce kasiyer, sonra stant şefi olarak görev yaptım. Çalışma hayatımın başlangıcıydı ve sigortaya girişim de böyle olmuştu. Şimdi o fuarı düzenleyen İzmir Büyükşehir Belediyesinin başkanı olarak burada bulunmaktan dolayı büyük bir mutluluk, onur ve heyecan duyuyorum. Kim bilir şu anda fuardaki çeşitli stantlarda görevli gençlerimizi gelecekte şehrimizin, ülkemizin hangi mevkilerinde göreceğiz. Bunu düşünmek de bana büyük bir mutluluk veriyor.”
“ESKİ FUARLARI BİRLİKTE VAR EDECEĞİZ”
“Her yıl fuar dönemi, fuarımızın kökleri itibarıyla cumhuriyete saygı duruşu niteliği taşır. Bu yıl fuarımızın kapılarını; Kurtuluş Savaşı’mızın son evresi Büyük Taarruz’u anmak üzere kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda açıyoruz. Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızın cesaretiyle esaretten kurtuluşumuzu, zaferimizi, bağımsızlığımızı kutluyoruz. Kapanışı ise, Kurtuluş Savaşı’nın nihai zafere ulaştığı 9 Eylül’de, İzmir’in 102. kurtuluş yıl dönümünde yapacağız.
İşte bütün tüm bu nedenlerden dolayı İzmir Fuarı, sadece İzmir değildir; Türkiye demektir, cumhuriyet demektir. Her yıl olduğu gibi yine fuar döneminde 11 gün boyunca ticaret, kültür, sanat ve eğlencenin merkezi burası olacak.
“Bu şehirde fuarlar kurun, sergiler açın” diyen Ata’mızın mirasını, her yıl daha da geliştirerek koruyacağız. Eski fuar dönemi neşesini, canlılığını tekrar yakalayacağız. Belediye başkanı olarak en önemli ödevlerimden biri budur: İzmir Fuarı'nı eskisi kadar canlı, merakla beklenen, Türkiye'nin her yerinden insanların ziyaret etmek istediği o günlere geri döndürmeyi vadediyorum. Ve 94. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın heyecanını şimdiden yaşıyorum. Eski ihtişamlı, görkemli fuarları birlikte var edeceğiz.
Bu akşam burada olan, tarihe geçmiş bir fuarın 93. yılına tanıklık eden, Kültürpark’ın kapılarından geçerek dünyanın kapılarına açılan tüm konukları, tüm İzmirlileri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Neşe, umut, merak, bilim, teknoloji ve sanat dolu bir fuar dönemi diliyorum.”
“AMERİKA, RUSYA BURADA YARIŞIRLARDI”
Tugay’ın ardından söz alan CHP lideri Özel, şöyle konuştu:
“Gelirken İEF’in geçmişin, düşünüyordum belki o konudan kısaca bahsederim. Ama mutlaka dedim ki bu fuarın çağı yaşaması, çok önemli işlerin yapıldığı bir zemin yaratması önemliydi.
Ben bu fuarda Amerika ve Rusya’nın teknoloji savaşlarına şahit olmuş bir insanım. Haberler çıkardı. Rusya bu sene aya çıkardığı kozmonotun kıyafetini getirecek, Amerika seneye uzay aracının parçalarını getirecek… Burada yarışırlardı.
Bence İzmir o zamanlar yaptığını bugün yapmış olsa dünyanın en önemli teknoloji fuarı, en önemli şirketlerin ARGE programlarının yarıştığı bir şehir olabilir. O yüzden bu sene temanın böyle belirlenmesini de önemsiyorum.”
DEĞİŞİM VURGUSU
“Hep birlikte geçen sene 14 ve 28 mayısı yaşadık. Bunun travmasını en yüksek hisseden kent şüphesiz İzmir’di. İzmir Cumhuriyet’in yüzüncü yılındı Atatürk’ün partisinin iktidar olmasını bekliyordu. Bu konuda yüksek bir inanç vardı hepimizde. Sürecin öncesinde sonrasında yaşananlar geride kaldı ama geçen sene yazın İzmir’de gençlerin gözünün feri sönmüştü. İleri yaşta olanların omuzları yere düşmüştü. Kimse başını yerden kaldıramıyordu hep karamsarlık hakimdi. Biz CHP ile neredeyse çocuk yaşlarda siyaset yapmaya başlamış pek çok görevde bulunmuş kadrolar olarak dedik ki CHP değişirse Türkiye değişir. O ateşin yakıldığı ilk günlerde birlikte söz söylediğimiz arkadaşların sayısı azdı ancak gün geçtikçe CHP’de yaşanacak değişime inan ilk kent İzmir oldu. Yüzde 93 oranında kişi değişimi destekledi. Bunu takip eden şehirlerin arasında memleketim Manisa da vardı ama insan hangisine memleketim diyeceğine şaşırıyor. Beni İzmir’den ayıran askerlik görevinde dönem ikincisi olarak görev yeri olarak Ege Bölge Komutanlığı’nı seçmiş ve çok uzun yıllarca İzmir’de yaşamış biri olarak İzmir’in dediklerini yapmanın ne kadar doğru olduğunu deneyimledim. Süreç bizi tarihi bir değişime getirdi. Hemen arkasından yerel seçim vardı. Tüm adaylar önemliydi. Seçime gelecek yorumlardan önce seçime nasıl baktığımız çok önemliydi. Örneğin bu seçimlerden birçok kadın belediye başkanıyla çıkmalıydık. Geçlerin sorumluluk aldıkları görevlendirmeleri bekleniyordu. Bunun yanında büyük bir başarı elde etmek gerekiyordu. Tabii karamsarlar vardı. İyi niyetli olanlar, öğrenilmiş çaresizlik içinde olanlar ve çok da iyi niyetli olmayanlar vardı. Hepsine kulak tıkadık çünkü karamsarlık bize yakışmazdı.”
“BİR ANAHTAR LAZIM…”
“Dedik ki bize bir anahtar lazım, 1980 darbesinden beri başarı kapısını bir türlü açamamışız. Bu kapıyı açmamız lazım. Parti Meclisimizde yaş ortalaması 43. MYK kurduk yarısın kadınlardan yarısı erkeklerden oluşuyor. Türkiye’de eşit temsil hep konuluyor. Üç büyük kilidi üç tarihi anahtar açtı bunlardan birincisi şuydu. Ben genel başkandım ama gazi Cumhuriyeti de partiyi de bana emanet etmedi. Askerdi, başkomutanlara emanet edebilirdi ama onu da tercih etmedi. Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti gençlere emanet etmişti. Bizim o koca kalelerinin ilk kilidini gençler açmıştı. İkinci kilit şu anda Avrupa’nın kelli felli ülkeleri kadın haklarını konuşurken onlardan kırk yıl önce kadına seçme seçilme hakkı tanıyan Atatürk ikinci anahtarı da kadınlara güven diyerek bize emanet etti o kapıyı da kadınlar açtı. Son olarak teknoloji ve bilim de üçüncü anahtar oldu.
Biz o ekiple dedik ki üçüncü anahtar ölçme değerlendirme. Her şeyi ölçmeli değerlendirmeliyiz.
Daha önce partimizde bütçenin yüzde yarımını ayırdığımız ölçme değerlendirmeye altıda birini ayarladık. 355 bin anketle ya adaylarımızı yeniden aday yaptık ya da adaylarımızı o anketle belirledik.
Bu kadar anket nasıl yapılır manipüle edilir mi derken alanında deneyimli bir ekip bir şartname düzenledi. Şartlarımızı kendimiz belirleyip uyum sağlayabilen firmalarla çalışacağız.
Peki kabul etmeyenlerin etmemem sebepleri neydi? Yapay zekâ denetimi.”
“BELEDİYE BAŞKANI GENÇ OLUR MU DİYORLARDI…”
“Belediye başkanı genç olur mu diyorlardı 14 aday gösterdik, yanarım yanarım Aliağa’da Çağatay’a yanarım 13 tanesini seçtirdik 40 yaş altı adaylarla. Şimdi onlar el ele, tatlı bir rekabetle, Sayın Tugay’ın İzmir’de de bu takıma kaptanlık yapacağına inanarak bu kentin çok önemli bir yere gideceğine inanıyorum.
İzmir en iyisini beklemeyi hal ediyor. İzmir seçmeni notu en kıt seçmen. Çünkü en iyi öğretmen o, eğilmiyor bükülmüyor sonra da en iyisini istiyor. Geçmiş dönemlerde çok iyi işler yaptık sonra da bu insanların asıl derdi ne meselesi şimdi bu sefer anlaşıldı. Bu sefer adaylara bakan İzmirli anladı. İzmirli iyi niyeti çabayı ve ölçme değerlendirmenin kendi taleplerini ölçtüğünü gördü.
Bu insanlara hak ettiğini verme zamanı. Ben çok iyi niyetli ve gayretli bir çabayı balkanlarımızda görüyorum. Onlara bu sefer oy verin demiyorum. İhtiyaç duydukları kamuoyu desteklerinin siz tarafından sağlanması bu kente çağ atlatacak.”
“DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SONUNA KADAR SAVUNUYORUZ”
“Burada olmak kıymetli. Ben burada bugün bizimle olan birini anmak istiyorum. İzmir’de bir mikrofona bir kardeşimiz birkaç cümle söyledi. Biz onu dün cezaevinde zaten ziyaret ettik, o kendi değerlendirmesini yapmış.
Biz cezaevi kapısında hakkı teslim etmek önemli bir meseledir.
Cezaevinde bir davet yaparsanız kısa sürede karşılık bulur. Ben kapının önünde bir konuşma yapacağım ve sen buradan çıkıp partinin kuruluş yıl dönümünde bizimle olacaksın.
Çıktım ve Dilruba’yı davet ettim. Vedalaşırken de dedim ki racondur, ziyarete gelene iade – i ziyarete gitmen lazım, en kısa zamanda bekliyorum. Sağ olsun kırmadı, 24saat geçmeden geldi.
İzmir’deki kimseyi kırmak istemediğini biliyoruz. CHP, bu ülkeyi kurmuş parti olarak düşünce özgürlüğünü sonuna kadar savunuyor.”
SUAVİ KONSERİ
“Ben dün bir konser izlemeye gittim. Suavi gibi birisine birileri sana çine de konser yaptırmayız dediler.
Ben de dedim ki İzmir İl Başkanıma, Çok canım sıkıldı Çine’de bir konser izleyelim mi? Olur dedi gittik. İzmir’in tüm ilçelerinden Suavi’ye sahip çıkanlarla onun şarkılarını hep birlikte söyledik.
Her kim ki Türkiye’de bir mazlum varsa yanındayız. Kim ki sanatçıları siyasi saitlerle ayrıştırıp onlara nefret söyleminde bulunuyor kendimize söylenmiş sayıyoruz.
Kimseyi size karınca gibi ezdirmeyiz, karıncanın kardeşi var o da CHP’dir.”
“DUMLUPINAR’DA SİZİ KONUŞTUMAYACAĞIZ DEDİLER”
“Birileri ikna olmuş. Diyorlar ki seçim kazandılar dilleri yumuşak, oy verenlere karşı minnet duygularını koruyorlar, başarılarını tüm Türkiye’ye mal ediyorlar. Herkesle el sıkışıyorlar. Bu mesele onlara yarıyor. Her ankette karşılarına çıkıyor. Gerginlikler lazım denmiş ve anlaşılıyor ki kabul görmüş.
Geçtiğimiz aylarda Amaysa’daydık Cumhurbaşkanı Yardımcısıyla konuştuk. Bütün Amasya memnuniyet duydu. Bugün Dumlupınar’da sizi konuşturmayacağız dediler. Bekliyorlar ki alacağız mikrofonu, onlar çekecek, kavga çıkacak ve kutuplaşmadan yıllardır ekmek yiyenler faydalanacak. Gittik, meydanda da konuştuk ama dedik ki o oyuna da alet olmayacağız Bugün bizi konuşturmuyorlar mı neden yürütmede değilmişiz. Sen oturup dinleyeceksin benim bakanım konuşsun. Dedim ki konuşsun, hadi nasip olursa iki sene daha konuşsun. Cumhurbaşkanı bir CHP’li olacak. Madem istiyorsunuz yapacağız onu.”