Kentin geçmişten günümüze tarihsel seyri incelendiğinde farklı isimlerle ve farklı hâkim güçlerle anıldığı görülmektedir. İlkçağlardan itibaren aktif bir yerleşim bölgesi olarak tercih edilen İzmir şehrinin kurulduğu bölge tarih boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Bu durum şehrin ismine ilişkin farklı kabullerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İzmir, tarih boyunca Lesmira, Zmirra, İsmira, Samorna, Samurna, Smurna, Smurnu, Navlühun gibi farklı isimlerle anılmıştır.Kentin İlkçağlardan itibaren yaşadığı hakimiyet değişiklikleri, şehir için gerçekleşen pek çok mücadele bölgenin ve kentin önemini ispatlar niteliktedir. Bir liman kenti olarak tarih boyunca önemini koruyan şehir en önemli dönüm noktalarını ise 1922 İzmir yangını ve ilerleyen yıllarda Cumhuriyet ile birlikte kentin yeniden inşa edilmesi süreçleri ile yaşamıştır. İzmir yangını ile ortaya çıkan imkansızlıklar Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte alınan kararlar sayesinde ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. 1922 Büyük İzmir Yangını Görseli Cumhuriyetin ilanıyla birlikte İzmir'in yeniden inşası29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte ülkenin yönetim şekline ilişkin aşılan kriz ile birlikte ülke genelinde savaş sonrası kötü durumda olan ekonominin kalkındırılması için süratle çalışmalara başlanmıştı. Bu dönemde İzmir’in savaşın yıkıcı etkisini yoğun bir şekilde hissetmişti. Ancak İzmir şehrinin 19. yüzyıl Osmanlı döneminden bu yana taşıdığı kent kimliği, şehirde ortaya çıkan ihtiyaçların hangi öncelik ile çözülmesi gerektiğine ilişkin yol göstericilik açısından politika ve karar vericilere kolaylık sağlamıştı. Büyük yangından sonraki yıllarda İzmir yeniden bir inşa süreci yaşamıştır. Bu süreçte hem yangının şehirde açtığı yaralar sarılmış hem de yeni yönetim biçimi olan Cumhuriyet’i yansıtan yeni eserler inşa edilmiştir. Büyük bölümü yeniden inşa edilen İzmir’in sosyolojik yapısı ve ekonomisi bu süreçte büyük bir değişime uğramıştır. Şüphesiz bu değişime etki eden faktörlerden biri de ülkenin yeni yönetim biçimi olan Cumhuriyet’tir. Büyük İzmir Yangını Eylül 1922’de çıkmış, Cumhuriyet ise 29 ekim 1923 tarihinde kabul edilmiştir. İzmir yangınının neden olduğu çeşitli problemler ve imkânsızlıklar, Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte sağlanan imkânlar ve alınan kurumsal kararlar ile aşılmaya çalışılmıştır. Örnek olarak 1923 İzmir İktisat Kongresi’nde alınan Misak-ı İktisadi kararları ile birlikte ulusal ekonominin kalkındırılmasına yönelik hedefler İzmir’inde kalkınmasına katkı sağlamıştır. İzmir halkı kazandığı zaferi ve Cumhuriyet ile birlikte elde ettiği övüncü Cumhuriyet’in ilanının 10. yıl dönümünde Cumhuriyet Meydanı’nda 5060 bin kişilik bir kalabalıkla coşkulu bir şekilde kutlamıştır. Cumhuriyet Meydanı kent için bir semboldür. Çünkü Cumhuriyet’in getirdiği yeniliğin bir göstergesi olarak inşa edilmiştir. Cumhuriyet yönetimi tüm kapsayıcılığıyla Anadolu halkına yeniden bir yurt inşa edilmesi, modern yaşam imkânları ve haklarının sağlanması açısından büyük bir şans ve umut olmuştur.
Güncel
Yayınlanma: 29 Ekim 2024 - 14:46
Cumhuriyetin ilanıyla İzmir'in dönüşümü
İzmir, kurulduğu tarihin ilk dönemlerinden itibaren farklı topluluklara ev sahipliği yapmıştır. Geçmişten günümüze bu süreç bölgenin farklı kültür, din, dil ve ırk çeşitliliği ile şekillenmesini sağlamıştır. 1402 yılında Liman kalesinin Timur tarafından ele geçirilmesi ile başlayan kalıcı Türk hakimiyeti geçici olarak 1919-1922 Yunan işgali ile sekteye de uğramış olsa Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti ilan etmesiyle birlikte kent modern bir Türk şehrine dönüşmeye başlamıştır.
Güncel
29 Ekim 2024 - 14:46
İlginizi Çekebilir