Cumhuriyet Halk Partisi İzmir eski İl Başkanı Sedat Akman İzmir Alsancak Hocazade Camii’nden son yolculuğuna uğurlandı. Törene CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili Mustafa Özuslu ve CHP eski Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve birçok partili isim katıldı.
1977-1980 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı yapan Sedat Akman’ın cenazesi önce CHP İzmir İl Binası önüne getirildi. Törene CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili Mustafa Özuslu, CHP İzmir İlçe Başkanları, CHP eski Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve birçok partili isim katıldı. İl binası önünde gerçekleştirilen anma törenin ardından ise Alsancak Hocazade Camii’sine getirilen Akman’ın naşı Bergama mezarlığına görülmek üzere yola çıktı.
Cenazeye katılan isimler arasında yer alan CHP eski Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in aynı kareye girmemek için özen gösterdiği dikkatlerden kaçmadı. cenaze töreni öncesi sadece selamlaşan iki cenaze namazına kadar yan yana gelmemeye özen gösterdi. Yücel’in yanı sıra CHP’li birçok isimin de Muharrem İnce ile yakın bir görüntü çizmemeye özen gösterdiği gözlendi.
"Siyasi bir mesajım yok"
Hocazade Camii’nde düzenlenen cenaze namazı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İnce, 45 yıllık demokrasinin örneği olduğunu söyledi. İnce “Rahmetli Sedat Akman CHP’nin İzmir il eski başkanıydı. Ben de buraya Yalova eski il başkanı olarak geldim. Eski il başkanımıza son görevimi yapmak üzere buradayım. Onun için siyasi bir mesajım yok! Ama şunu söyleyeyim; Türkiye demokrasisinin 43 yılda ne kadar geri gittiğini bir örnekle anlatayım. 1977 yılında CHP Genel Başkanı rahmetli Bülent Ecevit İzmir İl Başkanımız Sedat Akman’ı arar. O zaman İzmir 12 Milletvekili çıkarıyor. Der ki; ‘Herkes ön seçimle geliyor bende bir kontenjan kullanmak istiyorum.’ İl başkanı ‘Nasıl yani, gerekçenizi bilmem lazım’ der. Genel Başkan açıklama yapar; ‘Ahmet Taner Kışlalı’yı Kültür Bakanı yapacağım, onun için onu ön seçime sokmak istemiyorum, ön seçimsiz merkez yoklamasıyla milletvekili yapmak istiyorum’ der. İl Başkanımız itiraz eder, ‘bir şartla, ilk 4 sıra olmaz’ der. Altıncı sıraya koyarlar rahmetli Ahmet Taner Kışlalı’yı ve Kışlalı Kültür Bakanı olur. Yani 43 yıl önce Türkiye’deki demokrasiye, siyasi partilerdeki demokrasiye bakın, bugünküne bakın. 43 yılda siyasi partilerdeki demokrasi de Türkiye demokrasisi de ne yazık ki yerlerde sürünüyor.”