Mert DELEN / EGE’YE BAKIŞ- Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı tarafından organize edilen, partililer ve İl Örgütü üyelerinin katılımıyla birlik ve beraberliği artırmak amacıyla bir yemek organize edildi. Yoğun katılımın olduğu yemekli organizasyona, CHP İl Başkanı Deniz Yücel’in yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Genel Sekteri Selin Sayek Böke, Örgüt ve Örgüt Yönetimlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, CHP İzmir Milletvekilleri, CHP'li İlçe Belediye Başkanları, İYİ Parti Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran, İzmir Büyükşehir Belediyesi geçmiş dönem Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı.
DENİZ YÜCEL: BİZLER ÇALIŞACAĞIZ Kİ, ÜLKE SARAY REJİMİ VE TEK ADAM DÜZENİNDEN KURTULSUN
CHP İl Başkanı Deniz Yücel, halkın yoksullaşmasına ve tek adam rejiminden kurtulacaklarını belirterek; “Bir dönem önce ve şu an görevde olan il yönetim kurulumuzun büyük emek vererek, genel merkezimizin de desteğiyle partimize kazandırdığımız yeni il binamıza taşınmamızın ardından, örgütümüzle bu dayanışma yemeğinde bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyorum. Böyle organizasyonlar, sadece dostluklarımızı pekiştirdiğimiz, sohbet imkanı duyduğumuz organizasyonlar değildir. Böyle organizasyonlar, uzun süredir İzmir’in 30 ilçesinde birden, il ve ilçe örgütlerimiz, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, meclis üyelerimiz, kadınlarımız, gençlerimiz ve tüm üyelerimizle sürdürdüğümüz yoğun çalışmalarımızı birbirimizle paylaştığımız, enerjimizi tazelediğimiz ve moral bulduğumuz akşamlardır. Bizler çalışacağız ki, ülke Saray rejimi ve tek adam düzeninden kurtulsun. Bizler inançlı, kararlı, moralli ve enerjik olacağız ki, Saltanat Sarhoşluğu yaşayan AKP iktidarının ezdiği, yoksullaştırdığı ve görmezden geldiği halkımız, bu faşist düzenden kurtulacağından ve aydınlık günlerin geleceğinden emin olsun, umudunu kaybetmesin. Bizler mücadeleci olacağız ki, yıkılsın duvarlar, eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam gelsin memlekete…” şeklinde konuştu.
AKP İKTİDARININ EN İYİ YAPTIĞI ŞEY ZAM VE İSTİSMARDIR
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, sürekli olarak gelen zamlardan sadece ‘tek adam’ ın etkilenmediğini belirterek zamlara dikkat çekti. Yücel;
AKP iktidarının en iyi yaptığı şey ZAM ve İSTİSMARDIR. Son 1 Yılda elektriğe, yüzde 50 ile yüzde 130 arasında zam geldi. İnsanlar bu yoklukta, ev ve dükkan kiraları kadar, elektrik faturası ödemeye mecbur bırakıldılar. 55 litrelik bir taşıt deposunun benzin masrafı son bir yılda 400 liradan 800 liraya çıktı. Son bir yılda benzine gelen zam yüzde 94. Doğalgaza sadece 1 ay önce; evlerde yüzde 25, sanayide yüzde 50 oranında zam yapıldı. Gıda fiyatlarındaki artışı ise artık takip edemez olduk.
Bir litre süt olmuş 10 lira, bir yumurta olmuş 2 lira, 1 kilo peynir olmuş 60 lira – 70 lira. Anne babalar çocukların beden ve zihin gelişimi için gerekli temel gıda maddelerini alamayacak durumda. Market çalışanları“gün içinde gelen yeni zamlar yüzünden etiketleri değiştirmeye yetişemiyoruz” diyor. Bugün burada bulunan herkes, mutfaktaki yangından, her geçen gün artan yoksulluk, yolsuzluk ve adaletsizlikten zaten haberdar. Bizim yapmamız gereken bu gerçekleri halkımıza anlatmak ve bu çürümüş, kokuşmuş ve çarpık düzenden halkımızı kurtarmak. İnsanlar CHP’li belediyelerin halk için ürettiği ve normal fiyatının yarısının bile altında satılan ekmek büfelerinin önünde, kar-kış demeden saatlerce kuyruk bekliyor. Elektriğe, akaryakıta, doğalgaza ve gıda ürünlerine gelen zamdan etkilenmeyen tek adam var. O da, çok yakında sandıkta yerle bir olacak zihniyetin, yani saray rejiminin tek adamı. Onun sarayı, Elektrik faturasını ödeyemediği için kepenk kapatan esnafın, icralık olan vatandaşın cebinde kalan son kuruşlar alınarak ışıl ışıl aydınlatılıyor. Onun sarayı, doğalgaz parası çok gelmesin diye kombiyi açamayan, Buz gibi evlerde çocuklarını battaniyelere sararak ısıtmaya çalışan annelerin, babaların kazandığı ekmek parasına el konularak ısıtılıyor. Gerçek şu ki, bu tek adam ve onun şürekasının Türkiye’nin ve halkın gerçekleriyle bağları kopmuş, saltanat sarhoşluğuyla başları iyice dönmüş ve bu saatten sonra, ne halkımıza, ne de ülkemize verecek hiçbir şeyleri kalmamıştır.” diye konuştu.
YARGI ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER
Yücel, sandığa gitmenin ve halkın derdine derman olmak zorunda olduklarını belirterek, “Bakın, liyakatsiz kişilerin, ülkenin en önemli ekonomi kurumlarının başına getirilmesinin faturasını 84 milyon olarak hep birlikte ödüyoruz. Damat göreve geldiğinde dolar 4,5 lira, istifa ettiğinde dolar 8,5 lira. Lütfi Elvan göreve geldiğinde dolar 8,5 lira, görevi bıraktığında 13,5 lira. Milletimizin başına bomba yağdıran, 251 vatandaşımızı katleden FETÖ terör örgütü lideriyle fotoğrafıyla tanınan Nurettin NEBATİ göreve geldiğinde dolar 13,5 lira, görev yaptığı 20 gün gibi kısa bir sürede dolar 19 lirayı görmüş, sonra bir gecede 12 liralara düşürülmüştür. 10 liradan, 12 liradan dolar alıp, 18 liradan 19 liradan bozduranlar da zamanı geldiğinde yargı önünde hesap verecektir. 20 Aralık gecesi siyaset tarihimize, AKP iktidarının kendi halkını soyduğu kara bir gün olarak geçecektir. O yüzden halkımızın da artık onlardan bir beklentisi yok. Tek beklenti bu ülkeyi daha fazla yoksullaştırmadan, vatandaşa daha fazla zorbalık edilmeden, devlet kurumları daha fazla yıpratılmadan sandığı getirmeleridir. Bizler, o sandık gelinceye kadar, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde, en az onun kadar çalışarak, vatandaşımızın derdine derman olmak zorundayız.
Evet, bu iktidar adaletsiz, bu iktidar zorba, bu iktidar faiz lobisinin esiri olmuş, bu iktidar beşli çetenin esiri olmuş, bu iktidar sıkışınca din istismarcısı, Bu iktidar kirli ve ahlak fukarası siyaset anlayışına küçük bir çocuğu alet edecek kadar aciz, öz güvenini kaybetmiş, Bu iktidar basiretsiz, bu iktidar halktan, haktan ve adaletten yana değil, bu iktidar zalim ve kindar…” dedi.
KARANLIĞIN EN KOYU OLDUĞU AN AYDINLIĞIN EN YAKIN OLDUĞU ZAMANDIR
Yücel, artık CHP’nin zamanı olduğunu belirterek, “Karanlığın en koyu olduğu an Aydınlığın en yakın olduğu zamandır. Artık Milletin ve Cumhuriyet Halk Partisinin zamanıdır. Artık eşit, özgür, demokrasiyle yönetilen, toplumun tüm kesimleriyle birlikte mutlu ve huzurlu bir Türkiye zamanıdır. Dipten gelen ve doğum sancısı gibi, bir iktidar değişikliğini müjdeleyen bu zorlu, ağrılı ve sancılı süreç elbette bitecek. Çünkü milletin iradesi karşısında duracak hiçbir güç yoktur. Saray da, saray da oturan adam da, iktidarda, yandaş çeteleri de korkuyor ve biliyorlar ki, Geliyor Gelmekte Olan. Konuşmama son verirken, öncelikle canla başla çalışan ilçe örgüt başkanlarıma, yönetimlerine, ilçe kadın ve gençlik örgütlerimize çok teşekkür ediyorum. Ne kadar fedakarca ve zor şartlar altında mücadele ettiklerini biliyor ve bu şartlara rağmen mücadeleden geri adım atmadıkları için huzurlarınızda, 30 ilçe başkanımıza ve örgütlerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu dönem de, hiçbir dönem olmadığı kadar baskı, engelleme ve iftiralarla karşı karşıya kalan, partimizin belediye başkanlarıyla da gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum.”
KARALAMA KAMPANYALARINI BOŞA ÇIKARMAYA DEVAM EDECEĞİZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’e karşı, AKP tarafından, saraydan başlayarak, milletvekillerine kadar hepsinin dahil olduğu karalama kampanyaları malumunuz. Bizler il örgütü olarak, tüm ilçe örgütlerimiz ve milletvekillerimizle Tunç başkanın yanında olmaya, karalama ve engelleme kampanyalarını boşa çıkarmaya devam edeceğiz. Korkuları, İzmir halkının Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve Sayın Soyer’e olan desteğinin aratarak sürmesinden geliyor. Korkuları, tüm engellemelere rağmen, İzmir Büyükşehir belediyesinin üretmesinden, sorun çözmesinden, dayanışmayı örgütlemesinden, çiftçinin, yoksulun, esnafın ve gençlerin yanında durmasından geliyor. Sayın Soyer gibi, ilçe belediye başkanlarımızda bizleri gururlandırıyor, yaptıkları hizmetlerle tüm karalamaları boşa çıkarıyorlar. Başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer olmak üzere, tüm belediye başkanlarımıza güveniyor ve yanlarında durmaya, onları tüm saldırılardan korumaya devam edeceğimizi, dosta düşmana bir kez daha sizlerin huzurunda ilan ediyorum. Ve son olarak, bu dönem yolları eskiten, dur durak bilmeden çalışan, hem Türkiye Büyük Millet Meclisinde saray rejimine karşı verdikleri mücadeleyle, hem de İzmir’in sokağında, köyünde, dağında vatandaşı yalnız bırakmayan İzmir Milletvekillerimize teşekkürü bir borç biliyorum.

SOYER: ADIM ADIM İKTİDARA YAKLAŞTIĞIMIZI BİLİYORUM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sımsıkı kenetlenmeleri gerektiğini vurguluyarak, “Sevgili il başkanımızın ifade ettikleri ile sırtımızın arkamızın sağlam olduğunu bilmekten sırtımızı partimize Genel Başkanımıza dayamaktan büyük bir huzur duyduğumuzu dosta düşmanımız duyurmak isterim. Adım adım iktidara yaklaştığımız biliyorum. Kadim topraklarda kadim kültürün evlatları olarak çok güzel memleketi hep birlikte kuracağımızı biliyorum. İktidara çok yakın bir dönemde geçiyoruz. Tek ihtiyacımız olan sımsıkı kenetlenmek omuz omuza dayanmak ve yolculuğumuza devam etmek. Biliyorum ki bu memlekette hiç kimse yoksulluk çekmeyecek bir iktidarı hep birlikte kuracağız. Bu iktidarın belediyeleri olarak çok daha fazlasını memleketimize hediye etmenin gururunu yaşayacağız.” ifadelerini kullandı.
DENİZ YÜCEL: BİZLER ÇALIŞACAĞIZ Kİ, ÜLKE SARAY REJİMİ VE TEK ADAM DÜZENİNDEN KURTULSUN
CHP İl Başkanı Deniz Yücel, halkın yoksullaşmasına ve tek adam rejiminden kurtulacaklarını belirterek; “Bir dönem önce ve şu an görevde olan il yönetim kurulumuzun büyük emek vererek, genel merkezimizin de desteğiyle partimize kazandırdığımız yeni il binamıza taşınmamızın ardından, örgütümüzle bu dayanışma yemeğinde bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyorum. Böyle organizasyonlar, sadece dostluklarımızı pekiştirdiğimiz, sohbet imkanı duyduğumuz organizasyonlar değildir. Böyle organizasyonlar, uzun süredir İzmir’in 30 ilçesinde birden, il ve ilçe örgütlerimiz, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, meclis üyelerimiz, kadınlarımız, gençlerimiz ve tüm üyelerimizle sürdürdüğümüz yoğun çalışmalarımızı birbirimizle paylaştığımız, enerjimizi tazelediğimiz ve moral bulduğumuz akşamlardır. Bizler çalışacağız ki, ülke Saray rejimi ve tek adam düzeninden kurtulsun. Bizler inançlı, kararlı, moralli ve enerjik olacağız ki, Saltanat Sarhoşluğu yaşayan AKP iktidarının ezdiği, yoksullaştırdığı ve görmezden geldiği halkımız, bu faşist düzenden kurtulacağından ve aydınlık günlerin geleceğinden emin olsun, umudunu kaybetmesin. Bizler mücadeleci olacağız ki, yıkılsın duvarlar, eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam gelsin memlekete…” şeklinde konuştu.
AKP İKTİDARININ EN İYİ YAPTIĞI ŞEY ZAM VE İSTİSMARDIR
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, sürekli olarak gelen zamlardan sadece ‘tek adam’ ın etkilenmediğini belirterek zamlara dikkat çekti. Yücel;
AKP iktidarının en iyi yaptığı şey ZAM ve İSTİSMARDIR. Son 1 Yılda elektriğe, yüzde 50 ile yüzde 130 arasında zam geldi. İnsanlar bu yoklukta, ev ve dükkan kiraları kadar, elektrik faturası ödemeye mecbur bırakıldılar. 55 litrelik bir taşıt deposunun benzin masrafı son bir yılda 400 liradan 800 liraya çıktı. Son bir yılda benzine gelen zam yüzde 94. Doğalgaza sadece 1 ay önce; evlerde yüzde 25, sanayide yüzde 50 oranında zam yapıldı. Gıda fiyatlarındaki artışı ise artık takip edemez olduk.
Bir litre süt olmuş 10 lira, bir yumurta olmuş 2 lira, 1 kilo peynir olmuş 60 lira – 70 lira. Anne babalar çocukların beden ve zihin gelişimi için gerekli temel gıda maddelerini alamayacak durumda. Market çalışanları“gün içinde gelen yeni zamlar yüzünden etiketleri değiştirmeye yetişemiyoruz” diyor. Bugün burada bulunan herkes, mutfaktaki yangından, her geçen gün artan yoksulluk, yolsuzluk ve adaletsizlikten zaten haberdar. Bizim yapmamız gereken bu gerçekleri halkımıza anlatmak ve bu çürümüş, kokuşmuş ve çarpık düzenden halkımızı kurtarmak. İnsanlar CHP’li belediyelerin halk için ürettiği ve normal fiyatının yarısının bile altında satılan ekmek büfelerinin önünde, kar-kış demeden saatlerce kuyruk bekliyor. Elektriğe, akaryakıta, doğalgaza ve gıda ürünlerine gelen zamdan etkilenmeyen tek adam var. O da, çok yakında sandıkta yerle bir olacak zihniyetin, yani saray rejiminin tek adamı. Onun sarayı, Elektrik faturasını ödeyemediği için kepenk kapatan esnafın, icralık olan vatandaşın cebinde kalan son kuruşlar alınarak ışıl ışıl aydınlatılıyor. Onun sarayı, doğalgaz parası çok gelmesin diye kombiyi açamayan, Buz gibi evlerde çocuklarını battaniyelere sararak ısıtmaya çalışan annelerin, babaların kazandığı ekmek parasına el konularak ısıtılıyor. Gerçek şu ki, bu tek adam ve onun şürekasının Türkiye’nin ve halkın gerçekleriyle bağları kopmuş, saltanat sarhoşluğuyla başları iyice dönmüş ve bu saatten sonra, ne halkımıza, ne de ülkemize verecek hiçbir şeyleri kalmamıştır.” diye konuştu.
YARGI ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER
Yücel, sandığa gitmenin ve halkın derdine derman olmak zorunda olduklarını belirterek, “Bakın, liyakatsiz kişilerin, ülkenin en önemli ekonomi kurumlarının başına getirilmesinin faturasını 84 milyon olarak hep birlikte ödüyoruz. Damat göreve geldiğinde dolar 4,5 lira, istifa ettiğinde dolar 8,5 lira. Lütfi Elvan göreve geldiğinde dolar 8,5 lira, görevi bıraktığında 13,5 lira. Milletimizin başına bomba yağdıran, 251 vatandaşımızı katleden FETÖ terör örgütü lideriyle fotoğrafıyla tanınan Nurettin NEBATİ göreve geldiğinde dolar 13,5 lira, görev yaptığı 20 gün gibi kısa bir sürede dolar 19 lirayı görmüş, sonra bir gecede 12 liralara düşürülmüştür. 10 liradan, 12 liradan dolar alıp, 18 liradan 19 liradan bozduranlar da zamanı geldiğinde yargı önünde hesap verecektir. 20 Aralık gecesi siyaset tarihimize, AKP iktidarının kendi halkını soyduğu kara bir gün olarak geçecektir. O yüzden halkımızın da artık onlardan bir beklentisi yok. Tek beklenti bu ülkeyi daha fazla yoksullaştırmadan, vatandaşa daha fazla zorbalık edilmeden, devlet kurumları daha fazla yıpratılmadan sandığı getirmeleridir. Bizler, o sandık gelinceye kadar, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde, en az onun kadar çalışarak, vatandaşımızın derdine derman olmak zorundayız.
Evet, bu iktidar adaletsiz, bu iktidar zorba, bu iktidar faiz lobisinin esiri olmuş, bu iktidar beşli çetenin esiri olmuş, bu iktidar sıkışınca din istismarcısı, Bu iktidar kirli ve ahlak fukarası siyaset anlayışına küçük bir çocuğu alet edecek kadar aciz, öz güvenini kaybetmiş, Bu iktidar basiretsiz, bu iktidar halktan, haktan ve adaletten yana değil, bu iktidar zalim ve kindar…” dedi.
KARANLIĞIN EN KOYU OLDUĞU AN AYDINLIĞIN EN YAKIN OLDUĞU ZAMANDIR
Yücel, artık CHP’nin zamanı olduğunu belirterek, “Karanlığın en koyu olduğu an Aydınlığın en yakın olduğu zamandır. Artık Milletin ve Cumhuriyet Halk Partisinin zamanıdır. Artık eşit, özgür, demokrasiyle yönetilen, toplumun tüm kesimleriyle birlikte mutlu ve huzurlu bir Türkiye zamanıdır. Dipten gelen ve doğum sancısı gibi, bir iktidar değişikliğini müjdeleyen bu zorlu, ağrılı ve sancılı süreç elbette bitecek. Çünkü milletin iradesi karşısında duracak hiçbir güç yoktur. Saray da, saray da oturan adam da, iktidarda, yandaş çeteleri de korkuyor ve biliyorlar ki, Geliyor Gelmekte Olan. Konuşmama son verirken, öncelikle canla başla çalışan ilçe örgüt başkanlarıma, yönetimlerine, ilçe kadın ve gençlik örgütlerimize çok teşekkür ediyorum. Ne kadar fedakarca ve zor şartlar altında mücadele ettiklerini biliyor ve bu şartlara rağmen mücadeleden geri adım atmadıkları için huzurlarınızda, 30 ilçe başkanımıza ve örgütlerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu dönem de, hiçbir dönem olmadığı kadar baskı, engelleme ve iftiralarla karşı karşıya kalan, partimizin belediye başkanlarıyla da gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum.”
KARALAMA KAMPANYALARINI BOŞA ÇIKARMAYA DEVAM EDECEĞİZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’e karşı, AKP tarafından, saraydan başlayarak, milletvekillerine kadar hepsinin dahil olduğu karalama kampanyaları malumunuz. Bizler il örgütü olarak, tüm ilçe örgütlerimiz ve milletvekillerimizle Tunç başkanın yanında olmaya, karalama ve engelleme kampanyalarını boşa çıkarmaya devam edeceğiz. Korkuları, İzmir halkının Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve Sayın Soyer’e olan desteğinin aratarak sürmesinden geliyor. Korkuları, tüm engellemelere rağmen, İzmir Büyükşehir belediyesinin üretmesinden, sorun çözmesinden, dayanışmayı örgütlemesinden, çiftçinin, yoksulun, esnafın ve gençlerin yanında durmasından geliyor. Sayın Soyer gibi, ilçe belediye başkanlarımızda bizleri gururlandırıyor, yaptıkları hizmetlerle tüm karalamaları boşa çıkarıyorlar. Başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer olmak üzere, tüm belediye başkanlarımıza güveniyor ve yanlarında durmaya, onları tüm saldırılardan korumaya devam edeceğimizi, dosta düşmana bir kez daha sizlerin huzurunda ilan ediyorum. Ve son olarak, bu dönem yolları eskiten, dur durak bilmeden çalışan, hem Türkiye Büyük Millet Meclisinde saray rejimine karşı verdikleri mücadeleyle, hem de İzmir’in sokağında, köyünde, dağında vatandaşı yalnız bırakmayan İzmir Milletvekillerimize teşekkürü bir borç biliyorum.

SOYER: ADIM ADIM İKTİDARA YAKLAŞTIĞIMIZI BİLİYORUM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sımsıkı kenetlenmeleri gerektiğini vurguluyarak, “Sevgili il başkanımızın ifade ettikleri ile sırtımızın arkamızın sağlam olduğunu bilmekten sırtımızı partimize Genel Başkanımıza dayamaktan büyük bir huzur duyduğumuzu dosta düşmanımız duyurmak isterim. Adım adım iktidara yaklaştığımız biliyorum. Kadim topraklarda kadim kültürün evlatları olarak çok güzel memleketi hep birlikte kuracağımızı biliyorum. İktidara çok yakın bir dönemde geçiyoruz. Tek ihtiyacımız olan sımsıkı kenetlenmek omuz omuza dayanmak ve yolculuğumuza devam etmek. Biliyorum ki bu memlekette hiç kimse yoksulluk çekmeyecek bir iktidarı hep birlikte kuracağız. Bu iktidarın belediyeleri olarak çok daha fazlasını memleketimize hediye etmenin gururunu yaşayacağız.” ifadelerini kullandı.