Mert DELEN- CHP İzmir İl Başkanlığı’nın ev sahipliğinde CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, CHP İzmir ilçe başkanlarının da katılımıyla, İzmir’de katıldığı programları ve gündeme dair sorunları ele alan bir konuşma gerçekleştirdi.
İZMİR’İN FARKI; DAHA FAZLA SOSYAL YARDIMLAŞMA
Taşkın, İzmir’in sosyal politikalarını yakından takip ettiğini belirterek iktidarın yaptığı engellemelere atıfta bulundu. Taşkın, "Büyükşehir'in sosyal politikalarını yakından izliyorum. En doğru yerlere irtibat yerleri açarak yardımları götürüyorlar. Sadece İzmir'de değil tüm Türkiye'de bizim belediyelerimiz sosyal yardımlarını 3 katına çıkardı. Bir algı vardı CHP gelirse yardımlar kesilir diye ancak bunun olmadığını gördük. İzmir'de de ciddi bir başarı var bunun oy oranlarımıza yansıyacağını düşünüyorum. İzmir'in farkı var, daha fazla sosyal yardımlaşmanın içinde. İzmir toplumu uzun yıllar bizim partilerimiz tarafından yönetildiği için demokrasi kültürü oluşmuş durumda. Nispeten karşılaştırma yaptığımız İzmir toplumunu belediyeler ile ilgili bilince sahip olması denetim mekanizması oluşturuyor. İktidarın kendi belediyesine yolsuzluk açısından bakmaması ancak bizim belediyelerimiz bakması aslında disiplinize olmamızı sağlıyor. Bütün ölçümlerde belediyelerimiz göreve geldiği yerlerde oylarını koruyor hata artırıyor. Bir dönem cumhurbaşkanı atanmışlar seçilmişleri çalıştırmıyor diyordu ancak bugün bunu kendisi yapıyor. İzmir 340 milyon dolar destek aldı Cumhurbaşkanı imzalamak istiyor, AKP genel başkanı engelliyor. Bu örnek bile mevcut sistemin ultra merkeziyetçi ve vesayetçi olduğunu gösteriyor. Bugünkü iktidar kurduğu istem ile tam anlamıyla vesayetçi bir sistem kurmuştur. Türkiye'de toplum buy tarz eğilime girenleri sandık yoluyla cezalandırılmıştır. Bizim belediyelerimiz önlerine konulan engellere rağmen yolunu bulup çalışıyorlar. Mağdur ediliyorlar ancak çalışıyorlar düşüncesi muhalefetin yelkenlerini şişiriyor." ifadelerini kullandı.
ÜRETİM ARTMADAN İSTİHDAM ARTMAZ
İktidara eğitim ve üretim üzerinden yüklenen Taşkın, şu şekilde konuştu:
3,5 saat sorunlarını anlattılar. İzmir'de iyi bir demokrasi kültürü olduğunu, STK kültürünün olduğu gördük. Bütün Türkiye'nin İzmir'i model alması gerektiğini gördük. Sadece engelliler değil, romanlar yani tüm kırılgan gruplar benim alanıma giriyor. 11 Roman kurulusu ile Konak Belediyesi protokol imzaladı ve ayda bir bir araya gelerek neler yapabiliriz diye düşünüyorlar. Bu bizim belediyeler açısından bir ilk ancak roman eylem planında bu tür çalışmalar öngörülüyor. Konak bu tarz çalışmalarda iyi bir sınav veriyor. Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal yardımlarına baktığımızda… Sosyal yardım genelde ayni ve nakdi yardımdır. Sosyal hizmet bunun çok ötesinde bir hizmet. Kreş bir sosyal hizmettir. Yardım taşıma suyu ile değirmen döndürmeye benzer. Ancak kreş gibi hizmetler aslında önemli projeler. En önemlisi aile bireyleri sigortası. Bu politika bütünü içerisinde temel olarak şunu hedefliyoruz; 20 yıldır nüfusa paralel bir şekilde yoksulların sayısı artıyor. İktidar yoksulluk sayısını azaltmadı aksine arttırdı. Çünkü seçime yakın destek veririm diye düşünüyor hükümet. Bir parti yoksul sayısını azaltmayı hedef olarak koymuyorsa burada bir sorun var. Üretimi arttıramazsanız istihdamı arttırmazsanız. Bir istihdam derken güvenceli istihdam diyoruz. Yoksulluktan kurtulmanın eğitim, sendikal hak arayışları çok önemli. Türkiye'de mutlaka üretimi artırmamız lazım, emeklilik reformu yapacağız. Bunu yaparak en düşük emekli maaşını asgari ücretle eşitlersek o zaman çok sayıda emekliyi yoksulluktan çıkarırız. CHP yaptığı şeyler üzerinden övülmez ancak yapamadığı şeyler üzerinden eleştirilir. Ancak son dönemlerde şu oluyor; Sistematik olarak CHP'nin oyu artıyor ancak ana akım medyada haber çıkmıyor. Türkiye'de doğru şeyler söyledikçe muhalefet güçleniyor ve CHP'nin de oylarının arttığını ve birinci parti olmayı hedeflediği ortaya çıkıyor.
İZMİR’İN FARKI; DAHA FAZLA SOSYAL YARDIMLAŞMA
Taşkın, İzmir’in sosyal politikalarını yakından takip ettiğini belirterek iktidarın yaptığı engellemelere atıfta bulundu. Taşkın, "Büyükşehir'in sosyal politikalarını yakından izliyorum. En doğru yerlere irtibat yerleri açarak yardımları götürüyorlar. Sadece İzmir'de değil tüm Türkiye'de bizim belediyelerimiz sosyal yardımlarını 3 katına çıkardı. Bir algı vardı CHP gelirse yardımlar kesilir diye ancak bunun olmadığını gördük. İzmir'de de ciddi bir başarı var bunun oy oranlarımıza yansıyacağını düşünüyorum. İzmir'in farkı var, daha fazla sosyal yardımlaşmanın içinde. İzmir toplumu uzun yıllar bizim partilerimiz tarafından yönetildiği için demokrasi kültürü oluşmuş durumda. Nispeten karşılaştırma yaptığımız İzmir toplumunu belediyeler ile ilgili bilince sahip olması denetim mekanizması oluşturuyor. İktidarın kendi belediyesine yolsuzluk açısından bakmaması ancak bizim belediyelerimiz bakması aslında disiplinize olmamızı sağlıyor. Bütün ölçümlerde belediyelerimiz göreve geldiği yerlerde oylarını koruyor hata artırıyor. Bir dönem cumhurbaşkanı atanmışlar seçilmişleri çalıştırmıyor diyordu ancak bugün bunu kendisi yapıyor. İzmir 340 milyon dolar destek aldı Cumhurbaşkanı imzalamak istiyor, AKP genel başkanı engelliyor. Bu örnek bile mevcut sistemin ultra merkeziyetçi ve vesayetçi olduğunu gösteriyor. Bugünkü iktidar kurduğu istem ile tam anlamıyla vesayetçi bir sistem kurmuştur. Türkiye'de toplum buy tarz eğilime girenleri sandık yoluyla cezalandırılmıştır. Bizim belediyelerimiz önlerine konulan engellere rağmen yolunu bulup çalışıyorlar. Mağdur ediliyorlar ancak çalışıyorlar düşüncesi muhalefetin yelkenlerini şişiriyor." ifadelerini kullandı.
ÜRETİM ARTMADAN İSTİHDAM ARTMAZ
İktidara eğitim ve üretim üzerinden yüklenen Taşkın, şu şekilde konuştu:
3,5 saat sorunlarını anlattılar. İzmir'de iyi bir demokrasi kültürü olduğunu, STK kültürünün olduğu gördük. Bütün Türkiye'nin İzmir'i model alması gerektiğini gördük. Sadece engelliler değil, romanlar yani tüm kırılgan gruplar benim alanıma giriyor. 11 Roman kurulusu ile Konak Belediyesi protokol imzaladı ve ayda bir bir araya gelerek neler yapabiliriz diye düşünüyorlar. Bu bizim belediyeler açısından bir ilk ancak roman eylem planında bu tür çalışmalar öngörülüyor. Konak bu tarz çalışmalarda iyi bir sınav veriyor. Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal yardımlarına baktığımızda… Sosyal yardım genelde ayni ve nakdi yardımdır. Sosyal hizmet bunun çok ötesinde bir hizmet. Kreş bir sosyal hizmettir. Yardım taşıma suyu ile değirmen döndürmeye benzer. Ancak kreş gibi hizmetler aslında önemli projeler. En önemlisi aile bireyleri sigortası. Bu politika bütünü içerisinde temel olarak şunu hedefliyoruz; 20 yıldır nüfusa paralel bir şekilde yoksulların sayısı artıyor. İktidar yoksulluk sayısını azaltmadı aksine arttırdı. Çünkü seçime yakın destek veririm diye düşünüyor hükümet. Bir parti yoksul sayısını azaltmayı hedef olarak koymuyorsa burada bir sorun var. Üretimi arttıramazsanız istihdamı arttırmazsanız. Bir istihdam derken güvenceli istihdam diyoruz. Yoksulluktan kurtulmanın eğitim, sendikal hak arayışları çok önemli. Türkiye'de mutlaka üretimi artırmamız lazım, emeklilik reformu yapacağız. Bunu yaparak en düşük emekli maaşını asgari ücretle eşitlersek o zaman çok sayıda emekliyi yoksulluktan çıkarırız. CHP yaptığı şeyler üzerinden övülmez ancak yapamadığı şeyler üzerinden eleştirilir. Ancak son dönemlerde şu oluyor; Sistematik olarak CHP'nin oyu artıyor ancak ana akım medyada haber çıkmıyor. Türkiye'de doğru şeyler söyledikçe muhalefet güçleniyor ve CHP'nin de oylarının arttığını ve birinci parti olmayı hedeflediği ortaya çıkıyor.