Demokrasiyi kabul eden bütün kesimlerle ittifak yapılabileceğini vurgulayan Saygılı, “Olağanüstü koşullardan geçiyoruz. Ben bunu cumhuriyetin kuruluşuna benzetiyorum. Cumhuriyeti ortadan kaldırmak isteyenlerle, tek adam rejimiyle mücadele ediliyor. Bu rejim zorla hukuksuza yapıldı, saat 5’ten sonra mühürsüz pusulalarla bu sürecin önünü açtılar. Türkiye Cumhuriyet bir sınavdan geçiyor, bu sınavı sağcısıyla solcusuyla hep birlikte vereceğiz. Bu sorun yasalar içinde kurulmuş bütün partilerin sorunudur. Bu rejimin değişmesi herkesin sorunudur kimse dışarda bırakılmaz” ifadelerini kullandı.
“İl başkanlığı onur duyacağım bir görev”
Saygılı, CHP İzmir İl Başkanı Deni Yücel’in milletvekili adayı olacağı ile ilgili iddialara da değinerek, “Ben bu tartışmaları anlamlı bulmuyorum, il başkanımız görevinin başında. İl başkanımız seçimlerden önce bir değerlendirme yapar ve milletvekilliğine aday olursa ki hakkıdır 4 yılı aşkın bir süredir il başkanlığı yapıyor. Eleştiriler olabilir saygıyla karşılamak lazım. Eğer öyle bir tercihi olursa o zaman oturulup konuşulur. Böyle bir durum var mı? Yok il başkanı istifa mı etti? Yok. O zaman neden biz bunu tartışıyoruz? Yarın böyle bir durum olursa o zaman tartışılır. Ben kendimle ilgili bir kariyer planı içinde olmadım. Bulunduğum konumu kendi lehime çevirecek bir siyasetçi değilim. İl başkanlığı onur duyacağım bir görev olur, partim görev verirse kaçmam” açıklamasını yaptı.
Yerel yönetimlere de dikkat çeken Saygılı, “Şu anda yerel yöneticilerimizden büyük bir memnuniyet var. Büyükşehir belediye başkanlarımız ve ilçe belediye başkanlarımız projelerini gerçekleştiriyor. Yerelde seçmene dokundular ve inanın bunun yansımasını göreceğiz. Halka kucaklaşma ve helalleşme sürecini yaşıyoruz. Sorumluluklarımızı hep birlikte gerçekleştirirsek aydınlık bir Türkiye’nin önünü açacağız” sözlerine yer verdi.
“Muhalefeti rehavete sokmak için taktik yapmış olabilirler”
Saygılı, seçim yasası ile ilgili değişiklikleri de değerlendirdi. Cumhur İttifakı’nın oy kaybetmesi ile bu sürece girildiğinin altını çizen Saygılı, şunları söyledi:
“Seçim yasaları ile uğraşmamız 2017 ile belirginleşen e parti devletine doğru giden süreçteyiz. Tek adam rejiminin getirdiklerini hep birlikte yaşıyoruz. Cumhur İttifakı’nın oy kaybetmesi neticesinde getirilen bir seçim yasası var. Bu yasalar geldiği zaman 1 yıl sonra yürürlüğe girer. ‘Seçim zamanında yapılacak’ ifadelerini onaylarcasına çıkardıkları bile yasadır. İşin öyle olduğundan emin değilim, her an seçim yapılabilir. Seçmeni, muhalefeti bir rehavete sokmak için taktik yapmış olabilirler. Seçimi beklemeliyiz çünkü olağan şartlarda değiliz. CHP’nin çok güçlü hukukçuları var, bunları değerlendirmişlerdir ve ona göre karar almışlardır. Her şeye rağmen süreç ne olursa olsun parti içi demokrasiyi yaşatan bir partiyiz. En zor şartlarda bile parti içi demokrasiye önem veriliyor. Yani Millet İttifakı’nın başarısı için belli fedakarlıklar yapılarak bu süreci tamamlamalıyız.”
‘Örgüt seçimleri olursa parti içi karışır’ söylemlerine de dikkat çeken Saygılı, “Bu CHP’nin tabanına, üyelerine yapılacak en büyük haksızlık olur. Çünkü CHP demokrasiyi içine sindirmiş bir tabandır. Artık CHP’de kavga yok. Bu beklentiyi sürekli köpürtmek doğru değil. Biz Genel Başkanımızın alacağı kararları uyma disiplinine sahibiz” görüşünü aktardı.
“CHP’nin HDP ile iletişim kurması kadar doğal bir şey olamaz”
Saygılı iktidar tarafından HDP’ye sarf edilen söylemlere de işaret ederek, “CHP ve HDP yan yana getirilerek yapılmak isteneni anlıyoruz. HDP kriminalize edilmiş durumda, PKK ile yan yana getirilen onun siyasi temsilcisi gibi değerlendirildiği bir süreç yaşıyoruz. HDP yasal sınırların içerisinde kurulmuş bir partidir. Milletvekilleri vardır, konuşmalarını yapıyorlar; ama kapatma ile karşı karşıyalar. CHP ve HDP’nin bir ilişkisi var. CHP’nin bütün partilerle ilişkisi var hatta CHP bütün partilerle ilişkisi olan tek partidir. Bunu sürekli korkunç bir şeymiş gibi CHP terör örgütü ile yan yanaymış gibi göstermek CHP’ye ve bu ülkeye yapılmış en büyük haksızlıktır. CHP’nin HDP ile iletişim kurması kadar doğal bir şey olamaz. Partilerin yan yana gelmeleri ülke sorunlarını tartışmaları yanlış bir şey değildir. Biz 6 buçuk milyon seçmeni terörist ilan edersek büyük haksızlık yaparız” dedi.
“İl başkanlığı onur duyacağım bir görev”
Saygılı, CHP İzmir İl Başkanı Deni Yücel’in milletvekili adayı olacağı ile ilgili iddialara da değinerek, “Ben bu tartışmaları anlamlı bulmuyorum, il başkanımız görevinin başında. İl başkanımız seçimlerden önce bir değerlendirme yapar ve milletvekilliğine aday olursa ki hakkıdır 4 yılı aşkın bir süredir il başkanlığı yapıyor. Eleştiriler olabilir saygıyla karşılamak lazım. Eğer öyle bir tercihi olursa o zaman oturulup konuşulur. Böyle bir durum var mı? Yok il başkanı istifa mı etti? Yok. O zaman neden biz bunu tartışıyoruz? Yarın böyle bir durum olursa o zaman tartışılır. Ben kendimle ilgili bir kariyer planı içinde olmadım. Bulunduğum konumu kendi lehime çevirecek bir siyasetçi değilim. İl başkanlığı onur duyacağım bir görev olur, partim görev verirse kaçmam” açıklamasını yaptı.
Yerel yönetimlere de dikkat çeken Saygılı, “Şu anda yerel yöneticilerimizden büyük bir memnuniyet var. Büyükşehir belediye başkanlarımız ve ilçe belediye başkanlarımız projelerini gerçekleştiriyor. Yerelde seçmene dokundular ve inanın bunun yansımasını göreceğiz. Halka kucaklaşma ve helalleşme sürecini yaşıyoruz. Sorumluluklarımızı hep birlikte gerçekleştirirsek aydınlık bir Türkiye’nin önünü açacağız” sözlerine yer verdi.
“Muhalefeti rehavete sokmak için taktik yapmış olabilirler”
Saygılı, seçim yasası ile ilgili değişiklikleri de değerlendirdi. Cumhur İttifakı’nın oy kaybetmesi ile bu sürece girildiğinin altını çizen Saygılı, şunları söyledi:
“Seçim yasaları ile uğraşmamız 2017 ile belirginleşen e parti devletine doğru giden süreçteyiz. Tek adam rejiminin getirdiklerini hep birlikte yaşıyoruz. Cumhur İttifakı’nın oy kaybetmesi neticesinde getirilen bir seçim yasası var. Bu yasalar geldiği zaman 1 yıl sonra yürürlüğe girer. ‘Seçim zamanında yapılacak’ ifadelerini onaylarcasına çıkardıkları bile yasadır. İşin öyle olduğundan emin değilim, her an seçim yapılabilir. Seçmeni, muhalefeti bir rehavete sokmak için taktik yapmış olabilirler. Seçimi beklemeliyiz çünkü olağan şartlarda değiliz. CHP’nin çok güçlü hukukçuları var, bunları değerlendirmişlerdir ve ona göre karar almışlardır. Her şeye rağmen süreç ne olursa olsun parti içi demokrasiyi yaşatan bir partiyiz. En zor şartlarda bile parti içi demokrasiye önem veriliyor. Yani Millet İttifakı’nın başarısı için belli fedakarlıklar yapılarak bu süreci tamamlamalıyız.”
‘Örgüt seçimleri olursa parti içi karışır’ söylemlerine de dikkat çeken Saygılı, “Bu CHP’nin tabanına, üyelerine yapılacak en büyük haksızlık olur. Çünkü CHP demokrasiyi içine sindirmiş bir tabandır. Artık CHP’de kavga yok. Bu beklentiyi sürekli köpürtmek doğru değil. Biz Genel Başkanımızın alacağı kararları uyma disiplinine sahibiz” görüşünü aktardı.
“CHP’nin HDP ile iletişim kurması kadar doğal bir şey olamaz”
Saygılı iktidar tarafından HDP’ye sarf edilen söylemlere de işaret ederek, “CHP ve HDP yan yana getirilerek yapılmak isteneni anlıyoruz. HDP kriminalize edilmiş durumda, PKK ile yan yana getirilen onun siyasi temsilcisi gibi değerlendirildiği bir süreç yaşıyoruz. HDP yasal sınırların içerisinde kurulmuş bir partidir. Milletvekilleri vardır, konuşmalarını yapıyorlar; ama kapatma ile karşı karşıyalar. CHP ve HDP’nin bir ilişkisi var. CHP’nin bütün partilerle ilişkisi var hatta CHP bütün partilerle ilişkisi olan tek partidir. Bunu sürekli korkunç bir şeymiş gibi CHP terör örgütü ile yan yanaymış gibi göstermek CHP’ye ve bu ülkeye yapılmış en büyük haksızlıktır. CHP’nin HDP ile iletişim kurması kadar doğal bir şey olamaz. Partilerin yan yana gelmeleri ülke sorunlarını tartışmaları yanlış bir şey değildir. Biz 6 buçuk milyon seçmeni terörist ilan edersek büyük haksızlık yaparız” dedi.