Berivan Kaya/Ege’ye Bakış- CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel bugün CHP İzmir İl binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in yanı sıra toplantıya CHP’li milletvekilleri de katılım sağladı. Deniz Yücel, “Ülkemiz çok uzun süredir ağır bir krizin içinde. Vatandaşın sesini duyamayan, memleketin içler acısını halini görmeyen bu iktidara karşı CHP var. Dostlarımızla birlikte eşitliğe, adalete, demokrasiye inanan tüm vatandaşlarımızın desteğiyle ek adamdan kurtulmak için İzmir’de kararlılıkla çalışıyoruz. Kirli hesapları iktidarın tokat gibi yüzüne vuran Özgür Özel’i ağırlamaktan dolayı mutluluk duyuyoruz” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılma kararının iptali için açılan davanın Danıştay 10. Dairesi tarafından reddedilmesine tepki göstererek, “Bugün İzmir’de bir günlük bir çalışma programı yapacağız. İzmir gibi bir kentte bir basın açıklaması yaparken hep iyi şeylerden bahsetmek ister ama toplantımıza can sıkıcı konular hakim. Buradan biri İstanbul sözleşmesinden çıkma işleminin iptali için açtığımız davanın kararı açıklandı. Bu davayı parti adına ben açmıştım. Verilen karar 2’ye karşı 3 oyla hukuka uygun olduğu yönünde bir karar çıktı. Heyetin yapısını eleştirdik, toplumun yarısı kadın ama heyette 1 tane kadın var. Buradan erkeklerin oyları 2 ye 2 olarak şekillendi. 1 kadın hakimin oyu sonucu belirledi. Ne yazık ki o oy sözleşmenin iptaline onay olarak çıktı. Önümüzdeki günlerce temyize başvuracağız. Mücadele devam edecek. Biz yine kadın örgütleriyle meslek kuruluşlarıyla dayanıma içinde olacağız. Maalesef yargı üzerindeki baskılar, hakimlerin vicdanlarına göre karar vermesinin önünde en büyük engeldi. İzmir’de AK Partinin etkili isimleri ‘hiç mi iyi bir şey yapmıyoruz’ diyor. Elimde nazar boncuğu olsa bunu AK Partiye tak deseler İstanbul sözleşmesi için takarız. Bu gurur vesilesini yıllar önce girdikleri sözleşmeden tek adamın imzası ile çıktı ve o nazar boncuğunu da hak etmediklerini gösterdiler. Biz çıkmayın dedik onlar da birtakım baskılara dayanamayıp çıkacağız dediler” dedi.
Hukuk skandalı!
Tek adamın imzasıyla Uluslararası bir sözleşmeden çıkılması durumunu hukuk skandalı olarak değerlendiren Özgür Özel, “Süleyman Soylu hep bugünden geriye gidip karşılaştırma yapıyor. Rakamlar onu hep mahcup etti. 1 Temmuz 2021’den bugüne kadar 548 kadın cinayete kurban gitti. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmadan önce 453 kadın öldü. Bu 95 fazla cinayet sözleşmeden çıktıktan sonra işlendi. Son 1 yılda yüze yakın bu artış sözleşmeyi yürürlükten kaldıran zihniyet cinayetlerden sorumludur. Sözleşmeden çıkılmasını eleştiren kesimlere 6284’ü gösteriyorlar. Burada direniş mücadele çok önemlidir. Siz bir iklim yarattınız maalesef yargı bürokrasisi kanunları ona göre uyguluyorlar. Türkiye’de bazı işler talimatla pek çok iş talimata bile gerek olmadan yapılıyor. Dünkü kararın cinayetler üzerinde olumsuz sonuçlara yol açacak. Her konuya beka sorunu diye yaklaşanların gerçek beka sorununun bu olduğunu göresi gerekiyor. BM sözleşmesinden tek adamın imzasına kaldı. Lozan’dan Nato’dan çıkmak tek imzaya kaldı. Bu yetkilerin verildiği kişinin gözü döndüğünde neler yaptığına 20 yıldır şahidiz. Bu yetkilerin ek adamın imzasına bırakılması hukuk skandalıdır” ifadelerini kullandı.
İki enayi ülke!
Aliağa’ya doğru yola çıkan ölüm gemisi hakkında önemli açıklamalarda bulunan Özel, “İzmir ve bütün ilçeleri bir sağlık krizi ile karşı karşıya. Doktorların muayne sürelerinin 5 dakikaya indiği bir süreçteyiz. Dün Sağlık Bakanı itiraf etti, Covid vakarı 40 kat arttı. Yapılan test sayısına temaslı takibin yapılmadığına baktığımızda belki de Covid-19’da Türkiye Cumhuriyeti kendi tarihinin en yüksek rakamlarını yaşamaktadır. Ama virüs öldürücülüğünü kaybetti. Bu yüzden hastaneye yatış vakaları azaldı. Tedbirsizlik sürerse Eylül ayı geldiğinde vakaların artacağı düşünüldüğünde bakanın bu boş vermişliği büyük bir tehlikedir. Biz bir an ne bilim kurulunun dediği gibi tedbirleri sıkılaştırmak gerekiyor. Sağlık bazen virüsle geliyor, bazen de yüzerek geliyor. Bugün İzmir’e doğru yüzen büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Bünyesinde 900 tona yakın asbest barındığı belirtilen Brezilya donanmasına ait Nae Sao Paulo gemisinin Aliağa’ya getirilmesini bütün dünya izliyor. Dünyada asbestli gemiyi parçalayarak para kazanan 2 ülke var, Hindistan ve Türkiye. Maalesef Bakanımız bununla övünüyor. Sayın Bakan senin sözünün çevirisi şudur, ‘Bu gemileri sökecek enayi biziz.’ Bu halk sağlığı krizidir, iş güvenliği riskidir, meslek hastalığı riskidir. Devlet bunları azaltmakla mükellef. Gemide 9 ton asbet var demek bilgisizliktir. Bu bakanın bir çevre bakanı olması utanç kaynağıdır. CHP’li vekiliz tarafından 12 ay önce verilen soru önergesine yok öyle bir şey demişlerdi” dedi.
Menderes, Urla ve Menemen’in hakkını yedirmeyeceğiz!
Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar’ın görevden uzaklaştırılmasını sert bir şekilde eleştiren Özel, “Salonda büyük bir suçlu var. Halka yakın kişiliği ile dürüstlüğü ile menderesi AKP’den aldı ve AKP’nin nefretini karşısında buldu. Menderes Belediye Başkanımız Mustafa Kayalar kendisine yapılan ir takım iftiralar sonucu hakim karşısına çıktı. Hakim görevine deva etmesi için kendisini belediyede ki koltuğuna yolladı. Özellikle kaybettikleri belediyelerdeki hazımsızlıklarıyla soylu devreye grip kendisini görevden uzaklaştırıldı. Oylar bize verilirse milli irade, verilemezse kirli irade… Bunu bir kere halka sorduk biz İmamoğlu seçimi kazanınca seçim mundar oldu dediler. Cumhur ittifakına hakem demokrasi tokadını attı. Menemen’de, Urla’da, Menderes’te böyle olacak. Urla’yı, Urlalılar AKP’nin bir atanmışı yönetseydi deseydi Erdoğan’ın atadığı belediye başkan adayını seçerlerdi. Ayrıca unutmadık unutturmayacağız. Menemen’de belediye başkanı ile ilgili ihbarlar gelince ilk soruşturma parti tarafından başlatıldı. Seçim yapıldı, kura istendi. kura çekilişi ardından mahkemeye gidip itiraz ettiler. Sonrada kirli ilişkilere meclisten kendi istedikleri kişiyi seçtirdiler. Türlü oyunlarla menemeni halktan alıp, AKP’lilere verdiler. Menemenliler bu yönetmesin dedikleri adamı tutup getirdiler, bunların demokrasi anlayışı budur. Mustafa Kayalar’ın hakkını da Menderes’in, Urla’nın, Menemen’in hakkını soracağız. Fitil fitil burnunuzdan getireceğiz. Bu üç ilçeye özel önem vereceğimi bu haksızlığın hesabını sandıkta sorulacağına dair söz veriyorum” dedi.
Terimizin son damlasına kadar…
Çeşme Ildır’da meydana gelen yangına ilişkin açıklama yapan Özel, “İki gün önce çeşmede yürekleri ağıza getiren yangın oldu. Çeşme Belediye başkanı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve itfaiye ekibine teşekkür ediyoruz. Yangınların çıktığı yerleri inceleyeceğiz. O dumanın çıkması bu karanlık ilişkiler yüzünden diyeceğiz. Uçak lazım değil bize helikopter yeter diyen Bakanımız ortada yok. Bu sene hala THK’nın, Belediye başkanlarımızın dışlandığı süreçleri izliyoruz. Bu konuda CHP olarak bütün belediyelerimizle terimizin son damlasına kadar bu mücadelede varız” dedi.
Adolf Hitler benzetmesi!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Adolf Hitler’e benzeten Özgür Özel, “Zaman zaman çok eleştiriyorum. Bir süre susuyor. Sonra yine başlıyor. Rabia işareti Mısır’dan alıntı ama söylem hitlerden alıntı. Tek millet tek lider tek devlet tek Adolf hitler. İşin sonunda tek lidere getirecekler. Günü gelince bu EYTlilerin de umudu olan tek lider olan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bahsederler” ifadelerine yer verdi.
Cesaretiniz varsa sandığı milletin önüne koyun!
İktidarın muhalefete muhalefet ettiğini belirten Özgür Özel, “İzmir’de potansiyelimiz çok yüksek. İzmir’de çok güçlü bir örgütümüz var. 50-1’lik oyu birer birer kurtaracağız. Atatürk’ün gösterdiği hedefleri bir an önce yakalayıp Türkiye’yi barış ve huzur içinde bir ülke haline getirmek hepimizin boynunun borcu. Bugün iktidar ve onun küçük ortağı muhalefete muhalefet ediyorlar. Gittikleri her toplantıda CHP’yi eleştiriyorlar. Seçimi beklemekten başka çare yok biz bir kez daha gelecek kıştan önce bir seçim istiyoruz. Cesareti olanları seçim sandığını milletin, esas patronun önüne koymaya çağırıyoruz. Artık milletin yakasından düşün” dedi.