Berivan Kaya/Ege'ye Bakış- Konak Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Sema Pekdaş hakkında Taşıt kanununa muhalefet suçundan dava açıldı. Pekdaş’ın İzmir 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek davası için Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Örgütü basın açıklaması gerçekleştirdi. İzmir Adliyesi önünde gerçekleştirilen açıklamaya CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve CHP’li üyeler katıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca adaletin bir sopa olarak kullanılmaya başlandığına dikkat çekerek, “ Genel başkanımız adaletin artık bir sopa olarak kullanılmaya başlandığı, süreçte tek başına davet çıkartmadan elinde adalet yazan tabela ile adalet talebinin toplumun yükselen ve adalete olan inancın giderek zayıflamaya başladığı bir süreçte toplumun taleplerini ve adalete olan inancın daha güçlü olduğunu göstermek için yürüyüş başlattı. Kılıçdaroğlu, “Tek başıma yürüyeceğim demişti” Ancak toplumda siyasi düşüncesi, görüşü ne olursa olsun ayrım gözetmeyen tek ortak talep adalet olan ve bu duygu ile hareket eden milyonlar genel başkanımızın peşinden İstanbul’a yürüdüler. Önceki dönem Belediye başkanımız bütün giderleri bağışçılar tarafından karşılanan belediyeye zararı dokunmayacak bir şekilde orada siyasi görüşü ne olursa olsun herkese çay ve su dağıtmış. Başkanımızın ne yazık ki suçu bu” dedi.
“İçişleri değil Suç İşleri!”
Pakdaş hakkında açılan davanın siyasi olduğuna dikkat çeken Karaca, “Ben davayı hukuki olarak yorumlamayı doğru bulmuyorum çünkü dava siyasi bir davadır. Siyaseten yorumlamak gerekir. Biber gazlarıyla, coplarla saldırdılar. Sayın Genel Başkanımıza saldırdılar. İçişleri Bakanı olan bizim Suç İşleri Bakanı olarak ifade ettiğimiz Bakan çıkıp şehit cenazelerinde Genel Başkanımızın şehit cenazelerine sokulmaması talimatını verdi” dedi.
“Adalet yürüyüşüne verdiğim destek nedeniyle yargılanmaktayım!”
Adalet Yürüyüşüne verdiği destek sonucu yargılanan Konak Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Sema Pekdaş ise, “ Milyonların katıldığı Adalet Yürüyüşü’ne verdiğimiz destek nedeniyle yargılanmaktayım. O dönem meclisten aldığımız kararla herkes için adaleti kent teması olarak belirlemiş ve bu çerçevede çalışmalar yapmıştık. Çünkü adalet bir devletin temel görevidir. O adalet temalı etkinlik çerçevesinde yaptığımız yardımı gerekçe göstererek yürüyüşten tam bir yıl sonra Ankara’dan iki kişinin yaptığı şikayet üzerinde Konak Belediyesi’nin verdiği destek ileri sürülerek FETÖ/PYD propagandası olduğu iddiası ile soruşturma başlatıldı. Meclisin aldığı karar görevler çerçevesinden böyle bir suç olamayacağını gördüler ve bu iddialarla olan ön inceleme sonucunda soruşturma açılmamasına karar verdiler. Süleyman Soylu imzası ile başlatılan soruşturmanın neticesi olmalıydı. Sonra da ikram araçları kendi ilçeleri dışına çıkarak hizmet verdiği ve bunun taşıt kanununa muhalefet olduğu iddiası ile soruşturma izni verdiler” ifadelerini kullandı.
Yargılamaların belediyeler, belediye başkanlarını, meclis üyelerini ve halkı sindirmek için yapıldığına dikkat çeken Pakdaş, “Verilen o izin çerçevesinde bugün ben sanık olarak yargılanıyorum. Belediyeler halkının mutluluğu, sağlığı için çalışmak zorundalar. Yurttaş olarak onurlu yaşama ve haklarını göstermek içindelerse bu yürüyüş 25 gün sürdü ve hava sıcaklıkları 44 dereceye ulaştığı zamanlar oldu. Bu yürüyüşte bizim hemşehrilerimize destek olmak gibi bir sorumluluğumuz var. Biz bu çerçevede sorumluluğumuzu yerine getirdik. Ortada taşıt kanununa muhalefet suçu da yok. Bu sadece belediyeleri, belediye başkanlarını, meclis üyelerini ve halkı sindirmek için yapılmış bir yargılamadır. Ortada bir suç yoktur. Bakalım yargılamada ne karar verilecek” ifadelerini kullandı.
Şeref madalyası olarak not düşülecek!
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ise açıklamasında, “Ülkemizi 20 yıldır haksız, hukuksuz, adaletsiz bir şekilde yöneten AKP iktidarı son dönemlerde özellikle belediyelerimiz ve belediye başkanlarımız üzerindeki baskılarını arttırıyor. 2017 yılında herkes için adalet çağrısıyla evrensel bir eylemle alet yürüyüşünü başlatan Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde adalet çağrısına uyan bütün vatandaşların desteğiyle bir yürüyüş başladı. 25 gün süren bu yürüyüşte vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması için belediyelerimiz harekete geçti. Yasaların kendilerine veriş olduğu yetkiler çerçevesinde. Bu konu da bir de meclis kararı var. Açılan dava başta daha ağır iddialarla ortaya çıktı. Döndü dolaştı taşıt kanununa muhalefet gibi gibi bir suçlamayla başkanımızı yargı karşısına çıkardı. Suçlamanın herhangi bir dayanağı yok. Burada yapılmak istenen gözdağı vermek, korku iklimi yaratmak. Ben en kısa sürede haksız ithamdan aklanacağına ve beraat edeceğine inanıyorum. Sonuç ne olursa olsun bu yargılamalar bizim vermiş olduğumuz mücadelenin bir şeref madalyası olarak tarihe not düşecektir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca adaletin bir sopa olarak kullanılmaya başlandığına dikkat çekerek, “ Genel başkanımız adaletin artık bir sopa olarak kullanılmaya başlandığı, süreçte tek başına davet çıkartmadan elinde adalet yazan tabela ile adalet talebinin toplumun yükselen ve adalete olan inancın giderek zayıflamaya başladığı bir süreçte toplumun taleplerini ve adalete olan inancın daha güçlü olduğunu göstermek için yürüyüş başlattı. Kılıçdaroğlu, “Tek başıma yürüyeceğim demişti” Ancak toplumda siyasi düşüncesi, görüşü ne olursa olsun ayrım gözetmeyen tek ortak talep adalet olan ve bu duygu ile hareket eden milyonlar genel başkanımızın peşinden İstanbul’a yürüdüler. Önceki dönem Belediye başkanımız bütün giderleri bağışçılar tarafından karşılanan belediyeye zararı dokunmayacak bir şekilde orada siyasi görüşü ne olursa olsun herkese çay ve su dağıtmış. Başkanımızın ne yazık ki suçu bu” dedi.
“İçişleri değil Suç İşleri!”
Pakdaş hakkında açılan davanın siyasi olduğuna dikkat çeken Karaca, “Ben davayı hukuki olarak yorumlamayı doğru bulmuyorum çünkü dava siyasi bir davadır. Siyaseten yorumlamak gerekir. Biber gazlarıyla, coplarla saldırdılar. Sayın Genel Başkanımıza saldırdılar. İçişleri Bakanı olan bizim Suç İşleri Bakanı olarak ifade ettiğimiz Bakan çıkıp şehit cenazelerinde Genel Başkanımızın şehit cenazelerine sokulmaması talimatını verdi” dedi.
“Adalet yürüyüşüne verdiğim destek nedeniyle yargılanmaktayım!”
Adalet Yürüyüşüne verdiği destek sonucu yargılanan Konak Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Sema Pekdaş ise, “ Milyonların katıldığı Adalet Yürüyüşü’ne verdiğimiz destek nedeniyle yargılanmaktayım. O dönem meclisten aldığımız kararla herkes için adaleti kent teması olarak belirlemiş ve bu çerçevede çalışmalar yapmıştık. Çünkü adalet bir devletin temel görevidir. O adalet temalı etkinlik çerçevesinde yaptığımız yardımı gerekçe göstererek yürüyüşten tam bir yıl sonra Ankara’dan iki kişinin yaptığı şikayet üzerinde Konak Belediyesi’nin verdiği destek ileri sürülerek FETÖ/PYD propagandası olduğu iddiası ile soruşturma başlatıldı. Meclisin aldığı karar görevler çerçevesinden böyle bir suç olamayacağını gördüler ve bu iddialarla olan ön inceleme sonucunda soruşturma açılmamasına karar verdiler. Süleyman Soylu imzası ile başlatılan soruşturmanın neticesi olmalıydı. Sonra da ikram araçları kendi ilçeleri dışına çıkarak hizmet verdiği ve bunun taşıt kanununa muhalefet olduğu iddiası ile soruşturma izni verdiler” ifadelerini kullandı.
Yargılamaların belediyeler, belediye başkanlarını, meclis üyelerini ve halkı sindirmek için yapıldığına dikkat çeken Pakdaş, “Verilen o izin çerçevesinde bugün ben sanık olarak yargılanıyorum. Belediyeler halkının mutluluğu, sağlığı için çalışmak zorundalar. Yurttaş olarak onurlu yaşama ve haklarını göstermek içindelerse bu yürüyüş 25 gün sürdü ve hava sıcaklıkları 44 dereceye ulaştığı zamanlar oldu. Bu yürüyüşte bizim hemşehrilerimize destek olmak gibi bir sorumluluğumuz var. Biz bu çerçevede sorumluluğumuzu yerine getirdik. Ortada taşıt kanununa muhalefet suçu da yok. Bu sadece belediyeleri, belediye başkanlarını, meclis üyelerini ve halkı sindirmek için yapılmış bir yargılamadır. Ortada bir suç yoktur. Bakalım yargılamada ne karar verilecek” ifadelerini kullandı.
Şeref madalyası olarak not düşülecek!
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ise açıklamasında, “Ülkemizi 20 yıldır haksız, hukuksuz, adaletsiz bir şekilde yöneten AKP iktidarı son dönemlerde özellikle belediyelerimiz ve belediye başkanlarımız üzerindeki baskılarını arttırıyor. 2017 yılında herkes için adalet çağrısıyla evrensel bir eylemle alet yürüyüşünü başlatan Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde adalet çağrısına uyan bütün vatandaşların desteğiyle bir yürüyüş başladı. 25 gün süren bu yürüyüşte vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması için belediyelerimiz harekete geçti. Yasaların kendilerine veriş olduğu yetkiler çerçevesinde. Bu konu da bir de meclis kararı var. Açılan dava başta daha ağır iddialarla ortaya çıktı. Döndü dolaştı taşıt kanununa muhalefet gibi gibi bir suçlamayla başkanımızı yargı karşısına çıkardı. Suçlamanın herhangi bir dayanağı yok. Burada yapılmak istenen gözdağı vermek, korku iklimi yaratmak. Ben en kısa sürede haksız ithamdan aklanacağına ve beraat edeceğine inanıyorum. Sonuç ne olursa olsun bu yargılamalar bizim vermiş olduğumuz mücadelenin bir şeref madalyası olarak tarihe not düşecektir” dedi.