EGE’YE BAKIŞ-Geçtiğimiz aylarda 42 kişinin hayatını kaybettiği Amasra maden kazasıyla ilgili kurulan Amasra Maden Kazasını Araştırma Komisyonu çalışmalarıyla ilgili konuşan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, konuyla ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Maden ocaklarında önem taşıyan sorunlar olduğunu ve işçilerin bu sorunları dile getirmesine rağmen önlem alınmadığına işaret eden Beko, “Amasra maden ocaklarında çok uzun süredir devam eden hayati önem taşıyan sorunlar olduğunu biliyoruz. Bunlar işçiler tarafından sürekli dile getirilmiştir. Ancak TTK tarafından bu sorunlar hiç duyulmamış, işçiler âdeta kaderlerine terk edilmiş, kurumda yaygın bir denetimsizlik ve başıboşluk hâkim olmuştur.” dedi.
METAN GAZI DRENAJI YAPILAMAMASI BÜYÜK BİR SKANDALDIR
Maden ocağındaki sorunları defalarca dile getirmemize rağmen sorunların hala devam ettiğini söyleyen Beko, “Havalandırma sistemi evsafını yitirmiş, sensörlerin de uygun olmayan yerlerde olduğu belirlenmiş. TTK madenlerinde metan gazı drenajı yapılamaması büyük bir skandaldır. Yetersiz işçi istihdamı nedeniyle üretim baskısı oluşmuştur. Rödovans sisteminin yasaklanması defalarca söylememize rağmen, devam etmiştir. TTK’nın bize vermiş olduğu dokümanlar maalesef inandırıcı değildir. TTK’yı yıllardır liyakatsiz kişiler yönetmektedir. Bartın Amasra’da evlerini ziyaret ettiğimiz işçiler yeterli eğitim alamadan madenlere indiklerini söylediler. AKP iktidarı, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularına bütçe ayırmayıp iktidara geldiği günden bu yana 30 bin işçinin ölümüne neden olmuştur. Türkiye ve ILO arasında 176 sayılı maden yasası anlaşmasına Türkiye sadık kalmış olsaydı, bu iş cinayetleri ülkemizde yaşanmazdı.” diye konuştu.
İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARI BAĞIMSIZ BİR ŞEKİLDE GÖREV YAPMALIDIR
İş güvenliği ve İş sağlığı uzmanlarının bağımsız kurum kuruluşlarından maaş alması gerektiğini savunan Beko, “İşçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanları yıllarca patronlarından maaş aldılar ve bugüne kadar kendi inisiyatifleri ile karar alamadılar. İşverenlerin ve siyasi iktidarın denetimi altında görev yaptılar. Her konuşmamızda işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanları bağımsız kurum ve kuruluşlardan maaş alsın dedik, iktidar ise ısrarla bu uzmanlar kendi patronlarından maaş alsın dedi, ülkeyi bu hale getirdi ve binlerce insanın ölümüne neden oldu. İşçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanları mutlaka bağımsız bir şekilde görev yapmalıdır.”dedi.
SORUMLULARIN YARGI ÖNÜNDE HESPA VERMELERİNİ SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ
Yaşanan patlamada sorumlu kişilerin hesap vermesi gerektiğini söyleyen Beko, “Türkiye Taşkömürü Genel Müdürlüğü tarafından, Bartın Amasra Madenlerinde evsafını yitirmiş 40 yıllık havalandırma için 4 yılda 3 kere ihale yapılmış. Fakat anlaşılan adrese teslim olmayınca iptal edilmiş ve yaşanan patlama ile 42 maden işçisinin ölümüne neden olmuştur. Türkiye Taşkömürü Kurumunun sorumluluğuna, her bir rapor, fezleke, iddianame işaret ederken, bu yöneticiler hâlen nasıl o koltuklarda oturuyorlar?Bakandan başlayarak sorumluluk koltuğunda oturanlar hesap vermelidir.Anaların acılarının, gözyaşlarının dinmesini istiyorsak mutlaka bu iş cinayetlerine neden olan sorumluların yargı önünde hesap vermesini sağlamak zorundayız.” İfadesinde bulundu.
KAÇ KİŞİNİN ÖLMESİ GEREKİYOR?
Son olarak bakanlığa seslenerek gerekli önemleri almanız için kaç kişinin ölmesi gerekiyor şeklinde konuşan Beko, , “Buradan sizin aracılığınızla, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanına sesleniyor ve soruyorum; yüzlerce insanımız bugüne kadar iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesine rağmen neden istifa etmediniz? Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, istifa etmeniz için madenlerde sizce kaç işçinin ölmesi gerekir! Genel Müdürlük bu kadar ağır kusurluyken işçilerin ölümünün sorumlusu da TTK yönetimidir. Bugün burada bir kez daha TTK yetkililerini ve Bakanlık bürokratlarını uyarayım, bu patlamanın sorumluluğunu hiçbir şekilde işçilere, madencilere yükleyemezsiniz. Asıl bunların suçlusu sizsiniz. Madenciler iş cinayetinde ölür, RTE madencilerin fıtratında var der. Depremde insanlarımız ölür RTE kader planı der. Bilim, teknik, teknoloji ve ARGE bizim rehberimiz olsaydı bu topraklarda bu katliamları yaşanmazdı. Buradan tekrar uyarıyorum, ülkemizde işçilerin ölmesini istemiyorsanız, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri ILO kriterlerine uygun hale getirilmelidir.” dedi.