"KARA PROPOGANDA YÜRÜTÜLÜYOR"
6284'e yönelik yürütülen kara propaganda "Kadının beyanı esastır” ifadesi üzerinden yürütülüyor. Olmayan bir mağduriyet yalanı ile algı oluşturulmaya çalışılıyor.
"KADINA BAĞLANAN NAFAKALARIN YÜZDE 50.7’Sİ HİÇ ÖDENMİYOR"
Bakan Göktaş'ın hedefindeki bir diğer konu ise nafaka. Bakan Göktaş, nafakaya ilişkin, "Ben süresiz nafaka konusunu da önemsiyorum. Bazı insanlar 1990’lı yıllarda evlenmiş. Süresiz nafaka ödemek gibi uygulama kabul edilebilir olamaz. Dolayısıyla bunu da ele almak ve buna da dikkat etmek lazım. Eğer bir mağduriyet oluşuyorsa üstesinden gelmek lazım” dedi. Kanunen boşanma sonrasında taraflara üç çeşit nafaka hakkı tanınır. Bunlar; tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasıdır.
Düzenlemede herhangi bir cinsiyet belirtilmemiştir. Çoğunlukla kadının lehine olmasının nedeni, boşanma sonrasında yoksullaşan tarafın ağırlıklı olarak kadınlardır. Bu tablo toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucudur. Kaldı ki bu nafaka süresiz değildir.
Alacaklının yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde ortadan kalkar. Alacaklı tarafın bir başkasıyla fiilen evlenmiş gibi yaşaması, işe girerek yoksulluğunun ortadan kalkması durumunda da mahkeme kararıyla kaldırılabilir. Ayrıca, mali durumların değişmesi halinde nafaka miktarının azalmasına karar verilebilir. Kadınlar tarafından talep edilen yoksulluk nafakasının oranı yüzde 70'tir, çünkü davalara taraf olan kadınların yüzde 45'inin herhangi bir geliri yoktur.
Kadın Dayanışma Vakfı'nın 2019 yılında yaptığı araştırmaya göre, mahkemeler nafaka taleplerinin sadece yüzde 8'ini tam olarak kabul etmiştir. Ayrıca nafaka meblağları da kamuoyuna yansıdığı gibi milyonlar değildir. Kadınların sadece yüzde 2'si 2000 TL'nin üstünde nafaka alırken yüzde 66'sı 500 TL'nin altında nafakaya mecbur bırakılmaktadır. Şunu da hatırlatmakta fayda var: bağlanan nafakaların yüzde 50,7 'si hiç ödenmemektedir.
Ayrıca, bir gün evli kalıp ömür boyu nafaka ödediğini iddia eden erkekleri TÜİK verileri bile yalanlıyor. 2020 yılında açıklanan TÜİK verilerine göre, Türkiye'de boşanmaların sadece yüzde 2.2'si bir yıldan az evlilikleri kapsıyor.
Mevcut durum bu kadar net iken Bakan Göktaş, kadınların yoksulluk nafakasına göz dikemez. Şayet Bakan Göktaş, bu konudaki mağduriyetin giderilmesi hususunda samimi ise nafaka mağduru kadınların sorunlarını çözebilir. Sosyal devletin yoksul kadınları daha fazla desteklemesini sağlayabilir.
Buradan AKP Hükümeti'ne sesleniyorum: yasalara dokunmayın, uygulayın. Kadınların kazanılmış haklarına göz dikmeyin!