Berivan Kaya/Ege’ye Bakış- İzmir Aliağa’ya doğru yola çıkan brezilya donanmasına ait Nae Sao Paulo adlı savaş gemisi için tepkiler sürüyor. İçinde 600 ton asbest ve zehirli kimyasal madde taşıdığı iddia edilen geminin Aliağa’ya gelmemesi için siyasi partiler ve STK’lar direnişlerini sürdürüyor. CHP İzmir İl Başkanlığı, geminin Aliağa’ya söküm getirilecek olmasına tepki gösterdi. Aliağa İlçe Başkanlığı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasına İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan katıldı.Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan, CHP’nin gemi sökümünün Aliağa’da yapılmaması için mücadele vereceğini belirterek, “Aliağa demokrasi platformu ile uzunca bir süredir eylem hazırlıkları içerisindeyiz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in de katılımı ile 4 Ağustos saat 18.00’da Aliağa Cumhuriyet Meydanı’nda bir miting gerçekleştireceğiz” dedi. Sonuna kadar mücadele…
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat ise asbestin kanserojen bir mineral olduğuna değinerek, “Asbestin kanserojen etkisin bilmeyen yok. Tüm dünya asbest kanserojen bir mineral olarak değerlendiriyor. Asbeste maruz kalan insanların daha sık kansere yakalandığı bir gerçek. Aliağa havası çok kötü bir hava. Biz kimsenin ticareti sanayisine karşı değiliz, sermaye düşmanı değiliz. Ticare ve üretim yaparken belli kuralların olması gerekiyor 2003 yılında bu geminin ikizi Aliağa’ya gelmesi durumu söz konusu olmuştu. O zamanlar Aliağalılar bakanlığa geri adım attırmıştır. Geminin yüzde 12’lik kısmında 900 ton asbest olduğu biliniyor. Havayı suyu toprağı kirletecek. Aliağa için çok riski bir durum ile karşı karşıyayız. Biz bu gemiye karşı direneceğiz. Anayasa’da devletin ve vatandaşın çevreyi korumakla yükümlü olduğu yazıyor. Kanser vakalarında patlama yaşanacak. Biz Çocuklarımızı korumak için mücadele edeceğiz. Bu konuda duyarlı ve bu geminin burada sökülmemesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Gücümüz yettiğince kamuoyu yaratacağız. Çevre örgütleriyle birlikte sonuna kadar mücadeleye hazırız” ifadelerini kullandı. Basın açıklamasını okuyan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ise, “Brezilya’ya ait Asbest Yüklü Gemi NAe São Paulo’nun Aliağa’da Sökülmesini ne Aliağalılar ne de İzmirliler istiyor. Bu konuda dünyada zehir çöplüğü olarak kullanılan 2 ülkeden diğeri olan Hindistan bile, bu geminin ikizi olan ve 760 ton asbest barındırdığı tespit edilen geminin sökümünü, Yüksek Mahkeme kararıyla reddetti. Geriye bu çöpü ve zehri kabul edecek tek ülke kaldı o da Türkiye. Peki, bu zehir dolu ve söküldüğü takdirde ortaya çıkacak tüm zehrin doğaya ve havaya karışacağı kesin olan geminin sökümünü yapmak zorunda mıyız? Bu geminin sökümünden firmanın elde edeceği gelir veya devletin alacağı vergi, Aliağalılar ve İzmirlilerin hayatından, doğamızın bozulmasından ve kirletilmesinden daha mı kıymetli? Bize göre cevap kocaman bir HAYIR!” dedi. Murat Kurum’a tepki!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un asbest ile ilgili açıklamalarına tepki gösteren Deniz Yücel, “Bu gemide, hiçbir mantıklı yanı olmadığı halde, diyelim ki Çevre Bakanı Sayın
Murat Kurum’un söylediği gibi, 900 ton değil de 9 ton asbest olsun. Bu açıklama bile başlı başına sorunludur. Yani şunu diyorlar, “Bu gemi tonlarca zehir yüklü ama sizin dediğiniz kadar değil..” Özrü kabahatinden büyük bir açıklama daha. Yani Sayın Bakan Aliağa’ya tonlarca zehir yüklü bir geminin geleceğini ve bunu Türkiye dışında hiçbir ülkenin kabul etmediği gerçeğini itiraf ediyor. Üstelik bu itirafı da, Sanki bu geminin söküm için Türkiye’ye getirilmesi büyük bir başarıymış gibi anlatıyor. Neresinden tutsanız elinizde kalan, sorunlu, zararlı ve sorumsuz bir açıklama. Aliağalıları ve tüm İzmir’i cahil yerine koyan bu açıklamayı da, Bu tonlarca zehir yüklü geminin, bakanın güzellemeleri arasında ilçemize getirilmesine de karşıyız. Dünyanın birçok ülkesinin, özelliklede Avrupa ülkelerinin kendi ürettikleri zehirli atıkları, çevre ve insan sağlığına zarar vereceği için kendi ülkelerinde bertaraf etmeyerek, Türkiye’ye çöplük muamelesi yapmaları, Türk halkının sağlığının hiçe sayılmasını asla kabul etmiyoruz. Aliağa’da yapılan gemi sökümlerinde, özellikle zehirli atıklar içeren sökümlerin ve sonrasında bu atıkların bertaraf işlemlerinin yeterince denetlenmeden yapıldığı, zaten kamuoyu tarafından bilinen bir gerçek ” dedi.Zehir bombasını savunan tek iktidar!
AK Parti hükümetinin, bu konudaki uyarılara ve çağrılara kulak tıkandığına değinen Deniz Yücel, “Zaten mevcut durum işçi sağlığı ve vatandaşlarımızın sağlığı açısından son derece zararlıyken; Tüm bunların üstüne şimdiye kadarki en büyük zehir yükü barındıran bir geminin ilçeye getirilmek için diretilmesi, bilimle, doğayla ve insan sağlığıyla inatlaşarak bu işin iktidar tarafından ısrarla savunulması, ancak bir akıl tutulmasıyla açıklanabilir. Asbest akciğer Zarlarında ölüme sebep verebilecek rahatsızlıklara ve akciğer yapısında doku tahribatına neden oluyor. Asbest ayrıca akciğer kanseri, gırtlak kanseri ve sindirim sisteminde kanser oluşumuna neden oluyor. Asbest eklemlerde kireçlenmelere yol açıyor. Bu zehrin ilk solunduğu andan itibaren, 50 yıl sonra bile, bu belirtiler ve hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Başta Aliağa halkı olmak üzere, Bu konuda bilimsel çalışmalar yapmış odalar, Ortaya çıkmış vakaları inceleyen doktorlar, Doğada yol açtığı tahribatı görmüş çevreciler de, bu geminin Aliağa’ya gelmesinin bir faciaya yol açacağı konusunda hemfikir. Üstelik bu gemiyle gelen tek tehlike Asbest zehiri değildir. Bu gemide asbestin dışında kansere yol açan, çevre ve insan sağlığına zararlı 1.300 ton daha farklı kimyasal madde olduğu bilinmektedir. Bu, adeta ZEHİR BOMBASI halinde Aliağa’ya doğru gelen geminin bu yolculuğunu savunanlar, bir tek AKP iktidarı ve onun Çevre Bakanı Sayın Murat Kurum’dur” ifadelerini kullandı. Zehir ticaretinden dönün!
Çevre Bakanına ve AKP iktidarına seslenen Deniz Yücel, “ Aliağalıların sağlığını, nefesini, doğasını önümüzdeki 50 yıl boyunca etkileyecek bu ZEHİR TİCARETİNDEN yol yakınken dönün! Bu zehir Bombasını Aliağa ve İzmir’in ortasında patlatmayın. Bu ülke, Çernobil faciasından sonra Karadeniz’deki çayların radyasyondan etkilenmediğini göstermek için, radyasyonlu çay içen bakanlar gördü. O felaket sonrası Türkiye’nin bazı bölgelerinde kanser vakalarında 3 kata kadar artışlar yaşanmıştı. Sayın Bakan’da tarihte bu şekilde anılmak istiyorsa, bu zehir dolu geminin zararsız olduğunu düşünüyorsa, kendisini gemi sökümü tamamlanıncaya kadar, söküme yerinde eşlik etmeye çağırıyoruz. Ancak biliyoruz ki, bu davete icabet etmeyecek. Çünkü kendisi de bu zehri solumak istemiyor. Bu sökümden gelecek para, bir çocuğumuzun, bir işçimizin, bir yaşlımızın sağlığından, nefesinden veya hayatından daha değerli olamaz. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından izin verilen, Halk sağlığı açısından büyük risk oluşturan geminin ülkemize sokulmaması için, her türlü mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuyoruz. Zehirlenmek istemiyoruz. Çocuklarımızın Gelecekte Bile Bile Kanser Olmasına yol açacak bu zehir dolu gemiyi İzmir’de ve Türkiye’de istemiyoruz. İzmir hiç kimsenin zehirli atıklarını kabul edecek bir çöplük değildir” dedi. “Sivil itaatsizlik”
İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel’in sivil itaatsizlik çağrı hakkına çarpıcı açıklamalarda bulunan Yücel, “ Baro Başkanı Özkan Yücel’in çağrısı demokratik bir yöntemdir. Hukuk kuralları çerçevesinde yapılan her tepki CHP tarafından desteklenecek. Bu geminin Aliağa’ya getirilmesine karşı Aliağalı vatandaşlar ve çevre örgütleriyle hukuk kuralları çerçevesinde her türlü eylemi ve tepkiyi sürdüreceğiz. Yargı yoluna başvurmakta bir yöntemdir, bunların hepsini değerlendiriyoruz. İzmir ve Aliağa bu konuda duyarlılık gösteriyor. Ben bu duyarlılığın karşılıksız kalmayacağını düşünüyorum. Birileri para kazanacak diye insan sağlığını tehdit eden bir şeyi göz göre göre tepkisiz kalmamız beklenemez. Bu sektörden ekmek yiyen bir kitle vardır. Ne olura olsun İzmirli ve Aliağalı hemşehrilerimizin sağlığından daha kıymetli değildir. Dünyanın kabul etmediği sökümün Aliağa’da yapılması ve unu zafer gibi lanse edilmesi insan salığını tehdit ettiği gerçeğini değiştirmez” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat ise asbestin kanserojen bir mineral olduğuna değinerek, “Asbestin kanserojen etkisin bilmeyen yok. Tüm dünya asbest kanserojen bir mineral olarak değerlendiriyor. Asbeste maruz kalan insanların daha sık kansere yakalandığı bir gerçek. Aliağa havası çok kötü bir hava. Biz kimsenin ticareti sanayisine karşı değiliz, sermaye düşmanı değiliz. Ticare ve üretim yaparken belli kuralların olması gerekiyor 2003 yılında bu geminin ikizi Aliağa’ya gelmesi durumu söz konusu olmuştu. O zamanlar Aliağalılar bakanlığa geri adım attırmıştır. Geminin yüzde 12’lik kısmında 900 ton asbest olduğu biliniyor. Havayı suyu toprağı kirletecek. Aliağa için çok riski bir durum ile karşı karşıyayız. Biz bu gemiye karşı direneceğiz. Anayasa’da devletin ve vatandaşın çevreyi korumakla yükümlü olduğu yazıyor. Kanser vakalarında patlama yaşanacak. Biz Çocuklarımızı korumak için mücadele edeceğiz. Bu konuda duyarlı ve bu geminin burada sökülmemesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Gücümüz yettiğince kamuoyu yaratacağız. Çevre örgütleriyle birlikte sonuna kadar mücadeleye hazırız” ifadelerini kullandı. Basın açıklamasını okuyan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ise, “Brezilya’ya ait Asbest Yüklü Gemi NAe São Paulo’nun Aliağa’da Sökülmesini ne Aliağalılar ne de İzmirliler istiyor. Bu konuda dünyada zehir çöplüğü olarak kullanılan 2 ülkeden diğeri olan Hindistan bile, bu geminin ikizi olan ve 760 ton asbest barındırdığı tespit edilen geminin sökümünü, Yüksek Mahkeme kararıyla reddetti. Geriye bu çöpü ve zehri kabul edecek tek ülke kaldı o da Türkiye. Peki, bu zehir dolu ve söküldüğü takdirde ortaya çıkacak tüm zehrin doğaya ve havaya karışacağı kesin olan geminin sökümünü yapmak zorunda mıyız? Bu geminin sökümünden firmanın elde edeceği gelir veya devletin alacağı vergi, Aliağalılar ve İzmirlilerin hayatından, doğamızın bozulmasından ve kirletilmesinden daha mı kıymetli? Bize göre cevap kocaman bir HAYIR!” dedi. Murat Kurum’a tepki!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un asbest ile ilgili açıklamalarına tepki gösteren Deniz Yücel, “Bu gemide, hiçbir mantıklı yanı olmadığı halde, diyelim ki Çevre Bakanı Sayın
Murat Kurum’un söylediği gibi, 900 ton değil de 9 ton asbest olsun. Bu açıklama bile başlı başına sorunludur. Yani şunu diyorlar, “Bu gemi tonlarca zehir yüklü ama sizin dediğiniz kadar değil..” Özrü kabahatinden büyük bir açıklama daha. Yani Sayın Bakan Aliağa’ya tonlarca zehir yüklü bir geminin geleceğini ve bunu Türkiye dışında hiçbir ülkenin kabul etmediği gerçeğini itiraf ediyor. Üstelik bu itirafı da, Sanki bu geminin söküm için Türkiye’ye getirilmesi büyük bir başarıymış gibi anlatıyor. Neresinden tutsanız elinizde kalan, sorunlu, zararlı ve sorumsuz bir açıklama. Aliağalıları ve tüm İzmir’i cahil yerine koyan bu açıklamayı da, Bu tonlarca zehir yüklü geminin, bakanın güzellemeleri arasında ilçemize getirilmesine de karşıyız. Dünyanın birçok ülkesinin, özelliklede Avrupa ülkelerinin kendi ürettikleri zehirli atıkları, çevre ve insan sağlığına zarar vereceği için kendi ülkelerinde bertaraf etmeyerek, Türkiye’ye çöplük muamelesi yapmaları, Türk halkının sağlığının hiçe sayılmasını asla kabul etmiyoruz. Aliağa’da yapılan gemi sökümlerinde, özellikle zehirli atıklar içeren sökümlerin ve sonrasında bu atıkların bertaraf işlemlerinin yeterince denetlenmeden yapıldığı, zaten kamuoyu tarafından bilinen bir gerçek ” dedi.Zehir bombasını savunan tek iktidar!
AK Parti hükümetinin, bu konudaki uyarılara ve çağrılara kulak tıkandığına değinen Deniz Yücel, “Zaten mevcut durum işçi sağlığı ve vatandaşlarımızın sağlığı açısından son derece zararlıyken; Tüm bunların üstüne şimdiye kadarki en büyük zehir yükü barındıran bir geminin ilçeye getirilmek için diretilmesi, bilimle, doğayla ve insan sağlığıyla inatlaşarak bu işin iktidar tarafından ısrarla savunulması, ancak bir akıl tutulmasıyla açıklanabilir. Asbest akciğer Zarlarında ölüme sebep verebilecek rahatsızlıklara ve akciğer yapısında doku tahribatına neden oluyor. Asbest ayrıca akciğer kanseri, gırtlak kanseri ve sindirim sisteminde kanser oluşumuna neden oluyor. Asbest eklemlerde kireçlenmelere yol açıyor. Bu zehrin ilk solunduğu andan itibaren, 50 yıl sonra bile, bu belirtiler ve hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Başta Aliağa halkı olmak üzere, Bu konuda bilimsel çalışmalar yapmış odalar, Ortaya çıkmış vakaları inceleyen doktorlar, Doğada yol açtığı tahribatı görmüş çevreciler de, bu geminin Aliağa’ya gelmesinin bir faciaya yol açacağı konusunda hemfikir. Üstelik bu gemiyle gelen tek tehlike Asbest zehiri değildir. Bu gemide asbestin dışında kansere yol açan, çevre ve insan sağlığına zararlı 1.300 ton daha farklı kimyasal madde olduğu bilinmektedir. Bu, adeta ZEHİR BOMBASI halinde Aliağa’ya doğru gelen geminin bu yolculuğunu savunanlar, bir tek AKP iktidarı ve onun Çevre Bakanı Sayın Murat Kurum’dur” ifadelerini kullandı. Zehir ticaretinden dönün!
Çevre Bakanına ve AKP iktidarına seslenen Deniz Yücel, “ Aliağalıların sağlığını, nefesini, doğasını önümüzdeki 50 yıl boyunca etkileyecek bu ZEHİR TİCARETİNDEN yol yakınken dönün! Bu zehir Bombasını Aliağa ve İzmir’in ortasında patlatmayın. Bu ülke, Çernobil faciasından sonra Karadeniz’deki çayların radyasyondan etkilenmediğini göstermek için, radyasyonlu çay içen bakanlar gördü. O felaket sonrası Türkiye’nin bazı bölgelerinde kanser vakalarında 3 kata kadar artışlar yaşanmıştı. Sayın Bakan’da tarihte bu şekilde anılmak istiyorsa, bu zehir dolu geminin zararsız olduğunu düşünüyorsa, kendisini gemi sökümü tamamlanıncaya kadar, söküme yerinde eşlik etmeye çağırıyoruz. Ancak biliyoruz ki, bu davete icabet etmeyecek. Çünkü kendisi de bu zehri solumak istemiyor. Bu sökümden gelecek para, bir çocuğumuzun, bir işçimizin, bir yaşlımızın sağlığından, nefesinden veya hayatından daha değerli olamaz. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından izin verilen, Halk sağlığı açısından büyük risk oluşturan geminin ülkemize sokulmaması için, her türlü mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuyoruz. Zehirlenmek istemiyoruz. Çocuklarımızın Gelecekte Bile Bile Kanser Olmasına yol açacak bu zehir dolu gemiyi İzmir’de ve Türkiye’de istemiyoruz. İzmir hiç kimsenin zehirli atıklarını kabul edecek bir çöplük değildir” dedi. “Sivil itaatsizlik”
İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel’in sivil itaatsizlik çağrı hakkına çarpıcı açıklamalarda bulunan Yücel, “ Baro Başkanı Özkan Yücel’in çağrısı demokratik bir yöntemdir. Hukuk kuralları çerçevesinde yapılan her tepki CHP tarafından desteklenecek. Bu geminin Aliağa’ya getirilmesine karşı Aliağalı vatandaşlar ve çevre örgütleriyle hukuk kuralları çerçevesinde her türlü eylemi ve tepkiyi sürdüreceğiz. Yargı yoluna başvurmakta bir yöntemdir, bunların hepsini değerlendiriyoruz. İzmir ve Aliağa bu konuda duyarlılık gösteriyor. Ben bu duyarlılığın karşılıksız kalmayacağını düşünüyorum. Birileri para kazanacak diye insan sağlığını tehdit eden bir şeyi göz göre göre tepkisiz kalmamız beklenemez. Bu sektörden ekmek yiyen bir kitle vardır. Ne olura olsun İzmirli ve Aliağalı hemşehrilerimizin sağlığından daha kıymetli değildir. Dünyanın kabul etmediği sökümün Aliağa’da yapılması ve unu zafer gibi lanse edilmesi insan salığını tehdit ettiği gerçeğini değiştirmez” dedi.