Berivan Kaya/Ege'ye Bakış- Cumhuriyet Halk Partisi tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Türkiye’deki Anayasal hak ve özgürlüklerin rafa kaldırılmasına yönelik yapılan basın açıklamasında İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen hapis cezası eleştirildi. Toplantıya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, CHP İzmir Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, CHP İzmir Milletvekili, Özcan Purçu CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç katılım sağladı. Açıklamayı CHP İzmir adında İzmir İl Başkanı Deniz Yücel okudu.
Hak ve özgürlükler rafa kalktı
İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Yargıtay tarafından Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezayı eleştirdiği açıklamasında, “Ülkemiz, hukuk ve adaletin katledildiği karanlık, despotik bir dönemden geçiyor. Tek adam rejimi tarafından yaratılan bu karanlık dönemde, İstanbul İl Başkanımız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’na, Yargıtay tarafından verilen onama kararı, aynı zamanda Türkiye’de hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının ve en temel Anayasal hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığının kanıtıdır” dedi.
Çare sandık!
AK Parti’nin İstanbul’u kaybetmesiyle baskılarını arttırdığına dikkat çeken CHP’li Deniz Yücel, “Saray rejimi başta İstanbul olmak üzere, hala kaybettiği belediyelerin hazımsızlığını yaşıyor. Bu hazımsızlığın, yerel seçimlerden sonra, iktidarını kaybedeceği korkusuna dönüştüğünü görüyoruz ve yaşıyoruz. Saray rejimi, iktidarını kaybedeceği korkusuyla toplumun her kesimindeki despotik baskılarını giderek artırıyor. Ancak biliyoruz ki korkunun ecele çaresi yok. Çare millettir, demokrasidir, sandıktır” ifadelerini kullandı.
Yargıtay’ın Kaftancıoğlu hakkında verdiği karar şaşırmadıklarını dile getiren CHP’li Yücel, “Ekonomiden dış politikaya her alanda; Ülkemizi ekonomik ve siyasi uçuruma sürükleyen, halkıyla dalga geçen, gündelik, popülist politikalarla varlığını çaresizce sürdürmeye çalışan Saray rejiminin iktidarını kaybetme korkusu, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’na verilen ceza ve siyaset yapma yasağı ile vücut buldu. O nedenle yasaların, bilimin, sanatın, insan haklarının rafa kaldırıldığı bu karanlık ortamda, 2019 yılındaki Ağır Ceza Mahkemesi kararına nasıl şaşırmadıysak, Yargıtay kararına da şaşırmadık” dedi.
Karar hükümsüzdür!
Türkiye’de hukukun vesayet altında olduğuna dikkat çeken Yücel, “ Kamuoyu vicdanını yaralayan ve adalete olan güveni bir kez daha sorgulatan bu kararın kaynağı hukuk değil, ucube Saray rejimidir. Ülkemizde hukuk vesayet altındadır. Adalet yok edilmiş, anayasa rafa kaldırılmıştır. İstanbul İl Başkanımız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen karar da, hukuk ve adalete göre değil, Sarayın vesayetçi rejiminin diliyle yazılmıştır. Bu karar, hukuksuz bir karardır. Millet adına verilmeyen bu karar, vicdan sahibi tüm kalplerde hükümsüz olacaktır” ifadelerini kullandı.
Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen kararı tanımayacaklarını belirten Yücel, “Yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’nun uğradığı hukuksuzluk ortadan kalkıncaya kadar, adalet yeniden tesis edilene kadar durmayacağız, susmayacağız. Zulmün, zorbalığın hesabı soruluncaya kadar tüm demokratik direncimiz ve gücümüzle bu haksızlığın karşısında dimdik duracağız” dedi.
Hak ve özgürlükler rafa kalktı
İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Yargıtay tarafından Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezayı eleştirdiği açıklamasında, “Ülkemiz, hukuk ve adaletin katledildiği karanlık, despotik bir dönemden geçiyor. Tek adam rejimi tarafından yaratılan bu karanlık dönemde, İstanbul İl Başkanımız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’na, Yargıtay tarafından verilen onama kararı, aynı zamanda Türkiye’de hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının ve en temel Anayasal hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığının kanıtıdır” dedi.
Çare sandık!
AK Parti’nin İstanbul’u kaybetmesiyle baskılarını arttırdığına dikkat çeken CHP’li Deniz Yücel, “Saray rejimi başta İstanbul olmak üzere, hala kaybettiği belediyelerin hazımsızlığını yaşıyor. Bu hazımsızlığın, yerel seçimlerden sonra, iktidarını kaybedeceği korkusuna dönüştüğünü görüyoruz ve yaşıyoruz. Saray rejimi, iktidarını kaybedeceği korkusuyla toplumun her kesimindeki despotik baskılarını giderek artırıyor. Ancak biliyoruz ki korkunun ecele çaresi yok. Çare millettir, demokrasidir, sandıktır” ifadelerini kullandı.
Yargıtay’ın Kaftancıoğlu hakkında verdiği karar şaşırmadıklarını dile getiren CHP’li Yücel, “Ekonomiden dış politikaya her alanda; Ülkemizi ekonomik ve siyasi uçuruma sürükleyen, halkıyla dalga geçen, gündelik, popülist politikalarla varlığını çaresizce sürdürmeye çalışan Saray rejiminin iktidarını kaybetme korkusu, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’na verilen ceza ve siyaset yapma yasağı ile vücut buldu. O nedenle yasaların, bilimin, sanatın, insan haklarının rafa kaldırıldığı bu karanlık ortamda, 2019 yılındaki Ağır Ceza Mahkemesi kararına nasıl şaşırmadıysak, Yargıtay kararına da şaşırmadık” dedi.
Karar hükümsüzdür!
Türkiye’de hukukun vesayet altında olduğuna dikkat çeken Yücel, “ Kamuoyu vicdanını yaralayan ve adalete olan güveni bir kez daha sorgulatan bu kararın kaynağı hukuk değil, ucube Saray rejimidir. Ülkemizde hukuk vesayet altındadır. Adalet yok edilmiş, anayasa rafa kaldırılmıştır. İstanbul İl Başkanımız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen karar da, hukuk ve adalete göre değil, Sarayın vesayetçi rejiminin diliyle yazılmıştır. Bu karar, hukuksuz bir karardır. Millet adına verilmeyen bu karar, vicdan sahibi tüm kalplerde hükümsüz olacaktır” ifadelerini kullandı.
Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen kararı tanımayacaklarını belirten Yücel, “Yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’nun uğradığı hukuksuzluk ortadan kalkıncaya kadar, adalet yeniden tesis edilene kadar durmayacağız, susmayacağız. Zulmün, zorbalığın hesabı soruluncaya kadar tüm demokratik direncimiz ve gücümüzle bu haksızlığın karşısında dimdik duracağız” dedi.