Berivan Kaya/Ege’ye Bakış- AK Partili Belediye Başkanı Hakan Koştu yönetimindeki Bergama Belediyesi, 2019 yılında Koza altın İşletmelerine karşı açılan çevre davalarından çekilmişti. Geçtiğimiz ay İda-Madra dağları UNESCO eliyle dünya jeoparklar ağına katıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın katılım sağladığı bir tören düzenlendi. Törende konuşma yapan Başkan Koştu’nun taş ocaklarını savunması eleştirilere neden oldu. Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, “ Balıkesir, Bergama ve Çanakkale’nin bir bölümünü kapsayan alandaki İda-Madra Jeoparkı UNESCO tarafından tescillendi. İda-Madra Jeoparkı Projesi'ni tanıtım töreninde Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, adeta taş ocaklarının sözcülüğüne soyunarak, taş ocaklarının ekonomiye katkılarından bahsetti. Bölge için talihsiz bir durum. Bu insanların her şeyi paraya aktarırız diye düşünmesi çok ama çok talihsiz” dedi.
Kermes faturası kime ödettirildi?
Yıllardır geleneksel hale gelen Bergama Kermesinin faturasının Kozak taş ocağına ödettirildiğini iddia eden Erol Engel, “Yakın bir zamanda Bergama Kermesi vardı. Belediye Başkanı bu kermese gelen sanatçıları ücretsiz olarak halka dinletti. Lakin kokusu çıkmaya başladı. Kozak taş ocaklarına faturayı ödettirdiği iddiaları var. Bergama kermesi uzun yıllardır belediye imkanlarıyla yapılan bir faaliyetti. Başkanın taş ocaklarını açıktan savunması iddiaların, boş iddialar olmadığını ortaya koydu. Gelinen noktada Bergama talihsiz bir dönem yaşıyor. Belediyenin asli görevlerinden biri o kentte yaşayan insanların sağlıklı çevrede yaşama hakkını savunması gerekirken, oraları talan eden insanların arkasında durması seçilmiş biri için çok karanlık bir durum. Dilerim bu dönem daha büyük zararlar açmadan kapanır” dedi.
Bergama’nın sadece taş ocaklarına karşı değil, altın madenine karşıda mücadele ettiğini vurgulayan Engel, “Bu maden Kozak Yaylası’na el atmaya çalışıyor. 12 yıldır köylülerimizle açtığımız davalarla bir nebze onları durdurduk. Çukuralan’da altın madenin sonuna geliyorlar. Kozak Yaylası’na sondaj yapma girişimleri söz konusu. Yöre halkı ile birlikte mücadele ediyoruz. Gelinen noktada şuan ki AKP’li belediyenin altın madenini açıcı tutumları olduğunu biliyoruz. Zaman zaman değişik konularda onlardan sponsorluk aldığını biliyoruz. Bölge insanına ve doğasına karşı tarafsızlık değil, kirletici, yok edicilerin yanında saf tutuyorlar. O anlamda kendilerine oy veren insanların da bu alandaki tahribatları ile güvenlerini sarsıyorlar” ifadelerini kullandı.
Yargıya kararları etkisiz hale getirildi!
Koza altın madeni Çukuralan’daki ocağında 3. kapasite artırımına gitmek istedi. Kapasite artırımına engel olmak için İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte dava açtıklarını aktaran Erol Engel, dava sonucunda yürütmeyi durdurma kararı aldıklarını belirtti. Madenin mühürlenmesi gerekirken hala faaliyetine devam ettiğini dile getiren Engel, yargı kararlarının etkisiz hale getirilmek için hile ve hurdaya başvurulduğunu söyledi.
Doğayı sermayeye teslim ediyorlar!
Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB) projesinden bahseden Engel, “Alibeyli köyünde, köylünün merasına tarıma dayalı organize sanayi yama girişimleri vardı. Onunla ilgili köy halkı ile dava açtık. Bu dava geçtiğimiz ay kazanıldı. Köylülerin kullandığı mera artık nefes alacak derken ÇED süreci gereği köyde halkın katılım toplantısı yaptırılmadı. Geçen hafta sürecin devam ettiğini öğrendik. Yargının verdiği karar dikkate alınmıyor. Halk bilgilendirme toplantısına tepki gösterdi ve yaptırmadı. Halk tepkisini göstermesine rağmen Şirket gelmiş ve halk bu toplantıyı yaptırmadıysa çevre bakanlığının mesajı almış olması gerekirdi Bu zaten başlı başına bir AKP projesi Köylünün elindeki merayı alıp büyük sermayeye aktarma projesi. Davamıza sahip çıkacağız. Sermayenin emrine doğayı teslim etmek için her yolu deniyorlar. AKP’li belediye bu süreci hızlandırıyor. Bergama belediye başkanı ve diğer paydaşlar köyde insanlara size buradan yer vereceğiz diyerek köylüleri kandırmaya çalıştılar ama foyaları ortaya çıktı. Köylü şu an projenin karşısında yaşam haklarını savunuyorlar” ifadelerine yer verdi.