Berivan Kaya/Ege'ye Bakış- CHP Bornova İlçe Örgütü, Bornova İmam Hatip Ortaokulunda kız ve erkek öğrencilerin sınıflarının ayrılmasına ilişkin basın açıklamasını gerçekleştirdi. Çok sayıda partilinin katılım sağladığı toplantıya CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Eğitim 2 No’lu Şube Başkanı Ahmet Cangı katıldı. Basın açıklamasını CHP Bornova İlçe Başkanı Ertürk Çapın okudu.
Saraydan güç alanlar laikliği ayaklar altına alıyor!
İmam Hatip okullarına karşı olmadıklarını belirten İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik laik sosyal bir hukuk devletidir. Ancak ne yazık ki saraydan güç alanlar demokrasiyi de laikliği de sosyal devletini de hukuku da ayaklar altına alıyor. Bunun bir örneğini de Bornova’da kanunlara aykırı bir uygulama ile şahit olduk. Buradaki hiçbir arkadaşımız imam hatiplerin eğitim vermesine karşı değiliz. Türkiye Cumhuriyeti anayasa ile milli egemenliğin millete olduğu bir devlettir. Milli Eğitim Kanunu, anayasaya göre çıkartılmış bir kanundur. Anayasamız insanlarımız arasında eşitliği temel alır. Bugün İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkan zihniyet aslında toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı olduğunu da ifade etmektedir. Esas olan kanunlarımızın ön gördüğü kadının ve erkeğin en küçük yaştan yaşamlarının sonuna kadar eşit olduğu çağdaş bir toplumu yaratabilmektir” ifadelerini kullandı.
Karma eğitim ilkesine aykırı!
Milli Eğitim Temel Kanuna göre kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim alması gerektiğine vurgu yapan Sındır, “Anayasanın değiştirilemeyecek hükümlerinden bile rahatsız olanlar kanunların uygulanmaması konusunda genel bir duruş sergilemişlerdir. Karma eğitim, Milli Eğitim Temel Kanuna göre kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitimi esastır. Ancak gerek görüldüğünde kız lisesi ya da erkek lisesi olarak ayrılmasına mücadele eder. Sınıflar içerisinde ayrı tutmak oturma düzeninde bile ayrıştırmak karma eğitim ilkesine aykırıdır. Bunu okul müdürümüz, ilçe milli eğitim müdürümüz bilmiyor mu? Hepsi gayet iyi biliyorlar” dedi.
Toplumsal cinsiyet eşitliğine dinamit!
Okul idaresine seslenen Sındır, uygulamanın son bulması gerektiğini savunarak, “Bu okulda kız ve erkek öğrencilerin sınıfları ayrılıyor hatta katları bile ayrılarak birbirlerini görmeyecekleri bir eğitim düzeni getirmeye çalışıyorlar. Nasıl demokrasiyi ayaklar altına alan bir saray iktidarı ile karşı karşıyaysak laiklik ilkesini de ayaklar altına alan bir uygulama yapılıyor. Çağdaşlık din düşmanlığı asla değildir. Tam tersinde çağdaşlık din ve vicdan hürriyetidir. Ama çağdaşlık akıl ve bilim yolunda hareket gerektirir. Okul müdürü bu uygulamaya derhal son vererek kanun hükümlerine uymalıdır. Bu devletin temeline, yurttaşlarımız arasındaki eşitliğe, toplumsal cinsiyet eşitliğinin altına dinamit koymaktır” dedi.
“Tehdit edildik”
Eğitim-İş 2 İzmir No’lu Şube Başkanı Ahmet Cangı, daha önce aynı olayın Kemalpaşa’da yaşandığına dikkat çekerek tehditler aldıklarını iddia etti. Konuya ilişkin savcılığa suç duyurunda bulunduklarını belirten Cangı, “ Özgürlüğün olmadığı yerde konuşamazsınız. Biz önce özgürlüğümüze sahip çıkacağız. Bu ülke özgürlüğünün Atatürk devrimlerinden cumhuriyetin kurucu değerlerinden almıştır. Ülkemizde oluşan gerici yapılanmalar eğitim-öğretimin içindeki aksaklıklara müdavim olmak için her daim çalışıyoruz. Bunun İzmir’de olması daha da ilginç. Kemalpaşa’da bu işi su yüzüne çıkarttık ve tehditler aldık. Biz tehditlere pabuç bırakacak değiliz. Burada bu bilgiyi alınca gerekli yazışmaları yaptık delilleri sunduk; ama maalesef soruşturmaya dahi gerek duyulmalı. Bunun üzerine ilgililer hakkında savcılığa görevi kötüye kullanmaktan dolayı suç duyurusunda bulunduk” dedi.
Beşli çete göndermesi!
CHP Bornova İlçe Başkanı Ertürk Çapın, AK Parti iktidarını hedef alarak, “Tüm ülke olarak oldukça zorlu ve yorucu bir dönem içerisindeyiz. Beşli çete dışında tüm ülke olarak en temel ihtiyaçlarımıza ulaşamaz duruma geldik. Üç beş yeni yetme AKP zengini dışında ülkenin tamamına yakını açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edildiği bu günlerde, bir zamanlar dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyken ülkemiz tüm temel ihtiyaç maddelerini ithal eden bir ülke konumuna getirilmiştir. En temel beslenme kaynağımız olan ekmek hatta simit bile vatandaşlarımız için lüks bir harcama kalemi haline gelmiştir. Ülkemizi 20 yıldır yönetenlerin beceriksizlikleri sebebiyle paramızın değeri, pasaportumuzun itibarı yerlerde gezmektedir. Bu karanlık dönemin sürdürülmesi imkansızdır. Bu iktidarın gideceği ve millet ittifakının halk tarafından göreve getirileceği artık kaçınılmaz bir gerçektir” dedi.
FETÖ Terör Örgütünün tüm kurumlara nüfuz ettiğini hatırlatan Çağın, “AKP giderken 20 yıl boyunca yaptığını yapmaya devam ediyor. Giderayak yakmaya yıkmaya ve Cumhuriyet değerleri ile oynamaya devam ediyor. Yakın geçmişte Cumhuriyetin tüm kurumlarına nüfuz ederek Cumhuriyeti yıkmaya çalışan FETÖ terör örgütünün alt yapısını oluşturan cemaatler, dergahlar ve türevlerinin uygulamaları terk etmek yerine iktidarca aynı zihniyet hegomanyasının sürdürülmeye çalışılması iktidarın geçmişinden ders almadığının, benzer görüşte bir zihniyete sahip olduğunun açık bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Yeşilova Mahallesinde bulunan Bornova İmam Hatip Orta Okulunda önce kız ve erkek öğrencilerin sınıflarının ayrılmasına tepki gösteren Başkan Çapın, “ Ortaokula giden çocukların cinsiyetçi bir ayrıma henüz 10 yaşında maruz kalmasına sebebiyet verildi. Bu da yetmedi şimdi de kız ve erkek öğrencilerin aynı katta eğitim görmesi engellenerek cinsiyete göre okul katlara ayrıldı. Bu gerici uygulama karşısında Eğitim İş İzmir 2 Nolu Şube bir itirazda bulunarak bu uygulamanın karma eğitim ve laiklik ilkesine aykırı olduğunu belirttiler. Bu uyarıya ve itiraza rağmen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bu uygulamayı doğru bulduklarını ve Tevhidi Tedrisat kanununa uygun olduğu cevabını verdiler” dedi.
Tarihe kara bir leke!
Uygulamanın tarihe kara bir leke olarak geçeceğini ileri süren Çapın, “Henüz 10 yaşındaki çocuklara daha çocukluklarını yaşatmadan cinsiyetlerine göre ayıran ve kendi karanlık dünyalarının içinde bu yavruları boğmak isteyen zihniyete dur demek zorundayız. Gelecek nesillerimiz için bu karanlığı her yönü ile iktidardan göndermek zorundayız. Sadece cumhurbaşkanları ve birbirinden beceriksiz bakanları, milletvekilleri ile değil; devletin her kademesine işlemiş tarikat ve cemaat mensubu bürokratlarıyla birlikte iktidardan göndermemiz gerekmektedir. Tarihe bir leke olarak geçen bu kararın arkasında duran herkesi nefretle kınıyorum” dedi.
Saraydan güç alanlar laikliği ayaklar altına alıyor!
İmam Hatip okullarına karşı olmadıklarını belirten İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik laik sosyal bir hukuk devletidir. Ancak ne yazık ki saraydan güç alanlar demokrasiyi de laikliği de sosyal devletini de hukuku da ayaklar altına alıyor. Bunun bir örneğini de Bornova’da kanunlara aykırı bir uygulama ile şahit olduk. Buradaki hiçbir arkadaşımız imam hatiplerin eğitim vermesine karşı değiliz. Türkiye Cumhuriyeti anayasa ile milli egemenliğin millete olduğu bir devlettir. Milli Eğitim Kanunu, anayasaya göre çıkartılmış bir kanundur. Anayasamız insanlarımız arasında eşitliği temel alır. Bugün İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkan zihniyet aslında toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı olduğunu da ifade etmektedir. Esas olan kanunlarımızın ön gördüğü kadının ve erkeğin en küçük yaştan yaşamlarının sonuna kadar eşit olduğu çağdaş bir toplumu yaratabilmektir” ifadelerini kullandı.
Karma eğitim ilkesine aykırı!
Milli Eğitim Temel Kanuna göre kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim alması gerektiğine vurgu yapan Sındır, “Anayasanın değiştirilemeyecek hükümlerinden bile rahatsız olanlar kanunların uygulanmaması konusunda genel bir duruş sergilemişlerdir. Karma eğitim, Milli Eğitim Temel Kanuna göre kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitimi esastır. Ancak gerek görüldüğünde kız lisesi ya da erkek lisesi olarak ayrılmasına mücadele eder. Sınıflar içerisinde ayrı tutmak oturma düzeninde bile ayrıştırmak karma eğitim ilkesine aykırıdır. Bunu okul müdürümüz, ilçe milli eğitim müdürümüz bilmiyor mu? Hepsi gayet iyi biliyorlar” dedi.
Toplumsal cinsiyet eşitliğine dinamit!
Okul idaresine seslenen Sındır, uygulamanın son bulması gerektiğini savunarak, “Bu okulda kız ve erkek öğrencilerin sınıfları ayrılıyor hatta katları bile ayrılarak birbirlerini görmeyecekleri bir eğitim düzeni getirmeye çalışıyorlar. Nasıl demokrasiyi ayaklar altına alan bir saray iktidarı ile karşı karşıyaysak laiklik ilkesini de ayaklar altına alan bir uygulama yapılıyor. Çağdaşlık din düşmanlığı asla değildir. Tam tersinde çağdaşlık din ve vicdan hürriyetidir. Ama çağdaşlık akıl ve bilim yolunda hareket gerektirir. Okul müdürü bu uygulamaya derhal son vererek kanun hükümlerine uymalıdır. Bu devletin temeline, yurttaşlarımız arasındaki eşitliğe, toplumsal cinsiyet eşitliğinin altına dinamit koymaktır” dedi.
“Tehdit edildik”
Eğitim-İş 2 İzmir No’lu Şube Başkanı Ahmet Cangı, daha önce aynı olayın Kemalpaşa’da yaşandığına dikkat çekerek tehditler aldıklarını iddia etti. Konuya ilişkin savcılığa suç duyurunda bulunduklarını belirten Cangı, “ Özgürlüğün olmadığı yerde konuşamazsınız. Biz önce özgürlüğümüze sahip çıkacağız. Bu ülke özgürlüğünün Atatürk devrimlerinden cumhuriyetin kurucu değerlerinden almıştır. Ülkemizde oluşan gerici yapılanmalar eğitim-öğretimin içindeki aksaklıklara müdavim olmak için her daim çalışıyoruz. Bunun İzmir’de olması daha da ilginç. Kemalpaşa’da bu işi su yüzüne çıkarttık ve tehditler aldık. Biz tehditlere pabuç bırakacak değiliz. Burada bu bilgiyi alınca gerekli yazışmaları yaptık delilleri sunduk; ama maalesef soruşturmaya dahi gerek duyulmalı. Bunun üzerine ilgililer hakkında savcılığa görevi kötüye kullanmaktan dolayı suç duyurusunda bulunduk” dedi.
Beşli çete göndermesi!
CHP Bornova İlçe Başkanı Ertürk Çapın, AK Parti iktidarını hedef alarak, “Tüm ülke olarak oldukça zorlu ve yorucu bir dönem içerisindeyiz. Beşli çete dışında tüm ülke olarak en temel ihtiyaçlarımıza ulaşamaz duruma geldik. Üç beş yeni yetme AKP zengini dışında ülkenin tamamına yakını açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edildiği bu günlerde, bir zamanlar dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyken ülkemiz tüm temel ihtiyaç maddelerini ithal eden bir ülke konumuna getirilmiştir. En temel beslenme kaynağımız olan ekmek hatta simit bile vatandaşlarımız için lüks bir harcama kalemi haline gelmiştir. Ülkemizi 20 yıldır yönetenlerin beceriksizlikleri sebebiyle paramızın değeri, pasaportumuzun itibarı yerlerde gezmektedir. Bu karanlık dönemin sürdürülmesi imkansızdır. Bu iktidarın gideceği ve millet ittifakının halk tarafından göreve getirileceği artık kaçınılmaz bir gerçektir” dedi.
FETÖ Terör Örgütünün tüm kurumlara nüfuz ettiğini hatırlatan Çağın, “AKP giderken 20 yıl boyunca yaptığını yapmaya devam ediyor. Giderayak yakmaya yıkmaya ve Cumhuriyet değerleri ile oynamaya devam ediyor. Yakın geçmişte Cumhuriyetin tüm kurumlarına nüfuz ederek Cumhuriyeti yıkmaya çalışan FETÖ terör örgütünün alt yapısını oluşturan cemaatler, dergahlar ve türevlerinin uygulamaları terk etmek yerine iktidarca aynı zihniyet hegomanyasının sürdürülmeye çalışılması iktidarın geçmişinden ders almadığının, benzer görüşte bir zihniyete sahip olduğunun açık bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Yeşilova Mahallesinde bulunan Bornova İmam Hatip Orta Okulunda önce kız ve erkek öğrencilerin sınıflarının ayrılmasına tepki gösteren Başkan Çapın, “ Ortaokula giden çocukların cinsiyetçi bir ayrıma henüz 10 yaşında maruz kalmasına sebebiyet verildi. Bu da yetmedi şimdi de kız ve erkek öğrencilerin aynı katta eğitim görmesi engellenerek cinsiyete göre okul katlara ayrıldı. Bu gerici uygulama karşısında Eğitim İş İzmir 2 Nolu Şube bir itirazda bulunarak bu uygulamanın karma eğitim ve laiklik ilkesine aykırı olduğunu belirttiler. Bu uyarıya ve itiraza rağmen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bu uygulamayı doğru bulduklarını ve Tevhidi Tedrisat kanununa uygun olduğu cevabını verdiler” dedi.
Tarihe kara bir leke!
Uygulamanın tarihe kara bir leke olarak geçeceğini ileri süren Çapın, “Henüz 10 yaşındaki çocuklara daha çocukluklarını yaşatmadan cinsiyetlerine göre ayıran ve kendi karanlık dünyalarının içinde bu yavruları boğmak isteyen zihniyete dur demek zorundayız. Gelecek nesillerimiz için bu karanlığı her yönü ile iktidardan göndermek zorundayız. Sadece cumhurbaşkanları ve birbirinden beceriksiz bakanları, milletvekilleri ile değil; devletin her kademesine işlemiş tarikat ve cemaat mensubu bürokratlarıyla birlikte iktidardan göndermemiz gerekmektedir. Tarihe bir leke olarak geçen bu kararın arkasında duran herkesi nefretle kınıyorum” dedi.