ÖMER FARUK ALTIN/EGE'YE BAKIŞ - İzmir’in merkezinde yıllardır süren tartışma konularından biris olan sanayi alanlarının taşınmasının önünü açan imar planlarına ilişkin önemli bir gelişme meydana geldi.
Bornova’daki iki büyük sanayi bölgesini kapsayan 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı değişikliği, mahkeme sürecinden dolayı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde geri çekildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık iki yıl önce askıya aldığı plan değişikliği, Naldöken Mahallesi’ndeki 34 hektarlık ve Egemenlik Mahallesi’ndeki 67 hektarlık sanayi imarlı alanı dahildi. Söz konusu bölgeler, yeni planla “kentsel yerleşik alan” ve “2. ve 3. derece iş merkezleri” olarak tanımlanmıştı. Bu uygulama ile kent içinde kalan eski sanayi alanlarını taşımak, bu bölgeleri daha yaşanabilir hale getirmek amaçlanmıştı.
ÇİMENTAŞIN DAVASIYLA PLANLAR İPTAL EDİLDİ!
Planlama alanında bulunan Çimentaş Fabrikası’nın sahibi İtalyan Cementir Holding, plan değişikliğine etti ve konuyu yargıya taşıdı. İzmir 4. İdare Mahkemesi, planın üst ölçekli çevre düzeni planıyla uyumlu olmadığı sebep göstererek plan değişikliğini iptal etti.
İSTİNAF KARARI BOZDU!
İzmir Büyükşehir Belediyesi kararı istinaf mahkemesine taşıdı. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi, yerel mahkemenin kararını Danıştay yolu açık olmak üzere bozulmasına karar verdi. Üst mahkeme kararında, planın bilimsel, teknik ve nesnel sebeplere dayandığı, üst ölçekli plan kararlarına uygun olduğu ve kamu yararı taşıdığı ifade edildi.
Mahkeme, “kentsel yerleşik alanlarda kalan sanayi tesislerinin ekonomik ömrünü tamamladıktan sonra taşınacağı” hükmünün zaten plan notlarında bulunduğunu ifade ederek, alt mahkeme kararını hatalı buldu.
İstinaf kararı sonrasında Çimentaş tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne sunulan 1/25.000 ölçekli plan değişikliği teklifi, bu akşam yapılan Meclisi oturumunda komisyona gönderildi. Söz konusu teklif daha önce İmar ve Bayındırlık Komisyonu’ndan oy çokluğuyla kabul edilmişti.
İzmir’in merkezindeki sanayi alanlarının geleceğini ilgilendiren kritik plan değişikliğinde yargı süreci tekrar Danıştay aşamasına götürülmüş oldu.
Kararda şu ifadeler yer aldı:
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararında, "İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında var olan “Kentsel yerleşme alanlarında organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri, serbest bölgeler, sanayi tesisleri ile endüstriyel hammadde ve mamul ürünlerin açık ya da kapalı olarak depolanacağı tesisler yer alamaz. Kentsel yerleşik alanlarda var olan sanayi tesisleri, ekonomik ömrü dolduğunda sanayi alanlarına taşınacaktır.” notunun aynı şekilde 1/25.000 ölçekli plan değişikliğinde yer almamasının hukuka aykırılığı ifade ettiğinden bahisle davaya konu işlemler iptal edilmiş ise de, davaya konu 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı Değişikliği uygulama hükmünde, "Plan değişikliği sınırları içerisinde, 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı uyulama hükümlerinin geçerli olduğu" belirtildiğinden ve atıf yapılan 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planının "özel hükümler" başlıklı 7.1.1. maddesinde "...Kentsel yerleşik alanlarında var olan sanayi tesisleri, ekonomik ömrü dolduğunda sanayi alanlarına taşınacaktır." hükmüne yer verildiği açık olduğundan, üst ölçekli plan kararlarına uygun usulde yürürlüğe konulan davaya konu planda planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış; dava dosyasında yer alan bilirkişi raporundaki teknik açıklamaların yeterli görülmesi nedeniyle ek bilirkişi raporu alınmasına ya da yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmeyerek, hukuka uygunluk incelemesi Dairemizce yapılmıştır.
Bu durumda, bilirkişi raporunda yer verilen teknik açıklamaların dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte incelenmesinden, davaya konu planın hazırlanmasında bilimsel teknik ve nesnel gerekçelerin bulunduğu, dava konusu plan değişikliğinin, zaman içerisinde yerleşim alanı sınırları içerisinde kalan sanayi alanlarının kentsel yaşam kalitesi üzerinde yarattığı olumsuzlukların giderilmesi ve bu alanlarda yaşam kalitesinin arttırılması, çevre arazi kullanım kararları ile bütünlüğün sağlanması ve üst ölçekli planlarda bir planlama stratejisi olarak belirlenen sanayinin desantralizasyonunun gerçekleştirilmesi amacıyla yapıldığı, davaya konu planda taşınmazlara getirilen kullanım kararının üst ölçekli plan kararlarına uygun olduğu, dava konusu parseller özelinde belirlenen kullanım kararlarının gerek konum gerekse de nitelik açılarından çevre arazi kullanım kararları ile bütünsellik oluşturduğu, üst ölçekli plan kararlarına uygun usulde yürürlüğe konulan plan notu ile mevcutta var olan sanayi tesislerinin ekonomik ömrünü tamamlayacağı tarihe kadar faaliyette bulunmalarına imkan sağlamak suretiyle bu tesislerin kazanılmış haklarının korunduğu ve bu çerçevede davaya konu taşınmazlara “2. ve 3. Derece Merkezler” kullanım kararı getiren davaya konu plan değişikliğinde ve bu plana yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış; imar planının iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.







