İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, FOX TV’de yayınlanan Çalar Saat programına konuk oldu. Ezgi Gözeger’in sorularını yanıtlayan Başkan Soyer kentte büyük tepkilere yol açan Nae Sao Paulo gemisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Dünyanın çöplüğü değil İzmir!
İçerinde 600 ton asbest barındırdığı iddia edilen Brazilya Donanmasına ait eski uçak gemisi NAe Sao Paulo için hükümete seslenen Soyer, “Engelleyeceğiz. Dünyada 4 noktada zehirli gemilerin sökümü yapılıyor. Dünyanın çöplüğü değil İzmir. Türkiye dünyanın çöplüğü olmamalı. Bir belediye başkanının asli görevi kentinin kültürünü, tarihini ve coğrafyasını korumaktır. Bu gemi gelmesin diye elimden geleni yapacağım. Gelirse de göndermek içi elimden geleni yapacağım. Bu geminin ikizi var. İçinden 760 ton asbest çıktı. Bu geminin rant uğruna sökümü… Cennet gibi bir coğrafyadayız. Biz Aliağa’nın pırıl pırıl koylarına sahip çıkmak zorundayız. Rant uğruna insanlarımızın zehirlenmesine , toprağımızın kirlenmesine izin vermeyeceğiz. Ben orkinos balıkları mücadelesindeyken ‘Çevre Bakanlığı’ndan çevreyi korumaya çalışıyorum’ derdim. Onu yapıyoruz. Aslında buna bizim değil, Çevre Bakanlığı’nın izin vermemesi lazım. Ama sanırım İzmirliler buna çok alıştı. Hükümetin ne iş yapması gerektiğini bilmiyorlar Ulaştırma Bakanlığı’nın metro yapması, Tarım Bakanlığı’nın tarımla ilgilenmesi Çevre Bakanlığı’nın çevreyi koruması lazım. Ama olsun onların yerine biz yapmaya devam edeceğiz. Yani ben ne diyeyim!” dedi.
Depremzedenin elini tutmaya devam edeceğiz
İzmir depremi hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Tunç Soyer, “O eli hiç bırakmayacağız. Depremzedenin elini tutmaya devam edeceğiz. İleri devam ediyor. Biz ilk günden itibaren yanlarındaydık. Bundan sonra da yanlarındayız. Birincisi mikro bölgeleme çalışması yapıyoruz. Yani İzmir’in yer altı fotoğrafını çekiyoruz. 2 yıllık bir çalışmaydı. 30 Ekim’de bir ara raporu paylaşacağız. Hangi faylar canlı hangileri ölmekte gibi. İkincisi, binalarımızın depreme dayanıklılığını ölçüyoruz. 33 bin binanın dere dayanıklılığını test ettik ve binalara astık. Deprem mevzuatının değişmesinden önce yapılan binalar maalesef daha riskli. Ama bütün bu çalışmalar ışığında İzmir nerelere doğru büyümeli, nerelerde yapılamadan vazgeçilmeli gibi sorular cevap bulacak. Yani biz kısaca İzmir’in yalnızca bugünün değil geleceğini de planlıyoruz. Depremle iç içe yaşamayı öğrenmeye çalışmalıyız. Biz bu nedenle bir deprem çalışma dair başkanlığı kurmuştuk. Biz vatandaşlarımızın her gün depremden korkarak yaşamamaları gerektiğini göstermek için kurmuştuk. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak hem kentimizin depreme karşı dayanaklılığın artıracak çalışmalar yapıyoruz hem de bilimsel veriler üzerinden geleceğimizi planlamaya çalışıyoruz” dedi.