TÜKODER İzmir Şubesi, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerine sayılı günler kala siyasi partilere çağrıda bulundu. TÜKODER İzmir Şubesi adına açıklamalarda bulunan Şube Başkanı Kurtuluş Binici, “Tüketiciyi ilgilendiren konu ve kararlarda tüketici karar alma sürecine dahil olmalıdır” dedi.
Tüketici örgütlerinin etkin temsili sağlanmalı
Tüketici örgütlerinin BDDK, EPDK ve RTÜK gibi kurullarda etkin temsilinin sağlanabilmesi için yasal düzenleme yapılması çağrısında bulunan Binici, “Tüketici Üst Kurulu, tüketici sorunlarına anında müdahale edebilecek tam yetkili ve özerk olarak düzenlenmelidir. Tüketici örgütlerinin etkin temsili sağlanmalı ve kararlar nitelikli çoğunlukla alınmalıdır. Tüketicilerin ekonomik çıkarlarının sağlanması için toplumun genelini ilgilendiren tüm sosyal ve ekonomik kurum ve kuruluşlarda tüketicilerin etkin temsili sağlanmalı ve kararlar nitelikli çoğunlukla alınmalıdır” dedi.
Vergi adaleti sağlanmalıdır
Vergi konusunda da tüketicinin korunması ve vergi adaletinin sağlanması gerektiğini ifade eden Binici, “Vergi adaleti sağlanmalı, herkesin gücüne göre vergi vereceği bir vergi düzeni getirilmeli; dolaylı vergiler asgari düzeye indirilmeli, akaryakıttan alınan olağanüstü yüksek vergiler düşürülerek akaryakıt fiyatları makul düzeylere çekilmelidir. Lüks ve ithal tüketim ürünlerinin dışında kalan ürünlerin üzerindeki ÖTV kaldırılmalıdır” diye konuştu.
Tüketici söz sahi olmalıdır
Tüketicinin tüketiciyi ilgilendiren kararlarda söz sahibi olmasının en büyük beklentileri olduğunu belirten Binici şunları dile getirdi.;
"Temel yaklaşımımız katılımcı demokrasinin ülkemize hâkim olması yönündedir. Katılımcı demokraside en önemli kriter iktidarın yasama, yürütme ve yargı organlarının bileşiminde STK’ları söz ve karar sahibi olarak karar süreçlerine katmasıdır. Tüketiciyi ilgilendiren konu ve kararlarda tüketiciyi temsil eden kurumların sürece dahil olmasını istiyoruz. Yeni iktidardan ilk ve en büyük talebimiz budur" dedi.
Tüketici örgütlerinin etkin temsili sağlanmalı
Tüketici örgütlerinin BDDK, EPDK ve RTÜK gibi kurullarda etkin temsilinin sağlanabilmesi için yasal düzenleme yapılması çağrısında bulunan Binici, “Tüketici Üst Kurulu, tüketici sorunlarına anında müdahale edebilecek tam yetkili ve özerk olarak düzenlenmelidir. Tüketici örgütlerinin etkin temsili sağlanmalı ve kararlar nitelikli çoğunlukla alınmalıdır. Tüketicilerin ekonomik çıkarlarının sağlanması için toplumun genelini ilgilendiren tüm sosyal ve ekonomik kurum ve kuruluşlarda tüketicilerin etkin temsili sağlanmalı ve kararlar nitelikli çoğunlukla alınmalıdır” dedi.
Vergi adaleti sağlanmalıdır
Vergi konusunda da tüketicinin korunması ve vergi adaletinin sağlanması gerektiğini ifade eden Binici, “Vergi adaleti sağlanmalı, herkesin gücüne göre vergi vereceği bir vergi düzeni getirilmeli; dolaylı vergiler asgari düzeye indirilmeli, akaryakıttan alınan olağanüstü yüksek vergiler düşürülerek akaryakıt fiyatları makul düzeylere çekilmelidir. Lüks ve ithal tüketim ürünlerinin dışında kalan ürünlerin üzerindeki ÖTV kaldırılmalıdır” diye konuştu.
Tüketici söz sahi olmalıdır
Tüketicinin tüketiciyi ilgilendiren kararlarda söz sahibi olmasının en büyük beklentileri olduğunu belirten Binici şunları dile getirdi.;
"Temel yaklaşımımız katılımcı demokrasinin ülkemize hâkim olması yönündedir. Katılımcı demokraside en önemli kriter iktidarın yasama, yürütme ve yargı organlarının bileşiminde STK’ları söz ve karar sahibi olarak karar süreçlerine katmasıdır. Tüketiciyi ilgilendiren konu ve kararlarda tüketiciyi temsil eden kurumların sürece dahil olmasını istiyoruz. Yeni iktidardan ilk ve en büyük talebimiz budur" dedi.