Çeşme Projesi’ndeki son detayları anlatmak için İzmir’e gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İzmir Ticaret Odası’nda toplantı düzenlendi. Gerçekleştirilen toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra, ev sahibi İZTO Başkanı Mahmut Özgener, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran da katıldı.
BAKAN ERSOY: SİZE VERDİĞİMİZ SÖZÜ YERİNE GETİRİYORUZ
Verdiği sözleri yerine getirerek projenin paylaşıldığını belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Bu proje başlarken bakanlık olarak İzmir'e bir söz vermiştik ve projenin her aşamasında şeffaf olacağız demiştik. Proje her aşamasına geldiğinde projeyi paylaşacağız demiştik. Bugün de bu paylaşımı yapmak için bir aradayız. Bu proje aşaması, nihai aşama değil. Tamamlanması gereken ÇED raporları var şu an. Biz size verdiğimiz sözü yerine getiriyor ve geldiğimiz aşamayı sizlerle paylaşıyoruz ve sizden gelen öneriler doğrultusunda projeyi şekillendirmeye devam edeceğiz. Ön yargı ile hemen bu projeye hayır demek yerine, nasıl yaparız diye ve anlamaya çalışıp, anladıktan sonra benimseyerek bakanlık ile birlikte bu süreci yöneten İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çeşme Belediyesi'nin mutabakatını alarak oluşturan, raporlara sürecinde İzmirli üniversitelerin raporlarını da katan İzmir Ticaret Odası'na teşekkürlerimi iletiyorum." ifadelerini kullandı.
Gelen talep doğrultusunda havzanın genişletildiğini belirten Bakan Ersoy, "2019'un ilk çeyreğinde fizibilite çalışmaları başladı ve Eylül 2020 de planlama süreci başladı. 17 Kasım 2021 tarihinde belediye başkanlıklarımıza planın gelen kısımlarını paylaşıldı ve İBB Başkanımız Genel Sekreter Yardımcısını görevlendirdi ve dönüş İZSU'dan geldi. Biz de gelen talep doğrultusunda havzayı genişlettik ve gerekli düzenlemeleri yaptık. Çeşme Belediye Başkanı'ndan sanayi sitesi talebi geldi bende gittiğim zaman bu eksikliği gördüm. Proje alanı dışında yapılmış oteller içinde lojman talebi oldu. Belediye başkanımızla onu da gerçekleştirdik... Proje sunumu sonrası Çeşme Kaymakamımızdan da kamu personeli için lojman talebi geldi ve bizde buna uygun planlamalar yaptık. Bu planlamalar doğrultusunda 7 üniversite ile raporlar düzenlendi. 15 üniversiteden 40 akademisyen proje için çalıştı ve çalışmaya devam etti. 2023 itibari ile stratejik ÇED istendi biz buna dahil olmamıza rağmen bu çalışmaları yaptık. İlk toplantı İBB, İzmir Valiliği, Çeşme Belediyesi, STK'ların katılımı ile gerçekleştirildi." dedi.

“BURADA YÜZDE 85 AĞIRLIKLI TURİST OLACAK”
“Su İhtiyacı” problemi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan Ersoy, İzmir'in turizm potansiyeline dikkat çekerken şu ifadelerde bulundu:
İzmir ulaşım ile ilgili yürütülen çalışmalar önemliydi. İzmir Çeşme KKTKGB kapsamında İzmir Çeşme otoyolu ve İzmir çeşme devlet yolu üzerindeki etkileri doğrultusunda 3 üniversite ile çalışma yapıldı. Bunun sonucunda bazı uygulama kararları alındı. Zirve saatleri neler diye baktığımızda geçmişte yanlış planlardan kaynaklı yerli pazarı var... Baktığımızda Cuma günü akşam ve pazar günü akşamları sıkıntılar var. Biz burada yerelden ziyade turist ağırlıklı bir bölge yaratıyoruz. Burada yüzde 85 ağırlıklı turist olacak. İBB başkanımız ile konuştuk ve izah ettim kendisine. Nasıl İBB'nin sorunu var ve kentsel dönüşüm bunun çözümü ise bizde bu bölgede turizm dönüşümünü sağlıyoruz. Bundan sonra bölgedeki turizm alanlarını buna uygun planlanması gerekiyor ve turizm dönüşümünü başlatıp mevcut turizm karakterinin değiştirilip yabancı turizm ağırlıklı bir turizm potansiyelini yaratmamız lazım. Dengeyi sağlayamadığınızda belli saatlerde trafik yoğunluğu olan ve yarardan çok zarar oluşturan bir sürece neden olunuyor. Cuma ve pazar günleri trafiğin yoğun olduğu dönemlerde havalimanında port sınırlamasına gideceğiz. Marina ve yat limanı var ve bunun içinde deniz ulaşımını da teşvik edecek çalışmalar yapacağız. Bölgeye zarar vermemek ve endemik hayatı koruma için, biyoekolojik hayatın detaylı incelenmesi için Ekolojik Araştırma ve Değerlendirme Raporu hazırlandı. Söz konusu rapor ekoloji, ornitolog, memeli uzmanı, botanik uzmanı, omurgasız uzmanı gibi yetkin isimler tarafından hazırlandı. Mevsimsel su toplama alanları, sığ gölcükler bölgesi, bölgeye özgü kuş türleri, Akdeniz foklarının yaşam alanları koruma altına alındı. Proje kapsamında doğaya saygı, geri dönüşüm mevcut ve sıfır atık kriterleri göz önünde bulunduruldu. Endemik bitkilerin tohumları toplanacak ve bunlar tohum bankasına aktarılacak. En çok merak edilen konulardan bir su miktarıydı. Günde 41 bin metreküp tatlı su kullanımı ihtiyacı olacak. Bu 36 bin metreküplük bir arıtma suyu olacak. Toplam yeşil alanların sulanması için gerekli olan su 57 bin metreküp. Çeşme de yapılan arıtmadaki suyu alarak, bizde büyük bir arıtma tesis ederek su ihtiyacımızı karşılayacağız. Deniz suyundan su elde edebilmek için derin deşarj yönetimi kullanacağız. Üniversiteler e ile birçok çalışmalar yapıldı ve bazı raporlar sunuldu. ODTÜ tarafından bir rapor sunuldu ve deniz çayırlarını ve dip canlılarının yaşamı dip dalışı yaparak gözlemlendi. En uygun deşarj noktaları belirlendi. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Dünyada bunu incelediğimizde körfez ülkeleri çok sık kullanıyor. Ben bizzat körfez ülkelerine ziyarette bulunduk ve buraları gezdim. Körfez ülkelerinin çok dezavantajları bizim de avantajlarımız var. Körfez ülkelerinde onlarca metre gitmenize rağmen derinlik 30 metrede kalıyor. Bizde ise onlarca metre gidince suyun hemen derinleştiğini görüyorsunuz. Bizde deşarj noktasında yaptığımız alanlarda görüldü ki biz birkaç yüz metre gittiğimizde 200 metrelere geliyoruz. Yüzlerce kat fazlasını tükettiğimiz zaman bu tarz bir kimyasallaştırmaya gitmeniz gerekiyor. Küçük bir rakamda deşarjın yeterli olduğu söylendi. Maliyetler açısından da araştırma yaptık. Bir yatırım bir de işletme maliyeti var. Yatırım maliyetinin tamamına bakanlığı karşılıyor. Gerisini işletme maliyeti oluşturuyor. Bunu ülkemizde en yoğun kullanan Balıkesir Belediyesi kullanıyor. Burada litrede 5,5 TL bir bedeli var. İzmir'deki su maliyetleri ile kıyasladığımızda oranların belediye ile orantılı olduğunu görüyoruz.

"BETON ALAN PROJENİN YÜZDE 1,2'SİNE DENK GELİYOR"
100 bin yataklı olarak planlanan alanın yapılan düzenlemeler sonrasında 55 bin yatak seviyesine kadar indirildiğini söyleyen Ersoy, sözlerini şu şekilde devam etti:
Projeye başlarken 100 bin yatak diye başlamıştık ancak koruma talepleri gelince bu proje maksimim 55 bin yatak seviyesine geldi. Bunun yüzde 80'lik kısmı turizm alanı geri kalan yüzde 20'lık kısmı konut olarak planlanıyor. Bizim turizm dağılımımıza baktığınızda turist sayısının ve gelirinin yüzde 40 Marmara, yüzde 40 Akdeniz yüzde 10'u Ege Bölgesine geliyordu. Ege'nin potansiyeli çok olmasına rağmen turizm potansiyeli çok doğru yapılmamasından dolayı yüzde 10'alrda kalmış. Ancak büyük bir potansiyeli var. Bizim hedefimiz bu oranı yüzde 20'ye çıkarmak. Çeşme ve İzmir'in kronik sorunlarına baktığımızda sezonu çok kısa olması. 3 aylık bir sezonu vardı. Buradaki hedefimiz sezonu 12 aya yaymak. Bu sürdürülebilir turizm açısından önemli. Bu İzmir'e çok farklı takısı olacak. İzmir'in en büyük şikayet ettiği konu dünyaya İstanbul üzerinden bağlanıyor olması. Turizmin 12 aya çıkması ile hava yollarındaki trafikte 12 aya yayılacak. İzmir tüm dünyaya direkt uçuşlarla bağlanmış olacak. Silueti olabildiğinde koruduk. RES planladık ancak sörf okullarının olduğu noktada küçük Alaçatı Çadırları var. Sadece onlara izin verdik ve yapılaşmaya izin vermedik. Mersin Koyu'nun olduğu noktada trafiğe açık yolla yaptık ve oradaki otellerin yüzde 95'i denize sıfır değil. Burada sadece kamu araçların toplu taşıma araçları ve elektrikli araçlar gidilecek. Başka araçlar gidemeyecek. Burada toplu taşıma araçları kamu araçlarının da elektrikli olma zorunluluğu var. Toplam yoğunlukla ilgili az yoğunluk prensibi ile hareket edildi. Turizm konaklamaların olduğu yerlerde maksimum yoğunluk yüzde 30. Yoğunluk dışında özellikle betonlaşmanın az olmasını da çalıştık. Beton alan projenin yüzde 1,2'sine denk geliyor. Turizmin 12 aya yapılması için temalı park alanı ve spor alanları yapılıyor. Spor alanlarında öncelikli olarak teniz ağırlıklı olacak. Aynı anda üç büyük alanın yer alabileceği 160 kortluk tenis alanları yapacağız.

SOYER: BAKANLIĞIN YANINDAYIZ
Şu anlık süreçte bakanlığın yanında olduklarını vurgulayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, "Bugüne kadar ki şeffaf ve son derece özenli sürdürülen süreç ile ilgili teşekkür ederim bakanımıza. Biz projeye başından beri çok olumlu yaklaştık. Türkiye'de hiç bu kadar büyük bir turizm planlaması yapılmadı. Bölgede de çok iddialı projelerden bir. Bizim nitelikli koruma alanlarını sürdürülebilir koruma alanlarına dönüştürülmesi ile ilgili endişelerimiz var. Ancak yaptığımız görüşmelerde alanın taranması ile ilgili süreç devam ediyormuş. Doğal koruma alanlarının dönüşümü için ÇED raporu çalışmalarının devam ettiğin söyledi. Süreç devam ediyor. Bizim sorularımız eleştirilerimiz olabiliyor ancak bakanlık bunlara yanıt veriyor." şeklinde konuştu.
ORAN: PROJENİN ARKASINDA OLACAĞIZ
Toplantıda diğer bir söz alan Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ise, "Biz Çeşme Belediyesi olarak çeşmenin doğasını ve değerlerini koyarak, Çeşme'nin sezonunu 12 aya yayacak ve çeşme turizmine katkıda bulunacak her projenin arkasında olacağız. Bazı çekincelerimiz vardı. Bir tanesi beton yoğunlaşmasıydı, diğeri de vatandaşlarımızın mallarının üzerindeki acele kamulaştırma kararlarıydı. İBB Başkanımızın çekincelerini katıldık ve bakanımızdan açıklamalar geldi. İkimizde masadayız ve şeffaf bir şekilde süreç işliyor." ifadelerini kullandı.
BAKAN ERSOY: SİZE VERDİĞİMİZ SÖZÜ YERİNE GETİRİYORUZ
Verdiği sözleri yerine getirerek projenin paylaşıldığını belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Bu proje başlarken bakanlık olarak İzmir'e bir söz vermiştik ve projenin her aşamasında şeffaf olacağız demiştik. Proje her aşamasına geldiğinde projeyi paylaşacağız demiştik. Bugün de bu paylaşımı yapmak için bir aradayız. Bu proje aşaması, nihai aşama değil. Tamamlanması gereken ÇED raporları var şu an. Biz size verdiğimiz sözü yerine getiriyor ve geldiğimiz aşamayı sizlerle paylaşıyoruz ve sizden gelen öneriler doğrultusunda projeyi şekillendirmeye devam edeceğiz. Ön yargı ile hemen bu projeye hayır demek yerine, nasıl yaparız diye ve anlamaya çalışıp, anladıktan sonra benimseyerek bakanlık ile birlikte bu süreci yöneten İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çeşme Belediyesi'nin mutabakatını alarak oluşturan, raporlara sürecinde İzmirli üniversitelerin raporlarını da katan İzmir Ticaret Odası'na teşekkürlerimi iletiyorum." ifadelerini kullandı.
Gelen talep doğrultusunda havzanın genişletildiğini belirten Bakan Ersoy, "2019'un ilk çeyreğinde fizibilite çalışmaları başladı ve Eylül 2020 de planlama süreci başladı. 17 Kasım 2021 tarihinde belediye başkanlıklarımıza planın gelen kısımlarını paylaşıldı ve İBB Başkanımız Genel Sekreter Yardımcısını görevlendirdi ve dönüş İZSU'dan geldi. Biz de gelen talep doğrultusunda havzayı genişlettik ve gerekli düzenlemeleri yaptık. Çeşme Belediye Başkanı'ndan sanayi sitesi talebi geldi bende gittiğim zaman bu eksikliği gördüm. Proje alanı dışında yapılmış oteller içinde lojman talebi oldu. Belediye başkanımızla onu da gerçekleştirdik... Proje sunumu sonrası Çeşme Kaymakamımızdan da kamu personeli için lojman talebi geldi ve bizde buna uygun planlamalar yaptık. Bu planlamalar doğrultusunda 7 üniversite ile raporlar düzenlendi. 15 üniversiteden 40 akademisyen proje için çalıştı ve çalışmaya devam etti. 2023 itibari ile stratejik ÇED istendi biz buna dahil olmamıza rağmen bu çalışmaları yaptık. İlk toplantı İBB, İzmir Valiliği, Çeşme Belediyesi, STK'ların katılımı ile gerçekleştirildi." dedi.

“BURADA YÜZDE 85 AĞIRLIKLI TURİST OLACAK”
“Su İhtiyacı” problemi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan Ersoy, İzmir'in turizm potansiyeline dikkat çekerken şu ifadelerde bulundu:
İzmir ulaşım ile ilgili yürütülen çalışmalar önemliydi. İzmir Çeşme KKTKGB kapsamında İzmir Çeşme otoyolu ve İzmir çeşme devlet yolu üzerindeki etkileri doğrultusunda 3 üniversite ile çalışma yapıldı. Bunun sonucunda bazı uygulama kararları alındı. Zirve saatleri neler diye baktığımızda geçmişte yanlış planlardan kaynaklı yerli pazarı var... Baktığımızda Cuma günü akşam ve pazar günü akşamları sıkıntılar var. Biz burada yerelden ziyade turist ağırlıklı bir bölge yaratıyoruz. Burada yüzde 85 ağırlıklı turist olacak. İBB başkanımız ile konuştuk ve izah ettim kendisine. Nasıl İBB'nin sorunu var ve kentsel dönüşüm bunun çözümü ise bizde bu bölgede turizm dönüşümünü sağlıyoruz. Bundan sonra bölgedeki turizm alanlarını buna uygun planlanması gerekiyor ve turizm dönüşümünü başlatıp mevcut turizm karakterinin değiştirilip yabancı turizm ağırlıklı bir turizm potansiyelini yaratmamız lazım. Dengeyi sağlayamadığınızda belli saatlerde trafik yoğunluğu olan ve yarardan çok zarar oluşturan bir sürece neden olunuyor. Cuma ve pazar günleri trafiğin yoğun olduğu dönemlerde havalimanında port sınırlamasına gideceğiz. Marina ve yat limanı var ve bunun içinde deniz ulaşımını da teşvik edecek çalışmalar yapacağız. Bölgeye zarar vermemek ve endemik hayatı koruma için, biyoekolojik hayatın detaylı incelenmesi için Ekolojik Araştırma ve Değerlendirme Raporu hazırlandı. Söz konusu rapor ekoloji, ornitolog, memeli uzmanı, botanik uzmanı, omurgasız uzmanı gibi yetkin isimler tarafından hazırlandı. Mevsimsel su toplama alanları, sığ gölcükler bölgesi, bölgeye özgü kuş türleri, Akdeniz foklarının yaşam alanları koruma altına alındı. Proje kapsamında doğaya saygı, geri dönüşüm mevcut ve sıfır atık kriterleri göz önünde bulunduruldu. Endemik bitkilerin tohumları toplanacak ve bunlar tohum bankasına aktarılacak. En çok merak edilen konulardan bir su miktarıydı. Günde 41 bin metreküp tatlı su kullanımı ihtiyacı olacak. Bu 36 bin metreküplük bir arıtma suyu olacak. Toplam yeşil alanların sulanması için gerekli olan su 57 bin metreküp. Çeşme de yapılan arıtmadaki suyu alarak, bizde büyük bir arıtma tesis ederek su ihtiyacımızı karşılayacağız. Deniz suyundan su elde edebilmek için derin deşarj yönetimi kullanacağız. Üniversiteler e ile birçok çalışmalar yapıldı ve bazı raporlar sunuldu. ODTÜ tarafından bir rapor sunuldu ve deniz çayırlarını ve dip canlılarının yaşamı dip dalışı yaparak gözlemlendi. En uygun deşarj noktaları belirlendi. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Dünyada bunu incelediğimizde körfez ülkeleri çok sık kullanıyor. Ben bizzat körfez ülkelerine ziyarette bulunduk ve buraları gezdim. Körfez ülkelerinin çok dezavantajları bizim de avantajlarımız var. Körfez ülkelerinde onlarca metre gitmenize rağmen derinlik 30 metrede kalıyor. Bizde ise onlarca metre gidince suyun hemen derinleştiğini görüyorsunuz. Bizde deşarj noktasında yaptığımız alanlarda görüldü ki biz birkaç yüz metre gittiğimizde 200 metrelere geliyoruz. Yüzlerce kat fazlasını tükettiğimiz zaman bu tarz bir kimyasallaştırmaya gitmeniz gerekiyor. Küçük bir rakamda deşarjın yeterli olduğu söylendi. Maliyetler açısından da araştırma yaptık. Bir yatırım bir de işletme maliyeti var. Yatırım maliyetinin tamamına bakanlığı karşılıyor. Gerisini işletme maliyeti oluşturuyor. Bunu ülkemizde en yoğun kullanan Balıkesir Belediyesi kullanıyor. Burada litrede 5,5 TL bir bedeli var. İzmir'deki su maliyetleri ile kıyasladığımızda oranların belediye ile orantılı olduğunu görüyoruz.

"BETON ALAN PROJENİN YÜZDE 1,2'SİNE DENK GELİYOR"
100 bin yataklı olarak planlanan alanın yapılan düzenlemeler sonrasında 55 bin yatak seviyesine kadar indirildiğini söyleyen Ersoy, sözlerini şu şekilde devam etti:
Projeye başlarken 100 bin yatak diye başlamıştık ancak koruma talepleri gelince bu proje maksimim 55 bin yatak seviyesine geldi. Bunun yüzde 80'lik kısmı turizm alanı geri kalan yüzde 20'lık kısmı konut olarak planlanıyor. Bizim turizm dağılımımıza baktığınızda turist sayısının ve gelirinin yüzde 40 Marmara, yüzde 40 Akdeniz yüzde 10'u Ege Bölgesine geliyordu. Ege'nin potansiyeli çok olmasına rağmen turizm potansiyeli çok doğru yapılmamasından dolayı yüzde 10'alrda kalmış. Ancak büyük bir potansiyeli var. Bizim hedefimiz bu oranı yüzde 20'ye çıkarmak. Çeşme ve İzmir'in kronik sorunlarına baktığımızda sezonu çok kısa olması. 3 aylık bir sezonu vardı. Buradaki hedefimiz sezonu 12 aya yaymak. Bu sürdürülebilir turizm açısından önemli. Bu İzmir'e çok farklı takısı olacak. İzmir'in en büyük şikayet ettiği konu dünyaya İstanbul üzerinden bağlanıyor olması. Turizmin 12 aya çıkması ile hava yollarındaki trafikte 12 aya yayılacak. İzmir tüm dünyaya direkt uçuşlarla bağlanmış olacak. Silueti olabildiğinde koruduk. RES planladık ancak sörf okullarının olduğu noktada küçük Alaçatı Çadırları var. Sadece onlara izin verdik ve yapılaşmaya izin vermedik. Mersin Koyu'nun olduğu noktada trafiğe açık yolla yaptık ve oradaki otellerin yüzde 95'i denize sıfır değil. Burada sadece kamu araçların toplu taşıma araçları ve elektrikli araçlar gidilecek. Başka araçlar gidemeyecek. Burada toplu taşıma araçları kamu araçlarının da elektrikli olma zorunluluğu var. Toplam yoğunlukla ilgili az yoğunluk prensibi ile hareket edildi. Turizm konaklamaların olduğu yerlerde maksimum yoğunluk yüzde 30. Yoğunluk dışında özellikle betonlaşmanın az olmasını da çalıştık. Beton alan projenin yüzde 1,2'sine denk geliyor. Turizmin 12 aya yapılması için temalı park alanı ve spor alanları yapılıyor. Spor alanlarında öncelikli olarak teniz ağırlıklı olacak. Aynı anda üç büyük alanın yer alabileceği 160 kortluk tenis alanları yapacağız.

SOYER: BAKANLIĞIN YANINDAYIZ
Şu anlık süreçte bakanlığın yanında olduklarını vurgulayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, "Bugüne kadar ki şeffaf ve son derece özenli sürdürülen süreç ile ilgili teşekkür ederim bakanımıza. Biz projeye başından beri çok olumlu yaklaştık. Türkiye'de hiç bu kadar büyük bir turizm planlaması yapılmadı. Bölgede de çok iddialı projelerden bir. Bizim nitelikli koruma alanlarını sürdürülebilir koruma alanlarına dönüştürülmesi ile ilgili endişelerimiz var. Ancak yaptığımız görüşmelerde alanın taranması ile ilgili süreç devam ediyormuş. Doğal koruma alanlarının dönüşümü için ÇED raporu çalışmalarının devam ettiğin söyledi. Süreç devam ediyor. Bizim sorularımız eleştirilerimiz olabiliyor ancak bakanlık bunlara yanıt veriyor." şeklinde konuştu.
ORAN: PROJENİN ARKASINDA OLACAĞIZ
Toplantıda diğer bir söz alan Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ise, "Biz Çeşme Belediyesi olarak çeşmenin doğasını ve değerlerini koyarak, Çeşme'nin sezonunu 12 aya yayacak ve çeşme turizmine katkıda bulunacak her projenin arkasında olacağız. Bazı çekincelerimiz vardı. Bir tanesi beton yoğunlaşmasıydı, diğeri de vatandaşlarımızın mallarının üzerindeki acele kamulaştırma kararlarıydı. İBB Başkanımızın çekincelerini katıldık ve bakanımızdan açıklamalar geldi. İkimizde masadayız ve şeffaf bir şekilde süreç işliyor." ifadelerini kullandı.