ÖMER FARUK ALTIN/EGE’YE BAKIŞ – Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1937 yılında Ege Manevraları’na katılmak amacıyla gelip konakladığı ve daha sonrasında adının Atatürk Evi olarak kaldığı binanın restore edilmesi amacıyla Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından basın açıklaması düzenlendi. Düzenlenen basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı, Selçuk Belediyesi ve Selçuklu vatandaşlar da destek amacıyla katılım gösterdi

Basın açıklamasını topluluk adına okuyan ADD Selçuk Şube Başkanı Kerim Akgüneş, yapılan tüm başvuru ve taleplere rağmen bugüne kadar herhangi bir sonuç alınamadığını dile getirerek, “Her geçen gün binanın ömründen çalmaktadır” ifadelerini kullandı.

“İNATLAŞMA DEĞİL, ÇÖZÜM İSTİYORUZ”
Akgüneş’in konuşmasında öne çıkanlar şu şekilde:
“Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hatırasını yaşatan, önünden her geçtiğimizde içimizi sızlatan, tarihi ve kültürel değerimiz olan Atatürk Evi bugün ne yazık ki yıkılacak durumda olup, acil koruma ve restorasyona ihtiyaç duymaktadır.
Yapılan tüm başvuru ve taleplere rağmen bugüne kadar herhangi bir sonuç alınamamış olup, her geçen gün binanın ömründen çalmaktadır.
Bizlerin gözünde çok önemli yer tutan bu yapının gelecek nesillere aktarılması için, hiçbir siyasi konuya veya polemiğe takılmadan, devletin hangi kurumu tarafından yapılacaksa yapılsın, bir an önce müdahale edilmesini talep ediyoruz.
Atatürk ve Cumhuriyetimizin değerlerine olan bağlılığımız sadece sözde değil; eserlerini, hatıralarını ve mirasını yaşatarak gösterilmelidir. Bizler Atatürkçü Düşünce Derneği Selçuk Şubesi ve Efes Selçuk’ta bulunan sivil toplum örgütleri olarak bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız.
Çamlık Atatürk Evi’nin korunması ve halkımıza tekrar kazandırılması için tüm yetkilileri göreve davet ediyor, halkımızı da bu millî mirasa sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Çağrınızda da belirttiğiniz gibi, inatlaşma değil, çözüm istiyoruz”

“BURADA KAÇINCI DEFA GELİYORUM HATIRLAMIYORUM”
Akgüneş’in ardından söz alan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Cerit Sengeloğlu şu ifadeleri kullandı:
“Buraya kaçıncı defa geliyorum, kaçıncı defa demeç veriyorum ben de hatırlamıyorum artık. Toplam belediye başkanlığım 6,5 yıl oldu. 6,5 yıldan beri en az 10 kez gelmişim, en az 15–20 kez bu konuda beyanat vermişimdir. Hatta o kadar çok beyanat vermişimdir ki… İlk belediye başkanı olduğumda, 2019 Nisan’da, mazbatamı alıp elimde buranın evraklarıyla dönemin valisi Sayın Erol Ayyıldız’a gittim.
Dedim ki: “Sayın Valim, Efes Selçuk’ta çok kıymetli bir bina var. Öyle bir yerde ki sadece İzmir’in değil; İzmir–Aydın karayolu üzerinde geçiş güzergâhında resmen Atatürk’ün selam çıkacağı, herkesin gözüne gösterebileceğimiz bir değer var ama çürüyor. Çürümeye yüz tuttu. Yarın öbür gün bu değeri kaybettiğimizde çok büyük bir şeyi kaybedeceğiz ve hep birlikte üzüleceğiz.”
1930’larda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün buraya geldiğinden bahsederek, elimdeki kent belleğinde var olan bütün orijinal fotoğraflarıyla, bütün dokümantasyonlarıyla anlattım. “Efes Selçuk, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ağırlamış bir ilçedir. Biz adını yaşatmak, maneviyatını yükseltmek istiyoruz. Bu konuda bize yardımcı olun.” dedim.
Temmuz 2019’da Milli Emlak’a yazımızı yazdık: “Yer size aitmiş. Buranın Efes Selçuk Belediyesi’ne tahsisini, restorasyon ile ilgili bütün iş ve işlemlerinin mali boyutları da dâhil olmak üzere Efes Selçuk Belediyesi tarafından yapılmasını talep ediyoruz.” Amacımız bir müze oluşturmaktı.

“DERDİMİZ İNATLAŞMA DEĞİL, ÇÖZÜMDÜ”
Aynı şeyi dönemin Kaymakamı Ekrem İnci ile paylaştım. Sayın Kaymakam, “Siz değil, biz yapacağız” dedi. Ben de “Seve seve… Önemli olan ipin bir ucunda siz, bir ucunda biz değiliz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e vicdanında yer veren herkes elini taşın altına koyacak, biz de herkesle birlikte hareket etmeye varız.” dedim.
İzmir Valiliği, YİKOB ile yapılacağını söyledi. Derdimiz inatlaşma değil, çözümdü. Aradan zaman geçti. Birkaç restoratör mimar geldi, ölçümler yaptı ve sonra yok oldular. Biz ise 2019 Ekim ayından itibaren her bütçemize, yatırım programımıza “Çamlık Atatürk Evi, Efes Selçuk Belediyesi tarafından yapılacak” diye ekledik. Bütün yatırım programlarımızda var.

“LÜTFEN KURTARIN!”
Sonra YİKOB dedikleri bir anda ortadan kayboldu. Biz yeniden talip olduğumuzu belirterek yazımızı yazdık. Cevap gelmedi. Tekrar yazı yazdık. Bu kez yazının formatı şöyleydi: “Lütfen kurtarın! Çamlık’taki Atatürk Evi’ni, vatandaşların gönlündeki bu hissiyatı kabartın. Önemli değil, ama Atatürk’e alerjisi olmayan herkesin yapmak isteyeceği şeyi sizden tekrar istiyoruz: Lütfen ya yapın ya da yapmıyorsanız, mali külfetinden korkuyorsanız Efes Selçuk Belediyesi’ne verin. Biz gönül rahatlığıyla her şeyden kısar, yine yaparız.”
Dilekçemize 2022’de cevap gelmedi. 2023’te gelmedi. 2024’te gelmedi. 2025 Haziran’da, “Lütfen verin artık, devamlı bütçemize koyuyoruz. Biz yapmaya hazırız, ama vermiyorsanız siz yapın” dedik. Yine cevap gelmedi.

“BİZ MİKROFONU ELİMİZE ALDIĞIMIZDA SİYASİ OLARAK ALGILANIYOR”
Biz mikrofonu elimize aldığımızda siyasi olarak algılanıyor. Ama arkamızda Çamlık var, kocaman bir Efes Selçuk var, gönlünde Atatürk’ü taşıyan milyonlar var. Lütfen artık bu talebi Filiz’in, CHP’nin değil; Atatürkçülerin talebi olarak görün. Lütfen bu binaya değerini verin, gereğini yapın. Yapamıyorsanız, yapmak için gönlünü ortaya koyanlara var olan Atatürk Evi’ni teslim edin.
Sanıyorlar ki her şeyi siyaset üzerine yapıyoruz. Hayır! Kültürel değerleri, varlıkları korumak, çocuklara bırakmak; “kültürel değerleri koruyorum” adı altında beton atmakla olmuyor. Toparlamak ve yaşatmakla oluyor.
Buradan Kültür Bakanlığı’na, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne sesleniyorum: Geleceğe miras dedikleri kültürel hazineleri yarınlara taşımak isteyenlere görev düşüyor. Önce bu binayı kurtarın, ondan sonra tarihî eserlere nasıl davranmanız gerektiğine gönlünüz karar versin”







