Cumhur İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Gazete Duvar’dan Didem Mercan’ın sorularını yanıtladı. Her seçimin kendisine göre dinamikleri olduğunu belirten Dağ, “Biz bugün İzmir sevdamızın, İzmir aşkımızın sahada karşılık bulduğunu görüyoruz" diye konuştu. Dağ, açıklamasına, “Ben hayatımı İzmir’de yaşadım, bundan sonraki ömrümü de inşallah burada geçireceğim. Öğrenciliğim bu şehirde geçti. Evlatlarımı İzmir’imizde kucağıma aldım. Avukatlık mesleğimi burada icra ettim. Gençlik kolları başkanlığını ve dört dönem milletvekilli yapma şerefine nail olduğum İzmir’imizin ihtiyaçlarını ve güzelliklerini yaşayarak tecrübe ettim. 30 ilçesini sokaklarına varıncaya kadar bilirim. Bu birikimle sahadayız ve hemşehrilerimin teveccühünden anlıyorum ki bu sefer başka bir sonuçla karşılaşacağız" ifadelerini de ekledi.
LOGO AÇIKLAMASI
Dağ, seçim çalışmalarında kullanılan afiş ve seçim araçlarında neden parti logosu kullanmadığını anlatırken şöyle konuştu:
“Bu soruya sahada kesinlikle denk gelmiyoruz. Vatandaşlarımız buradan bir rahatsızlık hissetmemiş. Bazı kesimler eleştirecek bir şey bulamayınca bunu ifade ediyorlar.
Yerel yönetimler bir şehrin tüm gereksinimleriyle özdeşleşmelidir. Kentin yapısıyla bütünleşmelidir. Siyasetin çok daha ötesinde bir anlayışı ifade etmelidir. Bu durum yereldeki tüm dinamikleri, talep ve beklentileri karşılama açısından da çok önemlidir. Biz de bu hassasiyetlerin gözetilmesini oldukça önemli ve kıymetli buluyoruz. İzmir için ideolojik bir tutumu değil, hizmetin ön planda olduğu, tüm kesimleri kucaklayan yönetsel bir tecrübeyle ilerlediğimizi ve ilerleyeceğimizi hemşehrilerimize aktarmak ve anlatmak için logo kullanmadık.
Benim “Hamza Dağ” olarak hangi siyasi geleneğin, hangi partinin bir mensubu olduğumu bilmeyen yoktur. Bunun yanında ben Cumhur İttifakı’nın adayıyım. Bugüne kadar hemşehrilerimiz arasında hiçbir ayrım gözetmediğim gibi her bir İzmir’liye eşit mesafede olmaya ant içmiş bir adayım. Farklı düşüncelere sahip, farklı aidiyetleri olan vatandaşlarımıza da bu hassasiyetimizi göstermek istedik. Farklı bir çekincemizin olması söz konusu değil. Çünkü en başında da söylediğim gibi gençlik yıllarımdan beri benim kim olduğumu İzmirliler bilir. Bu şehrin yeni yüzlerinden değilim. 4 dönem milletvekilliği yaptım.”
“BELEDİYE HİZMET YERİDİR”
Dağ çok konuşulan Gül Sokağı mesaisi, gençlerle ve kadınlarla sık iletişim ve sosyal medyadaki fotoğrafları ekseninde sorulan "Tüm bu hamleleriniz 'seküler İzmir seçmenini etkileme çabası' olarak yorumlandı. Bu yorumlar için ne söylerdiniz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Ben bahsettiğim gibi İzmirliyim. İzmir'in Kordon'u da Karşıyaka'sı da Bayraklı'sı da Konak Gül Tepesi de benimdir. Bir İzmirli olarak beni de yansıtır. Buralara defalarca gitmiş insanlara temas etmiş birisiyim. Beni sahada bilen hemşehrilerim bu soruları bana sormuyor ama yayınlarda, medyada soruyorlar.
Belediye hizmet yeridir. Belediyenin seküleri, muhafazakârı olmaz. Bir İzmirli olarak, İzmir'in değerlerini bilen biri olarak farklılıkları yük değil zenginlik gören biri olarak hizmet etmeye geliyoruz.
Yerel yönetimlerin sınırlarının nerde başlayıp nerde bittiğini de çok iyi biliyoruz. Görevinin, yetkisinin icraat ve hizmetle sınırlı olduğu düşüncesine de derinden vakıfız. Yaşam tarzı, bakış açısı, dünya görüşü bir sözle sosyal yaşamı kapsayan her şey dün nasılsa bugün de yarın da aynı minvalde ilerler ve ilerleyecektir. Bizim amacımız her bir kesimin kesintisiz bir şekilde hizmetten yararlanacağı kapsamlı çalışmalar ortaya koymak ve her bir vatandaşımızın hizmet alabilmesini sağlamaktır.”