GÜLPERİ TİBİN/EGE'YE BAKIŞ - Türkiye’de yaşanan doğal afetler yalnızca binaların değil, kurumların da ne derece çürüdüğünü ve içinin boşaltıldığını gözler önüne seriyor. Kahramanmaraş depreminde Kızılay’ın çadır satmasının gündeme gelmesinin ardından bu kez de AFAD, depremzedeleri Ramazan Bayramı öncesinde mağdur etti.
AFAD, 2020 yılında İzmir’de yaşanan depremde evini kaybedip konteyner kentlere yerleşen vatandaşları, Kahramanmaraş depreminden etkilenen depremzedelerin getirileceği sebebiyle konteyner kentten atmıştı. Yaşamlarını sürdürmek için mücadele verdikleri konteyner kentlerden çıkarılan vatandaşların eşyaları ise görevliler tarafından AFAD deposuna kaldırılmıştı. Konteyner Kent Sözcüsü Meryem Tülin Yumlu’nun ifade ettiğine göre; 17 Nisan Pazartesi günü bir AFAD görevlisi, depoda eşyası bulunan 4 depremzedeyi teker teker aradı. Depremzedelere eşyalarını 2 gün içinde almaları gerektğini söyleyen görevli, eşyaların alınmaması durumunda arefe günü depodan atılacağını ve sorumluluk kabul etmeyeceklerini belirtti.
“YERİMİZ OLSA ZATEN EŞYALARIMIZI GÖNDERMEZDİK”
Konteyner Kent Sözcüsü Meryem Tülin Yumlu, gidecek yerleri olmadığı için eşyalarını götürecek yerleri olmadığını söyledi. Yumlu, bayram öncesi kendilerine yaşatılan mağduriyeti şu sözlerle anlattı:
“1 ay önce biz çadır kentten çıkarıldığımızda AFAD eşyalarımızı kendi deposuna götürmüştü. Bir AFAD görevlisi 17 Nisan Pazartesi günü herkesi tek tek aradı. Toplamda 4 kişinin eşyası var depoda. Eşyalarımızı depoya kendileri götürdüler ama şimdi de ‘Eğer eşyalarınızı almazsanız 2 gün sonra kapının önüne atacağız.’ diyorlar. Yani bu duruma göre yarın eşyalarımız atılıyor. AFAD’ın eşyalarımızı çıkarma mazereti de depoya yeni eşyaların gelecek olması. ‘Buraya yeni eşyalar gelecek bu yüzden de sizin eşyalarınızı çıkarıyoruz.’ diyorlar. Bu insanların gidecek, eşyalarını koyacak bir yeri yok. Gidecek bir yerimiz olsa zaten o eşyaları oraya o vaziyette göndermezdik. Birçok şeyimiz zaten zarar gördü. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer dün buraya Hilton’a, sahur yemeğine geldi. Sahur yemeğinde kendisine anlattım durumu, yardımcı olacağını söyledi.” “BU KADAR ACIMASIZLIK OLMAZ”
Bayram öncesinde yaşadıkları mağduriyetten kendilerine büyük bir haksızlık yapıldığından bahseden Yumlu, “Büyük bir haksızlıkla karşı karşıyayız. ‘Eşyanızı sokağa atacağız.’ demek ne demek? Ayrıca eşyaları attıktan sonra da soumluluğu kabul etmeyeceklerini söylüyorlar. Çok büyük bir hatayla, vandallıkla karşı karşıyayız. Bu kadar acımasızlık, bu kadar vicdansızlık olmaz.” diye konuştu. ÇIKARILDIĞIMIZ KONTEYNERLER HALA BOŞ
Yumlu sözlerini tamamlarken şu ifadeleri kullandı:
“AFAD’tan henüz bir ses yok ama bunu yapar mı yapar. Kafasına buyruk bir kurum. Konteyner kentten atıldığımız gün hiç kimse söz geçiremedi. Vekiller gitti, kim gittiyse söz geçiremediler. O zaman atılmamızın mazertei depremzedelerin gelmesiydi. Çıkarıldığımız konteynerler hala boş. Oraya 20 – 25 tane depremzede geldi. Gelenlerden de birçoğu “Biz burda yaşayamayız” diyip geri döndü. Kimse konteynerde kalmak istemiyor ama bizi depremzedelerin kalması için çıkardılar.”
AFAD, 2020 yılında İzmir’de yaşanan depremde evini kaybedip konteyner kentlere yerleşen vatandaşları, Kahramanmaraş depreminden etkilenen depremzedelerin getirileceği sebebiyle konteyner kentten atmıştı. Yaşamlarını sürdürmek için mücadele verdikleri konteyner kentlerden çıkarılan vatandaşların eşyaları ise görevliler tarafından AFAD deposuna kaldırılmıştı. Konteyner Kent Sözcüsü Meryem Tülin Yumlu’nun ifade ettiğine göre; 17 Nisan Pazartesi günü bir AFAD görevlisi, depoda eşyası bulunan 4 depremzedeyi teker teker aradı. Depremzedelere eşyalarını 2 gün içinde almaları gerektğini söyleyen görevli, eşyaların alınmaması durumunda arefe günü depodan atılacağını ve sorumluluk kabul etmeyeceklerini belirtti.
“YERİMİZ OLSA ZATEN EŞYALARIMIZI GÖNDERMEZDİK”
Konteyner Kent Sözcüsü Meryem Tülin Yumlu, gidecek yerleri olmadığı için eşyalarını götürecek yerleri olmadığını söyledi. Yumlu, bayram öncesi kendilerine yaşatılan mağduriyeti şu sözlerle anlattı:
“1 ay önce biz çadır kentten çıkarıldığımızda AFAD eşyalarımızı kendi deposuna götürmüştü. Bir AFAD görevlisi 17 Nisan Pazartesi günü herkesi tek tek aradı. Toplamda 4 kişinin eşyası var depoda. Eşyalarımızı depoya kendileri götürdüler ama şimdi de ‘Eğer eşyalarınızı almazsanız 2 gün sonra kapının önüne atacağız.’ diyorlar. Yani bu duruma göre yarın eşyalarımız atılıyor. AFAD’ın eşyalarımızı çıkarma mazereti de depoya yeni eşyaların gelecek olması. ‘Buraya yeni eşyalar gelecek bu yüzden de sizin eşyalarınızı çıkarıyoruz.’ diyorlar. Bu insanların gidecek, eşyalarını koyacak bir yeri yok. Gidecek bir yerimiz olsa zaten o eşyaları oraya o vaziyette göndermezdik. Birçok şeyimiz zaten zarar gördü. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer dün buraya Hilton’a, sahur yemeğine geldi. Sahur yemeğinde kendisine anlattım durumu, yardımcı olacağını söyledi.” “BU KADAR ACIMASIZLIK OLMAZ”
Bayram öncesinde yaşadıkları mağduriyetten kendilerine büyük bir haksızlık yapıldığından bahseden Yumlu, “Büyük bir haksızlıkla karşı karşıyayız. ‘Eşyanızı sokağa atacağız.’ demek ne demek? Ayrıca eşyaları attıktan sonra da soumluluğu kabul etmeyeceklerini söylüyorlar. Çok büyük bir hatayla, vandallıkla karşı karşıyayız. Bu kadar acımasızlık, bu kadar vicdansızlık olmaz.” diye konuştu. ÇIKARILDIĞIMIZ KONTEYNERLER HALA BOŞ
Yumlu sözlerini tamamlarken şu ifadeleri kullandı:
“AFAD’tan henüz bir ses yok ama bunu yapar mı yapar. Kafasına buyruk bir kurum. Konteyner kentten atıldığımız gün hiç kimse söz geçiremedi. Vekiller gitti, kim gittiyse söz geçiremediler. O zaman atılmamızın mazertei depremzedelerin gelmesiydi. Çıkarıldığımız konteynerler hala boş. Oraya 20 – 25 tane depremzede geldi. Gelenlerden de birçoğu “Biz burda yaşayamayız” diyip geri döndü. Kimse konteynerde kalmak istemiyor ama bizi depremzedelerin kalması için çıkardılar.”