EGE'YE BAKIŞ - Anadolu Eğitim Sendikası (AES), son günlerde il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri'nin Prof. Dr. Yusuf Kaplan'ın okullarda verdiği 'Medeniyet Tasavvuru' isimli konferanslarının laiklik ilkesiyle bağdaşmadığını ve eğitim ve akademi dünyası açısından kabul edilemez olduğunu ifade etti. Ayrıca yapılan konferanslara öğrenci, idareci ve öğretmenlerin katılımının zorunlu tutulduğu iddia edildi."BÜYÜK BİR ENDİŞE İLE TAKİP ETMEKTEYİZ"AES'in konuya ilişkin yayımladığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:Anadolu Eğitim Sendikası (AES) olarak, son dönemde il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri organizasyonuyla eğitim kurumlarımızda ve üniversitelerimizde Prof. Dr. Yusuf Kaplan tarafından verilen ve verilmesi planlanan "Medeniyet Tasavvuru" konulu konferansları büyük bir endişe ile takip etmekteyiz.Bu toplantılardan sonuncusu bugün İzmir Menderes'te yapıldı ve okullardan bu konferans için zorunlu öğrenci, idareci ve öğretmen katılımı yapıldığı bilgisi bize ulaştı. Bu konuda görüşümüz şu şekildedir:Sendikamız, siyasetin yönlendirdiği bir eğitim için değil, eğitimin yönlendirdiği bir siyaset için mücadele eden; hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmadan, her düşünceden, dilden ve renkten eğitimcinin ortak sesi olmayı ilke edinmiştir. Bu bağımsız ve çoğulcu duruşumuz gereği, eğitim kurumlarının ideolojik propaganda mecrası haline getirilmesine şiddetle karşı çıkıyoruz."LAİKLERİ APTAL OLARAK NİTELEMEKTEDİR"Yusuf Kaplan'ın kamuoyuna açık görüşleri, eğitim ve akademi dünyasının hassasiyetleri açısından kabul edilemezdir:Sayın Kaplan, mevcut eğitim sisteminin bir "medeniyet meselesi" olmadığını, öğrencileri "inancına ve toplumuna yabancılaştırdığını" ve zorunlu eğitimin "diktatörel bir sistem" olduğunu savunmaktadır. Daha da ötesi, laiklik ilkesini "zihinlere vurulan pranga" olarak niteleyen bir isim, hatta daha da ileri giderek laikleri aptal olarak nitelemektedir. Resmî eğitim kurumlarında konferanslar aracılığıyla öğrencileri tek bir dünya görüşüne yönlendirmesi, anayasal değerlerimizi hiçe saymaktadır.Eğitim ve öğretim kurumlarının görevi; aklı, kalbi ve ruhu harekete geçiren, eleştirel düşünme yeteneği kazandıran, bilimsel ve tarafsız bir eğitim sunmaktır. Oysa adı geçen konuşmacının temel hedefi, kendi ifadeleriyle "yeni İmam Rabbani'ler, Gazali'ler" yetiştirmek ve kendi dünya görüşünü merkeze alan tekil bir "Öncü Kuşak" oluşturmaktır. Bu durum, eğitim kurumlarını ideolojik bir dönüşüm projesinin aracı haline getirme girişimidir."ÜLKEMİZİN İHTİYAÇ DUYDUĞU EN ÖNEMLİ ŞEY..."Ülkemizin ihtiyaç duyduğu en önemli şey, kamplaşmaları sonlandıracak uzlaşma ruhudur. Köklü siyasi ve kültürel konularda kutuplaştırıcı, keskin ve ötekileştirici görüşleri benimseyen bir ismin, gençlerin eğitim aldığı alanlarda sürekli ve resmî destekle ağırlanması, toplumsal barışa hizmet etmemektedir.Eğitim kurumlarımızı yönetenleri, bu tür konferansları düzenlerken bilimsel tarafsızlık, pedagojik uygunluk ve çoğulculuk ilkelerini esas almaya davet ediyoruz. Eğitim alanını; iktidarların ya da belirli zümrelerin ideolojik tahakküm sahası olmaktan çıkarıp, tüm öğrencilerin özgür ve eleştirel düşünebildiği bir ortam olarak korumak hepimizin ortak sorumluluğudur.
Eğitim
Yayınlanma: 24 Ekim 2025 - 11:24
AES'ten laiklik karşıtı konferansa tepki: Okullar ideolojik propaganda alanı değildir!
Okullarda Prof. Dr. Yusuf Kaplan'ın verdiği "Medeniyet Tasavvuru" isimli konferansa eğitimcilerden tepki geldi. Anadolu Eğitim Sendikası, konuya ilişkin yayımladığı basın açıklamasında konferansların laiklik karşıtı olduğunu vurgulayarak, bu konferanslara öğrenci, idareci ve öğretmenlerin katılımının zorunlu tutulduğunu iddia etti.
Eğitim
24 Ekim 2025 - 11:24









