EGE'YE BAKIŞ-İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinde yaşanan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) krizinin etkileri devam ediyor. Büyükşehir bürokratları ile DİSK Genel İş Sendikası temsilcileri arasında gerçekleştirilen görüşmelerden uzlaşı çıkmaması üzerine işçiler 29 Mayıs Perşembe günü greve kararı aldı.
Bugün grevin üçüncü gününde de sahalarda olan işçilere, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile Genel İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan da eşlik etti. İzmir’e gelerek işçilerin İZSU binası önünden başlayan kortejine katılan Çerkezoğlu ve Çalışkan, Kültürpark’ta İzmir Büyükşehir Belediyesi binası önünde basın açıklamasında bulundu. Çerkezoğlu, konuşmasının başında Gezi Parkı olaylarına selam göndererek, “Bundan tam 12 yıl önce Gezi’de eşitlik ve adalet için çarpışanlara selam olsun. Omücadelede yitirdiğimiz güzel evlatlarımızın alınlarından öperken bilsinler kio mücadele, o irade 12 yıldır var olmaya devam ediyor. Bugün de burada bu grev meydanında devam ediyor” dedi.
"BİZLER EMEĞİMİZE, EKMEĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ"
Çerkezoğlu'nun konuşmasında öne çıkan başlıklar şu şekilde:
“Sizler bugün sadece İZELMAN ve İZENERJİ işçileri olarak sadece emek ve ekmeğiniz için bu grevi yapmıyorsunuz. Bu grev bu mücadele İzmir’in dört bir yanında Türkiye’nin dört bir yanında atölyelerde, fabrikalarda sendikasızlığa mahkûm edilenmilyonlarca sınıf kardeşimizin de geleceği içindir. Bu mücadele bütün Türkiye halkının emeğinin, demokrasinin, adaletin, yani ülkenin geleceğinin mücadelesidir. Buradan bir kez daha söylüyoruz. Bizler emeğimize,ekmeğimize sahip çıkacağız. ‘Eşit işe eşit ücret’ ve onurlu bir TİS için bumücadeleyi hep birlikte yürüteceğiz. Biz her şeyin farkındayız. DİSK’liler herşeyin farkında fakat önce şunu söyleyelim, hiçbir gerekçe işçinin alın terindendaha öncelikli değildir. Grev bizim yasal ve anayasal hakkımızdır ve grevhakkımızı kullanmamızı sorgulamak hiç kimsenin haddine değildir. Hiç kimsekaygı duymasın, İzmir halkı kaygı duymasın, sınıf kardeşlerimiz kaygı duymasın.Biz tarihsel süreçten aldığımız güçle emeğe de demokrasiye de ülkemize de sahipçıkacağız. Bize bunları yaşatanların kimler olduğunu çok iyi biliyoruz”
"MİLLET İRADESİNİ YOK SAYANLARA KARŞI BU MÜCADELEYİ BÜYÜTÜYORUZ"
“Bugün demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışan,muhalefeti susturmaya çalışan, belediyeleri ‘silkeleyen’, kayyımlarla millet iradesini yok sayanlara karşı bu mücadeleyi büyütüyoruz. Daha bugün 5 belediyebaşkanı gözaltına alındı. Halkın iradesini yok sayanlara, tahammül edemeyenlereiradeye saygı duymayı da biz öğreteceğiz. Hani 12 Eylül günlerinden berisöylenen bir söz vardır ya, ‘DİSK’in işçisi demokrasi bekçisi’ denir. Evetbizler işte bu grevi bu bilinçle başlattık bu bilinçle yürütüyor. Bugün buülkede demokrasiyi yok edenlere karşı demokrasi işçinin ekmeğidir diyoruz.Demokrasiden sadece 5 yılda bir oy vermeyi anlamıyoruz, demokrasi sendikadır,TİS hakkıdır, işçinin söz hakkı olmasıdır, demokrasi grev yapabilmek demektir.İşte bu nedenle burası demokrasi meydanıdır. Bu en anlamlı meydandan önceülkeyi yönetenlere seslenelim. Bu ülke bir asgari ücretliler ülkesi, bu ülkeçalışmak zorunda olan emekliler ülkesi, bu ülke patronundan fazla vergi verenişçiler ülkesi, bu ülke hapisteki gazeteciler, siyasetçiler ülkesi. Buradan,grev meydanından söylüyoruz. İşçiden, emekçiden, gençlerden yani halktan dahabüyük bir güç yoktur. İşte bu meydanda bugün bunu gösteriyoruz. İşte bubilinçle bu mücadeleyi başlattınız, emeğinizin hakkını almak için, çocuğunuzungeleceği için, memleket için çıktığınız bu yolda yolunuz açık olsun”
"NE İÇİN BURADAYIZ? HAK, ADALET ve EŞİTLİK İÇİN BURADAYIZ "
İşçilerin taleplerinde son derece haklı olduğunu dile getiren Çalışkan, “Ne için buradayız? Hak, adalet ve eşitlik için buradayız. İnsanca bir yaşam için buradayız ve burada sizler tarih yazıyorsunuz.Grev onurumuzdur, grev hakkımızdır, grev geleceğimizdir. Sizleri bu onurlu direnişinizden dolayı kutluyorum. Taleplerimizde, mücadelemizde, alın terimizde haklıyız ve hakkımızı da birliğimizle mutlaka kazanacağız” ifadelerini kullandı.
"BU GREV İZMİR HALKINI ZORA SOKMA GREVİ DEĞİL"
Çerkezoğlu konuşması şu ifadelerle noktaladı:
Bu grev sadece bir ücret talebi değil. Ücret talebini aşan bir grev süreci yaşıyoruz. Bu grev eşitlik, adalet mücadelesidir. Bu grev emeğin ayağa kalkma mücadelesidir. O yüzden buradasınız arkadaşlar. Kimse unutmasın, bu grev İzmir halkını zora sokma grevi değil. Biz İzmir halkına, hizmet etmeyi kutsal sayıyoruz. Ancak bu kutsal hizmeti yerine getiren işçi arkadaşlarımın haklı taleplerine herkesin destek olması lazım. Dedik ya, biz eşit işe eşit ücret istiyoruz. Bakın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 5 büyük şirket var, İZELMAN, İZENERJİ, İZBETON, İZDOĞA ve İZULAŞ. Biz eşit işeeşit ücret derken, üç lira 5 lira hesabı yapmıyoruz. Daha önce bir TİS yapılmış. O TİS’in sonucunda ücretler alınıyor. Biz şu anda TİS masasındadiyoruz ki aynı işi yapıyoruz, aynı iş yerinde çalışıyoruz, aynı alın terini döküyoruzama birine 3 verirken birine 5 vermenizi kabul etmiyoruz. DİSK’in Genel İşingeleneğinde görevler, ağır bedeller vardır. Bunlarda bir mahsur yok ancak TİS’inmasada bu şartlarla bağlanmasını istedik. Eşit işe eşit ücret veren bugün busözleşmeyi imzalasın, bugün bu grev bitsin. Güvenlikçi kardeşlerim, büyük birhaksızlık yapılıyor ama asla yalnız değilsiniz. Güvenlik işçisi yalnız değil.Bakanlığın gönderdiği bir yazıyla bir mağduriyet yaratıldı. Dava açtık,inanıyoruz ki 4 Temmuz’daki mahkemede bu yanlışı geriye çevireceğiz. Hak içinhukuk için adalet için mücadelemizi sürdüreceğiz. Demokrasi işçinin ekmeğidirdiyoruz. Bu toplu sözleşmede de adalet istiyoruz, demokrasi diyoruz. Direne direne kazanacağız, görevinizi kutluyoruz. Kazanana kadarmücadeleye devam.”






